OluÅŸturulma Tarihi: Mart 06, 2004 00:00
Boşanma yaşamın en büyük psikiyatrik travmalarından biri. Hayallerde boşanmanın yeri yok. Yine de bazen işler istediğimiz gibi yürümüyor ve yaşama ayrı kulvarlarda devam etme kararı verilebiliyor. Nasıl her evlilik parmak izi gibi farklıysa boşanmadaki faktörler de o kadar çeşitli.Aldatılmak, kırıcı kavgalar, küfürler, şiddet, şakadan anlamamak, fazla televizyon izlemek, konuşmamak, aşırı alkol kullanımı, cinsel uyumsuzluk veya cinsel ret... İster sessiz sedasız, ister gürültülü patırtılı boşanmalar olsun her iki taraf için yaşamın önemli bir virajı. Uzmanlara göre boşanma evlilikten daha fazla beceri istiyor.Terapi İstanbul Psikiyatri Merkezi’nde ‘makul ve az zarar veren boşanmalar’ için profesyonel yardım veren evlilik ve aile terapistleri Dr. Gülcan Özer ve Dr. Beril Tekin’e göre, boşanma talebi genellikle karşılıklı değil. Çiftlerden biri talep ediyor. Boşanmaya karar veren, bu konuda uzmanlardan yardım isteyen çiftler de var. Yani ‘nasıl iyi boşanırız?’ sorusuna cevap arıyorlar. Terapistler boşanmayı, duygusal, yasal, ekonomik, sosyal ve psikolojik evrelere ayırıyor. Belli bir aşamaya kadar kadın ve erkeği bir arada terapiye alıyorlar. Sosyal ve psikolojik evrelerde ise ayrı ayrı görmeye başlıyorlar. Taraflarda ve varsa özellikle çocuklarında yaratacağı sıkıntıyı ve gelecekteki hayatlarına olabilecek olumsuz etkilerini de azaltmayı amaçlıyorlar. İşte uzmanlarından bu virajı kazasız belasız ya da az hasarla almanın yolları .KİMİN KİMİ TERK ETTİĞİ BİR BİLMECEBirliktelikler yasallaşmadan yani evlenmeden önce başlar ve yasal olarak sona erdirilmelerinden önce iflas eder. Sık sorulan sorulardan biri hangi taraf terk ediyor. Bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Eşlerden hangisinin duygusal, bedensel ve yasal ayrılığa çanak tuttuğunu ölçmek zor. Tartışmalar sona erip, gözyaşları da kuruyunca bazen ilgili taraflar bile kimin kimi terk ettiğini bilemez. Boşanma sonrası bireylerin sağlıklı hale gelmesi ortalama 2-4 yılı buluyor. Çok problemli evliliklerde, boşanma sonrası bireylerde toparlanma hızlı sürüyor. DUYGUSAL BOŞANMA YASLI OLUYORBoşanmanın ilk evresi, uzun yıllar sürebilen ‘duygusal boşanma’. Bu dönemde çiftler ilişki ile ilgili heyecan kaybı yaşar. Fiziksel olarak birlikte olsalar da duygusal ayrılık gelişir. Çatışmalar ‘bir gün çözülür’ beklentisiyle ertelenir. Ya bitirme ya da devam etme kararı bu dönemde alınır. Duygusal hattaki çatışmalar başka alanlara (para-cinsellik) kayar. Özellikle cinsellik ilk etkilenen alan. Yas reaksiyonu diğer deyişle duygusal eş kaybı vardır. Yasın derecesi önceki duygusal yatırıma bağlı. Büyük kentte yaşamak, çocuğu olmamak, aile-arkadaş desteği olmamak, evliliğin başında olmak yas sürecini ağırlaştırır.YA BU İŞ BİTECEK YA BAŞ EDECEĞİZBirbirlerini değişmekle itham ederler. Ama duygusal olarak bir uzaklaşma ve yabancılaşma yaşarlar. İlişkiye karşı heyecanlarını, ilgilerini yitirirler. Birlikte