Nasıl bağlanıyorsunuz? Zincirle mi, pamuk ipliği ile mi...

Güncelleme Tarihi:

Nasıl bağlanıyorsunuz Zincirle mi, pamuk ipliği ile mi...
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2000 00:00

Haberin Devamı

Her ilişkide bir ‘‘bağ’’ ve herkesin kendine özgü bir bağlanma tarzı vardır. Kimisi, karşısındakine pamuk ipliği ile bağlanır, en küçük zorlanmada koptu, kopacak... Kimisi halatla bağlıdır, kimse koparamaz, kimisi ise zincrle bağlıdır, karşı taraf kendisini biraz ‘‘köle’’ gibi hisseder. Ya siz, hiç merak ettiniz mi, siz nasıl bağlanıyorsunuz? Test edin, gerçeği görün!

Testi nasıl yapacaksınız?

Kesinlikle önceden sonuçlara bakmayın. Soruları büyük bir dikkatle okuyun, şıklar içinde size en uygun olanı seçin. Eğer şıklardan hiçbiri size uygun değilse, kesinlikle rastgele işaretlemeyin.

1 Bir iş görüşmesi için gittiğiniz plazada asansöre biniyorsunuz. Rota 22. kat. Sizden başka, birbirini tanıyan, aralarında şakalaşan bir grup var, bir de kimseyle konuşmayan iki kişi daha. Herkes 22. kata çıkıyor. Asansörde kesif bir sarmısak kokusu duyuluyor, gruptakiler sanki arada bir size bakıyor gibi...

a) Gülerek, ‘‘Vampir fobisi olan biri var galiba’’ dersiniz.

b)‘‘İnsan bir ciklet filan çiğner’’ diye asık bir yüzle yüksek sesle homurdanırsınız.

c) Kokunun sizden gelmediğini kanıtlmamak için 18. katta inersiniz.

d) ‘‘Yemekte sarmısaklı bir şey vardı galiba’’ diye geçirirsiniz içinizden.

2 Afrika'da yaşayan büyük büyük amcanız ölmüş. Maymunu size miras kalmış. Neyse ki hayvanları çok seviyorsunuz. Havaalanına almaya gidiyorsunuz. Maymunla karşılaşır karşılaşmaz fena halde sinirleniriz bozuluyor. Niye acaba?

a) Siyahlar içinde sizden daha şık görünüyor.

b) Durmadan sırıtarak ortaya çıkardığı dişleri sapsarı.

c) Tıpatıp amcanıza benziyor.

d) Puro içiyor.

3 Haliyle maymunun çantası ve evrakları var. İlk neye bakarsınız?

a) Dişi ya da erkek olup olmadığına.

b) Sabıkası olup olmadığına.

c) Size hediye getirip getirmediğine.

d) Aşılarının tamam olup olmadığına.

4 Havaalanından eve geliyorsunuz. Arabayı siz kullanıyorsunuz. O yanınızdaki koltukta oturuyor. Yolculuğun ilk 10 dakikasında ona olumlu puan verdiniz, çünkü...

a) Hemen davranıp sigaranızı yaktı.

b) Emniyet kemerini sökmeye çalışmadı.

c) Size şeker ikram etti.

d) Cebinden amcanızın bir fotoğrafını çıkarıp size gösterdi.

5 Üçüncü bir gözünüz olsa, nerede olsun isterdiniz?

a) Avucunuzda.

b) Parmağınızın ucunda.

c) Alnınızda.

d) Kulağınızın arkasında.

6 Sizi çok iyi tanıyan biri, size ince bir mizah örneği bir hediye verse ne olurdu?

a) Kadranı ayna olan bir saat.

b) Gözlüğünüze monte edilebilen bir dikiz aynası.

c) ‘‘Hayır’’ diyebilme kılavuzu.

d) Şık, minyatür bir terazi.

