Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2005 00:00
8 Eylül Perşembe gününden bu yana Gamze Özçelik olayını konuşuyoruz.Tam 11 gündür!11 gündür gazeteler ve televizyonlar; dedektif, avukat, savcı rolünü üstlendi adım adım olayı çözmeye çalışıyor.Medya, Gamze Özçelik’in kolundaki bileklikten, üzerindeki tişörte, odanın duvar boyasından, Gökhan Demirkol’un estetikli burnuna ve otel odasına kadar ‘her türlü delili titizlikle değerlendiriyor’!Gamze Özçelik her gün gazetelerin manşetlerinde, ana
haber bültenleri ve
magazin programlarının baş konusu.AVUKATIN ÖNEMİGamze Özçelik’in bu doğru-yanlış haber bombardımanı altında ruh halini düşünmek bile korkutucu.11 gündür her sabah, ‘Acaba hakkımda bugün ne iddialar var’ diye gazeteleri elinize aldığınızı düşünsenize.Sırf Gamze’nin ruh hali nedeniyle, gazeteci olmama rağmen ‘haber yasağı’ konmasını savunur noktaya geldim.TCK’nın 285’inci maddesi ‘Soruşturmanın gizliliği ihlal edilemez’ der, Basın Kanunu’nun 19’uncu maddesi de ‘Yargının etkilenemeyeciğini’ söyler.Peki Gamze’nin ilk avukatı bunları bilmiyor muydu?Daha ilk günden haber yasağı koydursa, 11 gündür Gamze Özçelik böyle ağır bir bombardıman altında kalmayacaktı...Gökhan Demirkol’un avukatı da bunu fırsat bilip, her türlü delili mahkeme yerine basınla paylaşmayı tercih etti.Dosyada gizli kalması gereken kanıtlar, bulgular her gün gazete ve televizyonlarda.İlk başta mağdur gözüken Özçelik, Gökhan Demirkol’un avukatının ‘En iyi savunma saldırıdır’ taktiğiyle Demirkol’u suçlar duruma düştü.Demek avukatlar adamı ipe de götürür, ipten de alırmış.Ne yazık ki Özçelik ailesi bunu geç fark etti, ancak bir hafta sonra avukatlarını değiştirdiler.Bu kadar çok haberden sonra insanlar da sıkılmaya başladı. Sokaktaki adam, televizyon izleyicisi ‘Türkiye’nin tek problemi Gamze mi’ diyor.SU TESTİSİ SU YOLUNDAİş giderek Gamze aleyhine dönerse şaşırmam.Reha Muhtar’a gelen okur mektubu, ‘Böyle bir hayatı yaşayan kızı savunmayın’ diyor...Hıncal Uluç, Gökhan Demirkol’a akıl veriyor, ‘Gamze’nin tecavüz fantezisi vardı, uyutup, tecavüz edip görüntülememi istedi’ diye savunma yapabileceğini söylüyor.Bir kadın yazar olarak Nazlı Ilıcak bile ‘Su testisi su yolunda kırılır’ diyerek, hemcinsine sırtını döndü.Bir iki bölüm Tatlı Hayat’ı izlemiş, ‘Herhalde Gamze buralara oyunculuğuyla gelmedi’ diyor.Olacak şey değil!Böyle bir suçlama nasıl olur?Nazlı Ilıcak galiba, ‘Başrol yönetmenin yatak odasından geçer’ denilen Yeşilçam’lı yıllarda kalmış.Bu sözleriyle sadece Gamze Özçelik’e değil, Serseri’nin yapımcısı Osman Yağmurdereli, Savcının Karısı’nın yapımcısı Necati Akpınar ve son olarak da Düşler ve Gerçekler’in yapımcısı İrfan Şahin’e bir özür borcu olduğunu düşünüyorum Nazlı Ilıcak’ın.İşte tüm bu haberler ve yorumlar nedeniyle, Özçelik’in ilk avukatına daha da kızıyorum.Baksanıza, bir gazeteci olarak beni haber yasağını savunmak zorunda bıraktı...Konuyu avukat arkadaşım Ufuk Özkap’a da sordum; ‘Cumhuriyet Savcısı’nın soruşturmanın sağlığı ve Gamze Özçelik’in psikolojisi açısından bir an önce basına ve taraflara yayın ve konuşma yasağı koyması gerekir’ dedi.Şahan’ın kokteyli Deniz Seki’nin göğüsleriŞahan Gökbakar’ın TV8’deki ilk programını bir yıl önce küçük bir grupla birlikte Metrocity’de izlemiştik.atv’deki ilk programı için de cumartesi akşamı Eylül’de buluştuk.Bir yıl içinde Şahan’ın küçük grubu biraz daha büyümüş, biraz daha ünlenmişti.Kalabalık içinde Deniz Seki, Nil Karaibrahimgil, Doğa Rutkay’ı gördüm.Program başladı ama izlemek ne mümkün.Bir yanda sıcak, diğer yanda Deniz Seki’nin göğüsleri.Gözüm sürekli takılıyor.Sadece benim değil herkesin... Çünkü gözün takılmayacağı gibi değil!Derin dekoltenin içinden fırladı fırlayacak.Gecede Deniz Seki’nin göğüsleri resmen Şahan’ın programından rol çaldı.Şahan’ın programı kadar Seki’nin göğüsleri de konuşuldu.Hele bir ara gelip tam da önümde masaya eğilip yiyecek bir şeyler aldı ki, dikkatim iyice dağıldı.Erkenden kaçtım Eylül’den.Eve geldiğimde program bitiyordu...Gördüğüm kadarıyla Şahan yine bildiğimiz gibi... Bu sezon da işiyle konuşulacak!Gördüğüm kadarıyla Deniz Seki de tam tersi!(Deniz Seki’nin sözünü ettiğim görüntüsü bugün Kelebek’in birinci sayfasında var. Buradan da anlıyoruz ki Seki, aynı gece Şahan’dan önce İstanbul Modern’deki sergide de çok konuşulmuş)!Her Phil, Collins değildir!Akşam’ın cumartesi günü birinci sayfasında ‘Bienal Sürprizi: Phil Collins’ diye bir haber vardı.Fotoğrafta da bateri başında bildiğimiz Phil Collins!Tam sürpriz yani!Akşam’a göre ünlü şarkıcı Phil Collins, İstanbul Bienali’ne katılacak ve The Smiths’in karaoke filmini çekecekti.Oysa 13 Ağustos’ta Kanat Atkaya, Hürriyet Cumartesi’de aynen şöyle yazmıştı;‘Phil Collins diye bir sanatçı, enteresan bir proje için İstanbul’a geliyor. Hemen atlamamanızı rica edeceğim; bu Phil Collins o bildiğiniz eski Genesis vokalisti Phil Collins değil’.Sanki olacakları bilmiş gibi değil mi?..TARİHTE BUGÜN1 YIL ÖNCE19 Eylül 2004Koç dünya turundaRahmi Koç, Nazenin adlı teknesiyle çıkacağı dünya turu için
Fenerbahçe’den denize açıldı.10 YIL ÖNCE19 Eylül 1995Salkım’ın ikinci albümüMetin Şen’le ilişkisini bitiren Yeşim Salkım, ikinci albümü Ferman’ın promosyon çalışmalarına ağırlık verdi.
button