Güncelleme Tarihi:
2 CELLOS
2 CELLOS
Sony Music
Önce birkaç bilgi vereceğim, bakalım ne düşüneceksiniz: Sadece çello çalan bir grup var ve ünlü grupların şarkılarını yorumluyor. Evet, hepinizin aklına Finlandiyalı dünyaca ünlü grup Apocalyptica geldi değil mi? Normal. Dolayısıyla Luka Sulic ve Stjepan Hauser ikilisi, nam-ı diğer 2 Cellos, bu albümleriyle ne yaparlarsa yapsınlar Apocalyptica’nın gölgesinde kalacaklar veya onlarla karşılaştırılacaklar. Gerçi muhtemelen bunun farkındadırlar zaten. Michael Jackson’ın ‘Smooth Criminal’ şarkısını çelloları ile çaldıkları videolarını YouTube’a yükledikten sonra tanınmaya başlayan ikili, efsanevi müzisyen Elton John’un teklifiyle Türkiye’nin de dâhil olduğu Avrupa turnesinde sanatçıya eşlik ederek isimlerini iyice yaydılar. Her ikisi de müzik okulu mezunu olan gençler; bu albümde sırasıyla U2, ‘Pulp Fiction’ film müziği, Kings of Leon, Michael Jackson, Sting, Muse, Nine Inch Nails, Guns N’ Roses, bir Michael Jackson daha, Coldplay, Nirvana ve son olarak tekrar U2 yorumlamışlar çelloları ile. Fikir orijinal değil ve kulaklarım Apocalyptica’nın o 4 çellolu daha doygun, daha güçlü sound’una alışık olduğu için bu albüm beni fazla etkilemedi. Cılız buldum. Yine de seçtikleri şarkılar hatırına, kötü albüm diyemem.
BENDENİZ
BENDEN İZLER
Seyhan Müzik
Şu sıralar birçok yerde karşımıza çıkan bir parti konsepti var; ‘90’lar Türkçe pop!’ Sanırım insanların artık ‘80’ler nostalji partilerinden fena hâlde sıkılmış olduğu birilerinin aklına gelmiş olmalı. Türkiye’de gündeme oturan müziklerin son 20 yıllık tarihini yakından takip edenlerin çok iyi hatırlayacağı, ‘90’lar Türkçe popunun önemli isimlerinden Bendeniz ise 16 şarkısının remiks versiyonlarıyla yeniden karşımızda. İlk albümünü 1993 yılında çıkaran ve küt saç modelini Türk kadınının gündemine oturtan Bendeniz’in diskografisinin 12. halkasını işte bu albüm oluşturuyor. Sanatçı, 18 yıllık kariyerinde ilk kez bir remiks albüme imza atmış oluyor böylelikle. ‘Benden İzler’de Murat Uncuoğlu ve Suat Aydoğan gibi sektörün popüler isimleriyle çalışan Bendeniz, eski hitlerini ve bir önceki albümü ‘Olsun’da yer alan şarkılarını farklı versiyonlarıyla dinleyici ile buluşturuyor. Şu sıralar yepyeni şarkılarıyla meşgul olan Bendeniz, bu remiks albüm fikrini sevmiş olacak ki bir tane daha yayımlayacağını albümün kartonetinde yazmış. Kısacası; Bendeniz’in o unutulmayan şarkılarını özleyenlere, o şarkılarda birçok anısı saklı olanlara ve ‘90’lar nostaljisi yapmak isteyenlere müjde... Beklediğiniz albüm çıktı.
CARO EMERALD
DELETED SCENES FROM THE CUTTING ROOM FLOOR
Artist Music
Amy Winehouse’a benzeyen sesiyle tanınan Hollandalı şarkıcı Caro Emerald’ın 2010’da yayımlanan bu albümü, ülkemizde yeni basıldı. Hollanda müzik listelerine birinci sıradan giren ve Michael Jackson’ın ‘Thriller’ rekorunu kırarak tam 30 hafta boyunca bir numarada kalan albümde Emerald ve ekibi; 1940’lı ve 50’li yılların film ve müziklerinden etkilenerek samba, caz, bossa nova ve mambo gibi tarzları harmanlayıp post-modern bir yorum ortaya çıkarıyor. O yılların Hollywood stüdyolarında kaydedilmiş havasıyla salon cazı, sinemaya özgü tango ezgileri, groove caz tandansı ve mambo ritimlerinin hâkim olduğu albüm, kalabalık bir dans pisti üzerinde gezdirilen bakışların sesi gibi. Geç saatlerde başlayan ve gün doğana dek devam eden bir partinin sesi... Albümde dans, flört ve özgürlük ifadelerine atıfta bulunan şarkılara yer veren Emerald, içli sesi ve baştan çıkarıcı sözlerini klasik Amerikan sound’una modern bir parıltı katarak sunuyor. Bir övgü de Artist Music’e... Türkiye’de basılan yabancı albümlerin kartonetlerine yeterli önem verilmez genelde. Bu albümün kartonetinin orijinal baskısına sadık kalınması ise iyi ve olması gereken bir hareket. Türkiye’de yabancı albüm basan diğer firmaların örnek alması gerek.
