Güncelleme Tarihi:
Ünlü müzisyen, dergiye verdiği röportajda hem hakkında bilinmeyenleri anlattı hem de bir itirafta bulundu: “Kadınlar olmasa şarkı yapmazdım. Müzik olmadan yaşayabilirim ama kadınlar olmadan yaşayamam.”
Son albümüne “İnsanlık Halleri” adını veren Teoman, kendi hallerini İstanbul Life dergisine anlattı. Müzikten politikaya, geçmişten kadınlara uzanan röportaj, ünlü müzisyenin hayallerinden korkularına kadar pek çok bilinmeyenini açığa çıkardı.
Üç yıldır ortada yoktunuz. Neler yaptınız bu sürede?
- Hiçbir şey yapmadım. Hem içimden gelmiyordu hem de üretemiyordum. Gezdim, dolaştım. Sonra yavaş yavaş üretmeye başladım.
İlk albümünüzden bu yana 13 yıl geçti. Neredeyse bir nesil şarkılarınızla büyüdü. Takip ettiniz mi nasıl insanlar oldular onlar?
- Arada sırada koca koca adamlar geliyor, “Biz küçükken senin hayranındık” diyor, hoşuma gidiyor. Nasıl insanlar oldular, bilemiyorum. Çünkü albümlerim alternatif olmaktan çıktı. Teoman dinleyen kitle de çok genişledi.
İlk çıktığınızda birçok kişi şarkılarınızla muhalif yönlerini açığa çıkarıyordu. Onlar şimdi dediğiniz gibi koca koca adamlar oldular, kadınlar evlendi, anne oldu...
- O çağda böyle olması da gerekiyor zaten. O yaşlarda dinlediğim şarkılara bakıyorum, çok farklı. Kızgın kızgın şarkılar dinliyordum. Şimdi o şarkılar çok komik geliyor. Yaşları büyüdü, onlar da değişti.
Siz ne kadar değiştiniz?
- Çok değişmedim. Şarkı yapmaya başladığımda daha muhafazakârdım. Ahlakçı bir bakış açım vardı. Ama geçen yıllarda kimseyi yargılamamayı öğrendim.
Bu albümde yine bir aşk arayışı ve yine bulamayışı var.
- Ama bir umut da var. Özellikle bir-iki şarkıda. “Mavi Kuş ile Küçük Kız”da “Sen denersen, ben de denerim” diyor örneğin. Çünkü artık biraz daha umutla bakıyorum geleceğe. Türkiye’de son dönem yaşananlardan memnunum.
Yalnızlıktan şikayet eden ama yalnızlıktan vazgeçmeyen bir tavır hakim albüme.
- Ben yalnızlıktan nefret ederim ama biriyle birlikte yaşama fikri de beni inanılmaz korkutuyor.
KALBİM ÇOCUK İSTİYOR AKLIM REDDEDİYOR
İstanbul’dan gideceğinizi söylüyordunuz. Vazgeçtiniz mi?
- Hâlâ planlıyorum.
Gitme nedeniniz çıkan videolarınız mıydı?
- Alakası yoktu. O olaydan önce de planlıyordum. Gitmekten kastım başka bir şehre değil, daha sessiz bir yere gitmekti.
Aslında bu klişe bir söylem değil mi? Herkes belli bir yaştan sonra “Gidelim buralardan” diyor.
- Evet ama insan yaş aldıkça tahammülü azalıyor. Ve şehir gerçekten değişiyor.
Değişmekten kastınız ne?
- Şehir artık çok kalabalık. Diğer yandan ünlü olduktan sonra daha utangaç oldum. Belki ‘çabuk rahatsız olan birisi’ demek lazım. Zamanın ruhu da kaçma isteğimi perçinliyor. Zaman artık çok hızlı akıyor ve ben yakalayamıyorum.
Biraz geçmişe özlem mi bu?