bir şey yapmaya, gelişmeye karşı çaba harcamamaya başlarlar. Hatta bir an geliyor ki evlilik bağını, ayakbağı olarak görebiliyorlar kendi bireysel gelişimlerine. Kendilerini çok depresif, yenilgiye uğramış, başarısız, sıkıntılı hissedebilirler. Çatışmalar öyle noktalara geliyor ki buzdağının altında kalan şeyler görülmüyor. Ama gerçek çatışma konusu olmayan daha maddi yaşam olaylarında yoğunlaşıyorlar. Genellikle bu aşamada terapistlere gidiyorlar. ‘Ya bu iş bitecek. Ya da biz bu çatışmalarla baş etmeyi öğreneceğiz’ diyorlar. KARAR ALIR ALMAZ MAHKEMEYE GİDİNKişi yasal süreçte özel hayatının olmadığı, ‘mahremiyet kaybı’ yaşıyor. Olayların kendisi dışında geliştiğini düşünüyor. Bu dönemin uzaması, bireyselleşme sürecini de uzatıyor. Yaşamlarının çok mahrem yanları, hayatlar gözler önüne seriliyor. Bu süreç, çok travmatik. Boşanmanın yasal süreci ne kadar uzarsa, travma etkisi o kadar artıyor. Bizim önerimiz, boşanma kararının verildiği anda yasal sürecin çabuk bitmesi. Mahkemedeki savaşlar, kontrol kaybı, mahrumiyetin ortadan kalkması hislerini çok artırıyor. Gazetelere düşen boşanma davalarında kişiler çok travmatik olabiliyor. Kontrolünü kaybettiği, olayların kendini sürüklediği bir hisse kapılıyor kişi.MAL PAYLAŞIMINDA CİDDİ ÇATIŞMALARRaşama olan ekonomik boşanma finansal bir ayrılık. Burada mal paylaşımı sırasında çok ciddi çatışmalar olabiliyor. Bazen rasyonel bir paylaşımda bile işin sürüncemede bırakıldığını, yokuşa sürüldüğünü, kavgalar, tartışmalar çıktığını görebiliyoruz. Böyle çiftlerde genellikle duygusal boşanma, hesaplaşma bitmemiş oluyor daha. Çatışmalarda birbirlerinin canlarını nasıl acıtacaklarını biliyorlar. SOSYAL BOŞANMA DA OLUYORDördüncü evre sosyal boşanma. Boşanmada sosyal statü değişiyor. Boşanan ister kadın ister erkek olsun çevreden kendilerini izole ediyorlar . Çift olarak görüştükleriyle görüşmemeye çalışıyorlar. Arkadaşlarının kadir bilmez olduğunu, kendilerini arayıp sormadığını söylüyorlar. İşin aslı çoğunlukla böyle değil. Durumlarıyla ilgili konuşmamak, yüzleşmemek için tercih ediyorlar bu yaşamı. PSİKOLOJİK BOŞANMA UZUN SÜREN EVLİLİKLERDE ZOR DÖNEMPsikolojik boşanma son aşama. Egolar birbirinden ayrılır. Çok uzun süre evli kalmış ve yalnız hayatı nasıl sürdüreceğini bilemeyenlerde zor geçer. Boşanmış kişi sosyal-duygusal-profesyonel vs. olarak kendilerini tekrar tanımlar. Bu dönemi geçiremeyen kişiler hızla tekrar evlenirler. Bizim burada en çok çalıştığımız alan. Sosyal boşanma bireysel bir aşama. Artık bireylerin, psikolojik olarak birbirinden ayrılması, özerkleşmesi, tekrar birey haline gelmesi. Uzun süreli evlilikler ve bireysel becerisini yitirenler bu aşamada zorlanıyor. İlişkilerinin masaya yatırılması, ilişkiye otopsi yapılmasını talep eden insanlar var. Otopsiyle, kişinin rolü nedir ve o rolde ne yapıyor, neler istemiştir, neler vermiştir sorularına yanıt aranıyor. Hesaplaşmanın bitmesi ve hesabın kapatılması ve hayatın geri kalanına yeni