OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 14, 2005 00:00
25 yaşında bir kadın. Okuyor. Okul masraflarını gece çalışarak karşılıyor. O bir hemÅŸire. Kutsal mesleÄŸinin bilincinde iÅŸini aksatmıyor. Genç kadın, aile bütçesine de katkıda bulunuyor.         HemÅŸire N.T., saldırıyı ve sonrasında yaÅŸadıklarını Hürriyet’e şöyle anlattı: ‘Sadece saldırının deÄŸil Emniyet ve medyanın da maÄŸduru oldum. Tecavüze uÄŸramamak için 40 dakika mücadele ettim, çok dayak yedim ama baÅŸardım. Bir tutanak koydular önüme, ‘Bunu imzala ki daha derin araÅŸtıralım’ dediler. MeÄŸer o teÅŸhis ettiÄŸime dair bir imzaymış. Ama ben onu teÅŸhis etmedim.’ HEMŞİRE N.T. Okmeydanı SSK EÄŸitim Hastanesi’nde çalışmaya baÅŸlayalı henüz iki ay olmuÅŸtu. Okula gittiÄŸi için gece vardiyasında çalışıyordu. Aslında lojmanda kaldığı zamanlarda hastanenin servisini kullanıyor, ancak o hafta finalleri vardı ve rahat ders çalışabileceÄŸini düşünerek ailesinin yanına gitmiÅŸti.SALDIRGANLA TAM 40 DAKÄ°KA BOÄžUÅžTUHenüz yolları fazla bilmediÄŸinden yanlışlıkla inmesi gereken duraktan bir sonrakinde indi. Hastaneye gidebilmek için on dakikataksi bekledi, geçmedi. Acaba aÅŸağıdan taksiye binebilir miyim, diye bakarken biri ‘buradan inebilirsin’ dedi. Bir iki basamak inmiÅŸti ki aynı kiÅŸi kolundan çekip karanlığa doÄŸru sürükledi onu. Maket bıçağını çıkarıp boynuna tuttu. Ä°lk baÅŸta aklına, soyulacağı geldi N.T.’nin. Ama istediÄŸi bu deÄŸildi. Can havliyle bıçağı tutmaya çalıştı. On dakika kadar bıçağı almak için mücadele etti, o arada yediÄŸi tekmenin, yumruÄŸun haddi hesabı yoktu. Sürekli çığlık atıyor, aÄŸlıyor ama yukarıdan E-5 karayolunun tüm trafiÄŸi aktığı için kimse onu duymuyordu. Zaten saldırgan da ‘Burada seni kimse duyamaz’ deyip duruyordu. BIÇAKLI SALDIRGAN AMACINA ULAÅžAMADISaldırgan tabii ki ondan güçlü biriydi. Tam 40 dakika sürdü mücadelesi. Adam kafasını betona çarparken, beyninin dağılacağını düşündü. Önce öldürülmekten korktu, sonra ondan vazgeçip tecavüze uÄŸrayacağı korkusuyla sarsılmaya baÅŸladı. Ancak mücadeleyi bir an bile bırakmadı, hep saldırganı rampadan yuvarlayabileceÄŸi umudunu korudu. Gerçi yapamadı ama onun nihai amacına ulaÅŸmasını da engelledi. Takatinin tükendiÄŸi bir anda adam onu yüzüstü yatırmış ama soyamamış, sonunda kendi kendine boÅŸalmıştı. Bundan sonra olanlar da N.T.’nin nasıl bir psikopatla karşı karşıya kaldığının kanıtı: Sonunda adam kalktı, onu da kaldırdı. Çantasını, montunu, dosyalarını savruldukları yerden getirip eline verdi. MONTUNU GÄ°YDÄ°RDÄ° ÖNÃœNÃœ DE Ä°LÄ°KLEDÄ°Montunu giydirip, bir de önünü ilikledi. Saçlarını düzeltti, burnundaki kan izlerini temizledi. O sırada N.T. ‘şimdi beni kesecek’ diye tir tir titriyordu. Cüzdanındaki 100 milyonu alıp beÅŸ milyonu da N.T.’ye taksi parası olarak bıraktı. Taksiye nereden bineceÄŸini de anlattı. Bu arada N.T. yüzünü yakından görebilmek için ondan bir sigara istedi, vermedi ama bir kibrit çakıp yüzünde N.T.’nin hiç unutamayacağı bir sırıtışla baktı.KAFASINDA ÇATLAK DERÄ°N BIÇAK YARALARIN.T., aÅŸağıya nasıl yürüdüğünü, taksiye nasıl bindiÄŸini