7 Sevgiliniz bir haftalığına ilk kez göreceği bir ülkede iş gezisine çıkıyor...

a) Çaktırmadan bavuluna parfümünüzü koyarsınız.

b) Ona gideceği kentin ayrıntılı bir rehberini verirsiniz.

c) O yokken parfümünün sizde kalmasını istersiniz.

d) Minik bir nazar boncuğu alırsınız.

8 Kader bu ya, sırılsıklam aşık olduğunuz kişinin bir android olduğunu öğrendiniz...

a) Bu canınızı çok sıkar, çünkü o yaşlanmayacak, siz yaşlanacaksınız.

b) Çaktırmadan sağını solunu yoklar son kullanma tarihinin olup olmadığına bakarsınız.

c) Omuzunda ağlarsanız paslanıp paslanmayacağı sorusu zihninizi kurcalar.

d) Hoşunuza gider. En azından grip olmaz.

9 Yeni çıkmaya başladığınız kişi, bir yabancı ve eski sevgilisinin Jennifer Lopez/Brad Pitt olduğunu öğreniyorsunuz...

a) Ona ‘‘Güzellik geçicidir’’ ya da ‘‘Güzelliğin on para etmez...’’ ‘‘Ruh güzelliği’’ gibi kültürümüzdeki güzellik kavramından örnekler sunarsınız.

b) Eski sevgilisinin tıp kayıtlarına girip bir hastalığı olup olmadığını kontrol edersiniz.

c) Hemen bu bilgiyi magazin basınına sızdırırsınız.

d) İnternete girip bütün öykü ve dedikoduları ayrıntılarıyla öğrenirsiniz.

10 Aşık olduğunuz kişinin bir vampir olduğunu öğrendiniz...

a) Bu işten vazgeçersiniz, çünkü İtalyan mutfağından vazgeçemezsiniz.

b) Buluşmadan önce kuduz ve tetanoz aşısı yaptırırsınız.

c) Hemen yatağınızı ıskartaya çıkartır, tabut şeklinde bir yatak ısmarlarsınız.

d) Evinizdeki bütün sarmısakları çöpe atarsınız.

11 Sevgilinizin sizi aldattığını öğrendiniz, ayrılmaya karar verdiniz. Ona fena halde öfkelisiniz. Bir hınzırlık yapacaksınız...

a) Bir fırsatını bulup, cep telefonlarınızın kartlarını değiş tokuş edersiniz.

b) Durmadan kendisine ‘‘asrın hatası’’ diye seslenen bir papağan hediye edersiniz.

c) Ona kendisini bir süredir AIDS'li biriyle aldattığınızı ve korunmadığınız yalanını atarsınız.

d) Piyasadaki bütün gaz ilaçlarından bir hediye paketi yapar, bir karta ‘‘Baş ağrıların için’’ diye yazıp verirsiniz.

12 Aşağıdaki durumlardan hangisi sizin için geçerlidir?

a) Size hediye almak çok zordur çünkü hiçbirşeyi beğenmezsiniz.

b) Size hediye verilmesi de, sizin birisine hediye seçmeniz de zordur, çünkü kolay memnun olmazsınız.

c) Size hediye almak çok kolaydır, çünkü çok sevinirsiniz.

d) Sizin birisine hediye almanız çok kolaydır, çünkü zevklerini çok iyi bilirsiniz.

13 Eski eşinizle ilgili bir durum fena halde canınızı sıkıyor. Çünkü...

a) Paraların üzerine onun resmini basmaya karar verdiler.

b) Sizin psikiyatristinizle evlenmeye karar vermiş.

c) Yeni Zelanda'ya yerleşecekmiş.

d) Yanınızdaki apartmana taşınıyormuş.

14 Yedi cüceden biri olsanız hangisi olurdunuz (bu soruyu bir arkadaşınız sizin yerinize cevaplamalı)

a) Bilgin

b) Huysuz

c) Sevimli

d) Utangaç

15 Sizce hangisi daha trajikomik?

a) Rengi olmayan bir tavuskuşu.

b) Polen alerjisi olan bir arı.

c) Yükseklik korkusu olan bir zürafa.

d) Kekeme bir papağan.