- Çocukluğuma dönmek istiyorum. O zaman her şey daha güzeldi. Küçükken bugünlerin planını yapmıştım. Ama bundan sonrasını düşünmemişim. Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.
Gerçekten ne yapacaksınız? 42 yaşındasınız. Çocuk sahibi ol-mayı düşünüyor musunuz mesela?
- Kalbim istiyor ama aklım reddediyor. Kaybetme korkusu hakim geliyor.
Babanızın erken yaşta ölümünden ötürü sevdiklerinizi kaybetme korkusu mu var?
- Doğru. Başka sevdiklerimi de kaybettim. Çok şeye sahip olmayınca canınız da yanmıyor.
SENARYO HAZIR FİLM ÇEKECEĞİM
Müzikal anlamda bir hedef bulamaz mısınız?
- Ben müzik için yaşamıyorum ki... Müzik yapmasam başka şeyler yaparım. Kitap yazdım, senaryo yazdım. Film çekeceğim.
“Balans ve Manevra” çok eleştirilmişti. Yeniden sinema denemekten korkmuyor musunuz?
- Hayır, ben zaten yaşayacaklarımı önceden tahmin etmiştim. Şimdi elimde bir senaryo var ve onu çekeceğim. Müzikal anlamda da bir konser albümü, “Söz ve Müzik Teoman 2” gibi projeler var.
“İnsanlık Halleri”nde konuşur gibi şarkı söylüyorsunuz...
- Ben daha çok anlatıcı tarzını seviyorum. Çünkü söz daha önemli.
Bu albümde burçlarına göre kadınlar hakkında bir şarkı yapacaktınız ama yok. Neden?
- Şarkıyı yaptım ama sonra bir baktım ki albümün içerisinde çok light kaldı. Ben de koymadım.
Bunda gazetelerde eski sevgililerinizin burçlara göre dağılımının yapılmasının rolü var mı?
- O tip haberler çıkması özel olarak rahatsız etmedi beni ama genel bir rahatsızlığım var. O kadar çok haber çıkıyor ki...
Magazincilerle da aranız iyi değil.
- Aslında magazincileri seviyorum. İyisi vardır, kötüsü vardır. Hepsini alıp bir potada eritmenin manası yok.
Şarkılarınızın alt metninde politik bir tavır var. Bu durum son dönemde azaldı mı?
- İnsanlar büyük büyük konuşuyor ama kendi kişisel hayatlarıyla bu söylemleri örtüşmüyor, bu da beni rahatsız ediyor. Öte yandan Güneydoğu sorunu diyoruz ama hakkını koruduğumuz adam kızını öldürüyor. İnsanın kalbi tam anlamıyla bir yere ait hissetmiyor işte o zaman.
“Türkiye’den umutluyum” dediniz...
- “Şu anki iktidar harika” demiyorum. Birkaç olay güzel geliyor bana. Örneğin Abdullah Gül’ün Erivan’a gitmesi, Davos’ta yaşananlar, Ergenekon... En azından artık JİTEM var mı yok mu biliyoruz, çünkü artık bordrolular.
BİRLİKTE OLDUĞUM HER KADINA ŞARKI YAPMIYORUM
“Kadınlar olmasa şarkı yapmazdım” demiştiniz. Doğru mu bu?
- Evet, kesinlikle. Kadınlar olmasa zaten konum da olmaz. Neden bahsedeceğim?
“Müzik için yaşamıyorum” dediniz, kadınsız yaşar mısınız?
- Müzik olmadan yaşayabilirim. Ama kadın olmadan zor. Zaten gerek de kalmaz. Tamam, kadınlar olmadan yaşamam. Ama arkadaşlarım olmadan da yaşayamam.
Birlikte olduğunuz her kadına mı şarkı yapıyorsunuz?
- Tabii ki hayır. Sadece benim için önemli olanlar ve uzun zaman birlikte olduğum kadınlar için yapıyorum.