hatırlayamıyor. Ama hastaneye ulaÅŸtığında, kafatasında çatlak, burnunda kırık, elinde derin bıçak yaraları vardı. Sesi artık çıkmıyordu. Beyninde ödem baÅŸlamıştı. Yüzü gözü, vücudu kan içindeydi. Ä°ki gün kustu, ellerini kımıldatamadı, vücudunun hiçbir yerini hareket ettiremedi. Bir ÅŸansı vardı ki çalıştığı hastanedeydi. Åžu anda orada psikolojik ve fizyolojik tedavi görüyor. Psikolojik tedavi görüyor25 yaşındaki N.T. hastane odasında arkadaşımız Emel Armutçu’ya yaÅŸadıklarını anlattı. N.T. 7 yıldır hemÅŸirelik yapıyor, bir yandan da üniversiteye gidiyor; Hastane Yönetimi eÄŸitimi alıyor. Geceleri çalışarak hem okul masraflarını ödüyor, hem de ailesine yardım ediyor. Kendisine iÅŸ dünyasında farklı bir kariyer oluÅŸturmak gibi hayalleri var. Ya da vardı; çünkü ÅŸimdi bedenini ve ruhunu iyileÅŸtirmek için hepsine ara vermek zorunda kaldı. Åžu anda çalıştığı hastanede psikolojik ve fizyolojik tedavi görüyor. Bu benim utancım deÄŸil, susmayacağımBEN saldırganın her ÅŸeyini tarif ettim. Yüzündeki çizgilere kadar. Birkaç insan getirdiler. Ama hiçbiri ona benzemiyordu. O insanı birkaç kez getirdiler. Hatta kibrit çakarak da gösterdiler. Hayır, saçı daha uzun, daha zayıf dedim. Saçını o gece kestirmiÅŸ olabilir dediler, o kadar ısrar ettiler, onu benim gözüme o kadar soktular ki sonunda ben acaba ben mi yanılıyorum dedim. Evet sesi biraz benziyor, küfür etme tarzı da aynı, ama yüzde yüz emin deÄŸilim dedim. DNA’sı var, parmak izi var, araÅŸtırın dedim. Bir tutanak koydular önüme, bunu imzala ki daha derin araÅŸtıralım dediler. MeÄŸer o teÅŸhis ettiÄŸime dair bir imzaymış. Ama ben onu teÅŸhis etmedim. Zaten sonra DNA’sı da tutmadı, serbest bırakıldı.EMNÄ°YET Ä°YÄ° ÇALIÅžMIYORSadece saldırının deÄŸil medya ve Emniyet’in de maÄŸduru oldum. Emniyet’in çalışması sıfır. Hep ben aradım onları, fotoÄŸrafları görmek istiyorum diye. O kadar eÅŸyamı tuttu, parmak izine rastlamadık, dediler. Gidip olay yerinde inceleme yapıp, insanlara sormadılar. Parayı çektiÄŸim saat belli. Belki seri numaraları alınabilirdi, dinlemediler. Ancak bir daha suç iÅŸlerse yakalanabileceÄŸini söylüyorlar. Yakalanması için daha kaç kadın maÄŸdur olacak, bunun baÅŸka yolu yok mu? O gece Adli Tıp’ta, her an ulaşılması gereken nöbetçi doktora bir türlü ulaşılamadığı için elimdeki yaralar dikilemedi, sabaha kadar bekledim, enfeksiyon riskiyle. Ancak ertesi gün geldi. Ä°LAÇSIZ UYUYAMIYORUMBen de para sorunu yaşıyorum, borçlarım var, ama kimseyi gasp etmiyorum. Bu adam benim çok canımı yaktı. Rencide etti. O muayenelerde ben kendimi kötü hissettim, ÅŸimdi ilaç almadan uyuyamıyorum. Sürekli o olay, o insan gözümün önünde. Ama o insan elini kolunu sallayarak sokaklarda geziyor. Bana da unut diyorlar. Dün kapıyı kilitledim, pencereyi açtım, acaba atlasam mı diye düşündüm. O adam öyle ya da böyle yakalanmak zorunda. Kadın kuruluÅŸlarından, yetkililerden destek bekliyorum. Başına böyle ÅŸeyler gelmiÅŸ ve utandıkları için susan insanlardan olmak istemiyorum. Çünkü bunun benim utancım olmadığını biliyorum. Susup kalmayacağım. Gerekirse dava açacağım. Â
button