Müzik: Haftanın albümleri

Güncelleme Tarihi:

Müzik: Haftanın albümleri
Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2012 00:00

Haberin Devamı

ASFALT DÜNYA
BÜYÜK YOLLAR
Pasaj Müzik

Kartonet tasarımı ve albüm kitapçıklarında yenilik, farklılık, hiç olmazsa ‘özen’ peşinde olanlara saygım var. 6 yıl aradan sonra nihayet ikinci albümünü çıkaran Asfalt Dünya da bu yeni albümünde çok farklı bir kartonet tasarımına imza atmış. Albümü henüz almamış olanlar için sürprizi bozmayayım ve ne olduğunu söylemeyeyim. Gelelim içeriğe... Grup, 12 şarkılık yeni albümünde Türkçe rock yapıyor ama durun, hemen kaçmayın! Burada Türkçe rock’a özgü o baygınlık veren vasat, klişe, sıkıcı şarkılar yok. Burada M. Emrah Özdamar’ın nitelikli satırlarını yer yer tinsel bir huşuyla, yer yer de serseri bir rüzgâr edasıyla seslendirmesi, Ertan Haktanır’ın rif ve ritimden ziyade atmosfer yaratma niyetindeki gitarları, Alpay Pala’nın melodik bas yürüyüşleri ve davulunun başındaki Deniz Alemdar’ın müziğin zeminini şıklaştıran vuruşları var. Grubun yarattığı beste akışlarında prozodi sıkıntısı yaşaması beklenebilirdi ama Emrah bu işin altından da iyi kalkmış doğrusu. Muhteşem değil ama iyi albüm.

Haberin Devamı

TENACIOUS D
RIZE OF THE FENIX
Sony Music

Jack Black’i tanımayan yoktur değil mi? Peki kaçınız onun sıkı bir rocker olduğunu, merhum Dio’yu taparcasına sevdiğini ve rock sevgisini sadece ‘The School of Rock’ filmindeki rolüyle değil, gerçek hayatta grup da kurarak dışa vurduğunu biliyor? Bilmiyorsanız da şimdi öğrendiniz. Tenacious D; hastası olduğumuz şahsiyet Jack Black ile yine oyuncu olan Kyle Gass’ten oluşan, iki kişilik bir proje. 2001’de kendi adlarını taşıyan ilk albümleri çıktı, 2006’da ise ‘The Pick of Destiny’ adını taşıyan ikinci albümleri. Şimdi de sırada üçüncüsü var. Ortalama olarak 5-6 yılda bir yeni albüm çıkarıyorlar yani. Tenacious D’nin en önemli özelliği, bir müzik grubundan ziyade bir stand-up komedi grubu havasında olması. Yani, şarkı sözlerinde Jack Black gülmekten yerlere düşürebilir sizi. Rock-komedi diyorum ben bu tarza. Yine de müzik de hiç yabana atılır cinsten değil! Davulları Dave Grohl’un çaldığını söyleyeyim de işin boyutu netleşsin. Mizah anlayışı olan herkese tavsiye ederim bu albümü...