DEĞERLENDİRME

a çoğunluktaysa

PAMUK İPLİĞİ İLE BAĞLANIYORSUNUZ

İlişkilerinizde karşınızdakine pamuk ipliği ile bağlanıyorsunuz. Yani aslında pek bağlanmıyorsunuz. Size sorsalar, sevdiniz mi tam sever, bağlandınız mı tam bağlanırsınız. Herşeyin en iyisini siz yaparsınız çünkü. Ama gözardı ettiğiniz birşey var: Siz en çok kendinizi seviyorsunuz. Kendinize öyle hayransınız ki, kimseye olan hayranlığınız bunun önüne geçemiyor. Bu yüzden de bağlandığınız kişilere pamuk ipliği ile bağlısınız. En küçük bir sorunda, en küçük bir zorlukta tek başınıza, dimdik olaydan sıyrılmanızın altında yatan şey bu.

Şimdilik bir sorun yoksa, sonraları herşeyin yolunda gideceğini sanmayın. Çünkü sizi ayakta tutan şey, hayran kitleniz. Ve bu, sizin yumuşak karnınız aslında. Hayat bir sahne, sizse başrol oyuncususunuz. Ama biraz yaşlanır ve gözden düşerseniz vay halinize...

b çoğunluktaysa

ZİNCİRLE BAĞLANIYORSUNUZ

İlişkilerinizde zincirle bağlanıyorsunuz. İlişkiye çok zor giriyorsunuz, ama girdiğinizde bağınız zincir... Çok zor beğenen, kuşkucu, mükemmelliyetçi biri olarak ilişkilerde zor bir insansınız. Ama bağlandığınızda bağınız zincir kadar sağlam, ama bir o kadar da karşınızdaki için ağır, zincir gibi... Çünkü dediğim dedik biri olarak karşınızdakini köleye çevirdiğiniz zamanlar olmuyor değil. Problem şu ki, siz aslında bağlanmaktan korkuyorsunz. Çünkü bir kez bağlandınız mı, bağın kopması diye bir şey yok. Ah bir de, biraz karşınızdakilere güvenseniz, biraz rahat ve geniş biri olsanız, o zaman kimse zincirlerin ağırlığını hissetmeyecek.

c çoğunlutaysa

HALATLA BAĞLANIYORSUNZ

İlişkilerinizde karşınızdakine halat kadar güçlü bir bağla bağlanıyorsunuz. Halat, çünkü karşınızdaki sizin için bir liman. Limansız yapamayan bir tekne gibisiniz (yani pek açıkta dolaşmıyor, hep halatlarla bağlı kalıyorsunuz). İşin aslı, yalnız kalamama gibi bir huyunuz var. Bağımlı bir karaktersiniz. Çünkü kocaman bir çocuksunuz. Birisine ve bir limana fena halde ihtiyaç duymanız bu yüzden. İlişki ve bağ, bazen karşınızdaki kişinin önüne geçiyor. Çoktan bitmiş ilişkileri sonlandıramamanız bu yüzden. Hayata hep gırgır yanından bakma isteğinizde gerçekleri görmekten kaçmak da var.

d çoğunluktaysa

MİSİNAYLA BAĞLANIYORSUNUZ

İlikilerinizde misina gibi, sağlam ama görünmez bir bağla bağlanıyorsunuz. Özgürlüğe önem veren biri olarak hem kendinizi, hem karşınızdakini bağın ağırlığı ile asla sıkmıyorsunuz. Bağ görünmeyebilir ama kopması son derece güç. Tıpkı misina gibi. İlişki için ideal birisisiniz ama biraz fazlasıyla fedakarlık yaptığınız da olmuyor değil.

Sağduyu ve mantık abidesisiniz. Herkesin koşup geldiği Marko Paşa'sınız. Ama sizin de yumuşak karnınız var: Sevdikleriniz... Onlar karşısında o kadar zayıfsınız ki. Başlarına en ufak bir şey, önemsiz bir şey bile gelse ne sağduyunuz kalıyor, ne de mantık.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!