Nazar boncuğumuz hakettiği yeri buldu

Güncelleme Tarihi:

Nazar boncuğumuz hakettiği yeri buldu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2010 00:00

Sonunda oldu. Türkiye’nin en önemli simgelerinden nazar boncuğu hakettiği yeri buldu, üç boyutlu çağdaş bir tasarım objesine dönüştü.

Haberin Devamı

Türkiye’nin ilk uluslarası lüks tasarım markası Gaia&Gino’nun yaratıcısı Gaye Çevikel, Swarovski ile yaptığı işbirliği kapsamında, İngiliz tasarımcı Sebastian Bergne’e nazar boncuğunu yeniden yorumlattı. Bergne’in tasarladığı nazar boncuklu mumluk, meyvelik ve vazolar İznik çinisiyle üretildi. Sınırlı sayıda üretilen Eye (Göz) adındaki beş parçalık koleksiyonun büyük boylarından sadece 250, küçük boylarından 300 adet yapıldı. Dünyada toplam 50 mağazada satılacak bu özel koleksiyonun ardından seramikden üretilen rengarenk nazar boncukları piyasaya çıkacak

Öncelikle Sebastian Bergne’den başlıyalım. 44 yaşında. Resmi formlarda meslek hanesini endüstriyel tasarımcı olarak dolduruyor. Londra’da Royal College of Art’tan üstünlük derecesiyle mezun oldu. 1990 yılında Londra stüdyosunu, 2000 yılında Bolonya’da ikinci stüdyosunu kurdu. Çünkü Fransız olan eşiyle birlikte ikisine de yabancı bir kültürde yaşamak istediler. Yedi yıl sonra bunun iyi bir fikir olmadığını anlayıp, stüdyoyu kapatıp Londra’ya geri döndüler.
Yıllar boyunca aralarında DeBeers, Tefal ve Muji’nin de bulunduğu farklı firmalarla çalıştı. Çalışmaları NY Museum of Modern Art ile Londra Design Museum müzelerinin daimi koleksiyonlarına girdi ve çeşitli tasarım ödülleriyle onurlandırıldı. Dünyaca ünlü Central School of Art and Design (Londra) ile The Royal College of Art gibi dünyanın saygın enstitü ve üniversitelerinde eğitimler veren Sebastian Bergne, bugün ünlü üreticiler, organizasyonlar ve mobilya galerileriyle çalışarak sınırları aşmaya devam ediyor. Bu yıl stüdyosunun 20. yılını kutluyor. Şimdiye kadar tasarladığın en sıradışı şey neydi sorusuna hiç tereddüt etmeden Gaia&Gino için tasarladığı Eye koleksiyonunu söylüyor: “Bu kesinlikle benim en farklı işimdi. Sıradışı oldu. Bugüne kadar endüstriyel üretime uygun düz hatları olan yalın tasarımlar yaptım. İlk kez sadece elde ve sınırlı sayıda üretilen bir koleksiyon tasarladım.”
Söz sırası Gaye Çevikel’de... Nazar boncuğu gibi Türklere ait olan bir simgeyi neden bir İngiliz’e tasarlattığını soruyorum. “Çünkü bu özel bir proje” diyor. Swarovski’nin firmaya önerdiği 10 tasarımcı arasında hiç Türk yokmuş. “Olsaydı bir an bile tereddüt etmeden onunla çalışırdım” diyor. Sebastian Bergne’i uzun süredir beğeniyle takip ediyormuş. Bergne’in yumuşak, duygusal ve esprili bir tasarım dili olduğunu söylüyor: “Bu da Gaia&Gino ile çok örtüşüyor...”

Haberin Devamı

BİRLİKTE İZNİK’E GİTTİK

Haberin Devamı

Gaye Çevikel projenin nasıl başladığını bakın nasıl anlatıyor: “Çalıştığımız bütün yabancı tasarımcılar gibi Sebastian’ı da önce İstanbul’a davet ettik. İstanbul’u gezdikten Kapalı Çarşı, Ayasofya tüm görülmesi gereken yerleri gördükten sonra ben İznik çinisiyle çalışmak istediğim için birlikte İznik’e de gittik. İznik Vakfı bizi Esma Hanım’ın atölyesine yönlendirdi. Orada Sebastian’a bir Türk temasını kullanmasının benim için ne kadar önemli olduğunu anlattım. Swaroski’nin bu projesinde tasarım yapacak İspanyol, İtalyan, İngiliz firmalarından ayrılmanın tek yolu buydu. Sebastian döndükten bir süre sonra üç faklı eskiz gönderdi. Biri nazar boncuklarıyla olan bu koleksiyondu. Hemen aradım ve ‘bu fikre yoğunlaş’ dedim.”
Sebastian Bergne neden nazar boncuğunu seçmiş derseniz... Çünkü tasarımcının çocukluğu büyükelçi olan babası dolayısıyla Ortadoğu’da geçmiş: “Bana çok yakın bir sembol. Türkiye’de her köşede nazar boncukları gözüme çarptı. Amerika’dan Avustralya’ya kadar bütün dünya tanıyor bu boncukları. Gaia&Gino gibi hem Türk hem de uluslararası bir firmaya bu sembolü modernize etmek yakışırdı. Güncel ve çağdaş bir tasarım yapmak istedim. Bu kadar geleneksel bir simgenin bu denli modernize edilebilmesine Swarovski bile çok şaşırdı.”
Projenin ikinci ayağında Sebastian Berge’in tasarımları seramikten ve farklı renklerle üretilecek. Gaye Çevikel “İznik çinisi gibi değerli bir materyali seri olarak üretemezdik” diyor. Bu sebeple küçük ürünlerden 300 büyüklerden 250 adet sınırlı sayıda yapılmış. Hepsi numaralı olarak satılacakmış. “Öyle müşterilerimiz var ki uğurlu sayılarını satın alıyorlar. New York’dan bir müşterimiz Fang Shui’ye göre uğurlu numaraları istedi, gönderdik. Görenler bu objelerin yıllar sonra tarihi eser olacağından ve müzayedelerde açık artırmayla satılacağından emin.”

Haberin Devamı

BİR TEK NİŞANTAŞI LUXURIA’DA SATILIYOR

Bu koleksiyon dünyada önce; New York’da Barney’s, Milano’da La Rinascente, Dubai&Beyrut’ta Boutique 1, Hong Kong’da Lane Crawford, Atina’da Box Architects’da satıldı. Istanbul’daki tek satış noktası Nişantaşı Luxuria’ya ise geçen hafta geldi. Gaia&Gino koleksiyonları New York’tan Pekin’e toplam 40 ülkede 300 stil bilincine sahip mağazada satılıyor.

koruyucu etkisine inanıyorum
SEBASTIAN BERGNE

Gaia&Gino, günümüzün tasarım objeleri üreten firmalarının en büyüleyicilerinden biri. Bu kadar enerji dolu ve üretici bir ekiple çalıştığım için gerçekten çok mutluyum. Türk kültüründe çok önemli yer tutan İznik çinisi ve nazar sembolü beni çok heyecanlandırdı. Nazar boncuğunun koruyucu etkisine sonuna kadar inanıyorum. Göz motifi bu ürünlere uygulandığında hafif gerçeküstü durdu. Burada kendi çizgimin dışına çıkarak, dekoratif bir ürün yarattım. Crystal Rock denilen yeni bir Swarovski Elements kristalini göz bebeğinde kullandım. Kaba ve organik görüntüsü, dokusu ona yapılmış değil de, büyütülmüş hissi veriyor ve güçlü bir mücevher etkisi yaratıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!