ÇEŞİTLİ SANATÇILAR
KRAL POP 2011
DMC
Bu sayfayı hazırlamaya başlamadan önce Türkiye’de bu kadar çok toplama albüm çıktığını bilmiyordum açıkçası. Bu tarz albümlere ilginin yoğun olması firmaları bu alanda üretmeye teşvik ediyor tabii. Kral TV’nin radyo frekansı Kral Pop da yılın en çok dinlenen şarkılarından 15’ini bir araya getirmiş. Sırasıyla Tarkan’dan ‘Öp’, Sinan Akçıl & Hande Yener’den ‘Atma’, Gülşen’den ‘Yeni Biri’, Funda Arar’dan ‘İkimiz (Remix)’, Sezen Aksu’dan ‘Hadi Bakalım’, Mustafa Ceceli & Elvan Günaydın’dan ‘Eksik (Mustafa Ceceli Mix)’, Bengü’den ‘Aşkım’, Soner Sarıkabadayı’dan ‘Pas’, Nil Karaibrahimgil’den ‘Hakkında Herşeyi Duymak İstiyorum’ (Her şey ayrı yazılır bu arada sevgili eser sahipleri.), Sıla’dan ‘Acısa da Öldürmez’, Sertab Erener’den ‘Asla’, Model’den ‘Buzdan Şato’, Yalın’dan ‘Ah Be Kardeşim’, Nilüfer & Şebnem Ferah’tan ‘Erkekler Ağlamaz’ ve son olarak da Emre Aydın’dan ‘Bu Yağmurlar’ın olduğu albüm; eğer radyonuz yoksa, CD çalarınız varsa, e bir de radyolarda sıklıkla çalan son dönem hitlerini dinlemek istiyorsanız arşivinize katmanız için vakit kaybetmemeniz gereken bir albüm.
MEGADETH
TH1RT3EN
Roadrunner / EMI
Alev saçlı kızgın çocuk büyümüyor
Geçen yıl ülkemizde ilki düzenlenen ve Fi-Yapı İnönü Stadı’nı hınca hınç dolduran 50 bin kişinin izlediği (TRT’ye ve Bülent Arınç’a göre Türkiye’de dinlenmeyen müzikler hani bunlar...) Sonisphere festivalinin üçüncü ve son günü Big Four günüydü. Neydi bu Big Four? ‘80’li yılların başında aynı dönemlerde kurulmuş, o zamanlar en çok albüm satan, en popüler dört Amerikan thrash metal grubunu birden tanımlamak için kullanılan bir terim. İşte o dört gruptan biri olan Megadeth; ‘huysuz’ gitarist Dave Mustaine’in 1983’te Metallica’dan kovulmasıyla kurduğu, 28 yıllık köklü bir grup. Sadece thrash metal tarihinin değil, heavy metal’in gelmiş geçmiş en iyi albümlerinden birkaçında imzası vardır bu grubun. 1986 tarihli ‘Peace Sells... but Who’s Buying?’, 1990 tarihli ‘Rust in Peace’ ve 1992 tarihli ‘Countdown to Extinction’ gibi...
Dave Mustaine kariyeri boyunca özel hayatındaki psikolojisini şarkılara aktarmaktan ve karakterini, duygularını, düşüncelerini şarkı sözlerine, notalara dökmekten korkmayan bir figür oldu. Ondan hiç mutlu şarkılar duymadık. Hep sinirliydi, hep bir şeylere kafası bozuktu, hep ‘arızaydı’. 2002 yılında müziği bıraktığını açıklamış ve hepimizi şok etmişti. Neyse ki, içindeki o hiçbir zaman büyümeyen çocuğa söz dinletemedi ve 2 yıl sonra muhteşem albüm ‘The System Has Failed’ ile geri döndü. Fakat Megadeth, o yıldan bu yana o albümü aşacak kalitede işlere imza atamadı bir türlü. 2007 tarihli ‘United Abominations’ hit eksikliği sıkıntısı çeken, içine kolay girilemeyen şarkılarla dolu, sert, hızlı ama karmaşık ve zor bir albümdü. Ardından 2009’da, yeni gitarist Chris Broderick’in etkisiyle daha melodik ve daha kolay dinlenen ‘Endgame’ albümü geldi ama o da bir ‘The System’ değildi. Sırada ise grubun 13’üncü albümü ‘Th1rt3en’ var. (İsmi böyle yazmalarına kaç puan?) Mustaine, son iki albümdür girdiği son sürat teknik thrash metal kompleksinden nihayet kurtulmuş ve tıpkı ‘90’lardaki gibi ‘şarkı’ formuna önem vermiş. Orijinal basçı David Ellefson’ın yuvaya dönmüş olması da iyi bir etken olmuştur mutlaka. Dolayısıyla son iki albümden daha iyi bir albüm var elimizde. Mustaine, öfkesini doğru kullandığında bir metal ilahıdır. Bunu yeni nesile aktarması için albümler arasına biraz daha uzun süre koyması gerek sanki. Zira grubu keşfedecek olanların adresleri ‘80’ler ve ‘90’lardaki albümler olarak kalacak gibi hâlâ.