kendisiyle beraber gitmesini hedefler. Eski kendisiyle değil.YEDİNCİ YILI ATLARSAN KURTARIRSIN DOĞRU MU?Evliliklerin en çok 7’nci yılda bittiği inanışı yanlış. Boşanmalar genellikle evliliğin dördüncü yılında oluyor. Türkiye’deki boşanmaların önemli bir çoğunluğu yine evliliğin ilk 5 yılı içinde gerçekleşiyor. Yüzde 50’den fazlası da çocuklu.EŞİNİZDEN BOŞANABİLİRSİNİZ AMA ÇOCUĞUNUZDAN ASLA Çocuğun, anne babaları boşansalar bile ebeveyn olmaktan boşanmadıklarını anlaması çok önemli. Ebeveynleri olarak hep yanında olacağınızı mutlaka belirtin.Çocukları bilgilendirmeyi ihmal etmeyin. Çünkü çocukların ‘acaba tekrar bir araya gelirler mi’ fantezileri var. Eğer boşanma fikrindeyseniz ama emin değilseniz çocuklarınıza söylemeyin. Eğer kararınızdan eminseniz mümkünse birlikte söyleyin.Taraflardan biri boşanmayı anlatırken diğeri sessiz
sinema oyuncusu gibi susmamalı. Çocuk taraf tutmak zorunda kalmamalı. Birbirlerini terk ediyorlar, beni de terk ediyorlar, endiÅŸesi yaÅŸatmayın.Nerede kalacağı ve hangi okula gideceÄŸi gibi konularda kararı siz vermelisiniz, çocuÄŸunuz deÄŸil.YaÅŸam ÅŸartları olabildiÄŸince az deÄŸiÅŸtirilmeli (okulu, evi, odası vs.). En önemli krizi güvendir. Hangi günler görüşecekseniz, aksatmayın.EÅŸler aralarındaki sorunlarda çocukları aracı etmemeli.En fazla boÅŸanma erkeklerde 25-34, kadınlarda 20-29 yaÅŸ arasında oluyor. En fazla boÅŸanmanın olduÄŸu bölge Marmara.BoÅŸanma oranı, Avrupa ülkelerine göre düşük. Adalet Bakanlığı verilerine göre boÅŸanma nedenleri arasında geçimsizlik ilk sırada yer alıyor. Bunu, terk, zina, akıl hastalığı, cürüm ve haysiyetsizlik ile cana kast ve kötü muamele izliyor. Dünyada 1970 yılından beri boÅŸanma oranı giderek artıyor. Bunda baÅŸlıca üç etken sayılıyor: BoÅŸanmaya karşı toplumsal önyargının azalması. Kadının ekonomik bağımsızlığını kazanması. Çocuk yapma yaşının ilerlemesi sonucu çocuksuz çiftlerin çoÄŸalması ve boÅŸanma kararını daha kolay almaları.12 BÃœYÃœK NEDENBoÅŸanma sürecinde çiftler tüm suçu karşısındakine atma oyunu oynayabilirler. Bu gelecekteki iliÅŸkileri açısından, kendilerini deÄŸerlendirmelerini önler. Yapılan çalışmalara göre boÅŸanmalarda terapiye baÅŸvuranların en sık dile getirdiÄŸi 12 ÅŸikayet, iletiÅŸim eksikliÄŸi, sürekli tartışma, duygusal doyumsuzluk, cinsel doyumsuzluk, finansal anlaÅŸmazlıklar, akrabalarla ilgili problemler, sadakatsizlik, çocuklarla ilgili çatışmalar, eÅŸe despotça hükmetme, güven duyulmayan eÅŸ, alkolizm ve fiziksel-duygusal ÅŸiddet.EN ÇOK TANIÅžTIRILIP FLÖRT EDENLER BOÅžANIYORTanıştırılıp flört ederek evlenenlerin boÅŸanma oranı yüzde 80.3. Tanışıp flört etmeksizin evlenenlerde boÅŸanma oranı yüzde 71.Tanışıp flört ederek evlenenlerde boÅŸanma oranı yüzde 67.EVLÄ°LÄ°K TERCÄ°HÄ°NDE GÃœZELLÄ°K Ä°LK SIRADAYakışıklılık-güzellik: yüzde 30Aşık olma: yüzde 21.9Güzel huy: yüzde 9.5 Dini yaÅŸayış: yüzde 5.6Ekonomik güç: yüzde 5.3*Kaynak: BaÅŸbakanlık Aile AraÅŸtırma Kurumu’nun verileriÂ
button