Haberin Devamı

Düşüşteki ivme devam ediyor

HAYKO CEPKİN
AŞKIN IZDIRABINI...
EMI

Burada yazılanların, ilk günden beri Hayko Cepkin’i çok yakından takip eden biri tarafından yazıldığına emin olabilirsiniz. Emin olmanız gereken bir diğer husus ise; Türk müzik basının artık klasikleşen ‘Aman her şeyi beğeneyim, aman herkesle aram iyi olsun, kazara beğenmediğim bir şey olursa da ölü taklidi yapayım.’ zihniyetini benim satırlarımda asla bulamayacağınızdır. Şimdi bu verilere göre ilerleyelim...
Hayko Cepkin’in ilk albümü ‘Sakin Olmam Lazım’ Türkçe müzik tarihindeki en önemli işlerden biri bence. Bakın sadece Hayko için demiyorum, gelmiş geçmiş tüm Türkçe müzik tarihinden bahsediyorum. Kendine has ruhani bir tınısı olan, bir şeylerle ilgili ‘gerçekten’ derdi olan bir adamın sesini duyuyorduk o albümde. Tam da bam teline vuran melodiler üzerinde hareket ediyordu ve samimiydi. En azından öyle hissettiriyordu. Ama sonra Hayko’ya bir şeyler oldu. Ya kitlelerle buluşunca psikolojisi değişti ya da özgüven ve baskı arasındaki dengeyi iyi ayarlayamadı, bilemiyorum. Hem konser performansları giderek sadece çığlık atmak ve bolca küfür etmek üzerine kuruldu hem de albümleri giderek vasatlaştı. Her albümü bir öncekinden daha kötü oldu. ‘Aşkın Izdırabını...’ da kapak görselinden (Bu kapağın kötü bir şaka olduğunu düşünüyorum.) şarkı sözlerine kadar bu halkanın en zayıf parçası. Mesela etrafımdaki birçok kişi albümün çıkış parçası ‘Paranoya’yı çok sevdi, bense dinlemeye tahammül edemiyorum. O kafada çok daha iyi şeyleri ağırlıklı olarak ilk albümde, birer ikişer şarkıyla da diğer albümlerinde yapmıştı zaten Hayko. Bu albümde sadece ‘Geç Kaldım’ ve ‘Platonik’te Hayko’nun özünü bulabildim. Diğer bestelerinde bir tıkanma, bir kendini tekrar ederken sıkılıp çıkmaza girme var bana göre.
Sound olarak bir yenilik beklemiyordum ama şarkı sözleri açısından bari bir gelişme olsaydı. ‘Âlem bizden rahatsız, sesli boşalıyoruz diye...’ Vay be! Ne asice! Ne mizahi!.. Nilüfer’le yaptığı muhteşem düet ‘Aşk Kitabı’ndan da Nilüfer çıkınca aynı tadı alamadım. Bari ona dokunmasaymış keşke...

Haberin Devamı

SATTAS
REGGAEBAND
Esen Entertainment

Bugüne kadar Türkiye’den hiç reggae albümü çıkmaması şaşılacak şey değil, bazı müzik tarzları direkt olarak üretildikleri coğrafya ve kültürle ilgilidir. Jamaika kültürü ile Türk (aslen Anadolu) kültürünün ortak noktalarının sıfıra yakın olması, Türkiye’de bu müziğin üreticisini de, alıcısına da hep belli bir niceliğin altında tuttu. Adını Jamaika İngilizcesindeki ‘satta’ (rahatla/takma/salla) kelimesinden alan Sattas, bu bakımdan önemli bir grup çünkü Türkiye’de yayımlanan ilk reggae albümüne imza attılar ‘Reggaeband’ ile. Her ne kadar reggae ruhunu ve kültürünü tam olarak hissetmedikleri ve yaşamadıkları belli olsa da, olaya sadece müzikal açıdan yaklaşırsak fena iş çıkarmamışlar. Root reggae’nin özünden uzaklaşmadan caz, ska, dub ve rock formlarını kullanarak yormayan bir ses bileşkesi yaratmışlar. Reggae ritimlerini Türkçeye uydurmakta biraz zorlansalar da (Türkçenin fonetik yapısının bu müziğe uymaması gayet doğal) fazla kulak tırmalayıcı bir sonuç ortaya çıkarmamışlar.

Haberin Devamı

ERKİN KORAY
THE BEST OF
Mega Müzik

Türkiye için sadece rock müziğin değil popüler müziğin tarihi gelişiminde çok önemli bir rol oynayan, yaşayan efsane Erkin Koray’ın 55. sanat yılını kutlamak amacıyla Mega Müzik, Koray’ın en iyiler derlemesini yeniden elden geçirerek (re-master ederek) piyasaya sürdü. ‘60’larda rock‘n’roll ve beat, ‘70’lerdeyse saykedelik rock ve hard rock yükselirken bu akımların Türkiye’deki temsilcisi olan Erkin Koray, ait olduğu coğrafyanın doğusundan da ilham alarak işin içine Arap ve Hint etkileşimleri de katmıştı. Sadece bunun gibi müzikal denemelerle değil, görsellik anlamında da Türkiye’de birçok tabunun yıkılmasına önayak olmuştu. (Uzun saç, enteresan yüz makyajı, alışılmışın dışında kıyafetler vs.) İmza attığı şarkılar o kadar sevildi ki, bu şarkılar günümüzde hâlâ fazlasıyla dinleniyor ve birer Türk müziği klasiği olarak anılıyor. Bu albüm, Koray’ın hem en sevilen şarkılarını bir araya getiriyor hem de kitapçığıyla bir Erkin Koray biyografisi sunuyor. Arşivlik bir eser...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!