Müzik: haftanın albümleri

ÇEŞİTLİ SANATÇILAR
POWER TÜRK EN İYİLER 2011-2
Pasaj Müzik

Toplama albümlerin, ortalama dinleyici için hâlâ cezbedici ürünler olmaya devam ettiğini ulusal ya da uluslararası albüm satış rakamlarından anlıyoruz. Bu tarz albümlerde genellikle hep bir eksik bulunur, yapılan seçimler eleştirilir ve ‘Bu şarkı neden var?’, ‘Şu şarkı neden yok?’ muhabbetleri alır yürür... Yine de, sevilen şarkıları peş peşe dinleme olanağı; albümlere para vermeyen, arabasındaki radyo frekansı kadar müzikle alâkalı olan kitle için önemli tabii. Ve burada, mükemmel bir seçim söz konusu. Son günlerde Redd’in video klibini oynatmama kararı alması sebebiyle eleştirilen Power Türk’ün desteğiyle raflara sürülen bu albümde sırasıyla Tarkan, Sezen Aksu, Nev, Atiye, Murat Boz, Bora Duran, Sıla, Emre Aydın, Duman, Gripin, Kolpa, Keremcem, Gökçe, Murat Dalkılıç, Seksendört ve Şebnem Ferah’tan birer şarkı yer alıyor. Bu kadro, bugüne kadar Türkçe pop kulvarındaki bir toplama albüm için bir araya getirilmiş en iyi kadro. Bu sebeple Power Türk ve Pasaj Müzik’in büyük iş başardığı ortada. Tebrikler doğrusu. Albümün bir diğer özelliğiyse, dijital olarak yayınlanan Nev’in ‘Yokum’, ‘Gökçe’nin ‘Tuttu Fırlattı’ ve Bora Duran’ın ‘Gül Senin Tenin’ şarkılarının ilk defa bir CD’de toplanmış olması.

AYNA
MAVİ ŞARKILAR
Rüzgar Yapım / Seyhan Müzik

Haluk Levent’in açtığı kulvara (yeni dönem Anadolu pop / rock) ‘90’ların ortasında girip bir Türk grubu için kolay kolay ulaşılamayacak ticari başarılara imza atan Ayna’nın hâlâ aktif bir grup olduğunu biliyor muydunuz? Erhan Güleryüz ve tayfasının yükselişi gibi sönüşü de çok hızlı olmuştu. Özellikle ‘Gittiğin Yağmurla Gel’ (1996) ve ‘Dön Bak Ayna’ya’ (1997) albümleriyle bugün bile gıpta edilecek konser / gişe rakamlarına ulaşan grubun popülaritesi, Türkçe müziğin 2000’li yılların başında kabuk değiştirmeye başlamasıyla bitti. Geçen sene, dört yıl aradan sonra dokuzuncu stüdyo albümü ‘Asmalımescit’ ile geri dönen grup, yoluna daha sessiz bir şekilde devam ediyor. ‘Mavi Şarkılar’ tam bir yaz albümü. Kartonetinde kullanılan renklerden, şarkılarda işlenen temalara ve tüm albüme hâkim olan o güneş ışıltısına kadar... Ayna, eskisi gibi fırtına koparmayacak ama çok iyi şarkılar var bu albümde. ‘İki Yelken’, ‘Sallana Sallana’ ve özellikle de ‘Züleyha’ çok iyi şarkılar. ‘Kahve İçtim Telveli’ ve ‘Hala Söyleyecek Bir Türkümüz Var’ da fena değil. Sondaki 5 remix olmasa daha iyi olurmuş ama Erhan Güleryüz, Ayna ismini ayakta tutmaya kararlı ve mücadelesine beklentilerimi aşan bir albümle devam ediyor. Şaşkınım...

ULAŞ ORAL
R.P.C.M.
Taşoda / Ellipsis

Müziğe derinlemesine bakanları seviyorum. Akademik çalışmalarının yanı sıra edebiyat ve radyo alanında da kendi çapında isim yapmış Ulaş Oral’ın bu ilk solo albümünün açılımı ‘Röntgenler, Panayırlar ve Cenaze Marşları’. Rock müzik çatısı altında 2000’lerde sıkça kullanılan birkaç tarzı karıştıran Oral’ın müziği Zakkum ve Öztürk çağrışımı yaptı sıkça. Beni etkilemedi ama albüm enteresan. Anlatayım; toplam 9 şarkının ilk üçü ‘röntgenler’, ikinci üçü ‘panayırlar’, son üçü ise ‘cenaze marşları’ başlığı altına alınmış. İlk üç şarkıda Oral, hikâyelere konu olan karakterlerin iç dünyalarına bir yolculuk yapmış ve onların adeta röntgenlerini çekmiş. ‘Panayırlar’ bölümü eğlenceli bir aşk şarkısıyla başlayıp kişilik çatışmalarının baş gösterdiği bir şizofren hikâyesi ile bitiyor. ‘Cenaze Marşları’ bölümünde ise ağır tempolu, umutsuz aşk şarkıları var. Dediğim gibi, albüm müzikal açıdan beni etkilemedi, hakkında sağlıklı yorum yapabilmek için bir kere değil, tamamını birkaç kere dinledim ama fikrim değişmedi. Albümün bana kalırsa en büyük özelliği, yine Ulaş Oral tarafından yazılan ‘Post-Modern Aşka Arabesk Alt Yazılar’ adlı bir şiir kitabıyla gelmesi. Edebiyat sevene bir adım daha yakınız ne de olsa...

JACKIE EVANCHO
DREAM WITH ME
Columbia / 143 / Syco / Sony

Geçen yıl, henüz 10 yaşındayken katıldığı “America’s Got Talent”ı (Amerika’daki TV çılgınlığının son bombalarından, en meşhur ses yarışmalarından biri) ikincilikle bitirerek herkesi şaşırtan Jackie Evancho, hem inanılmaz sesiyle hem ayakta alkışlatacak mütevazılığıyla hem de güzelliğiyle izleyenleri hayrete düşürmüştü. Yarışmanın hemen ardından küçük yıldız adayına (Hatta “diva adayı” bile diyebiliriz) yatırım yapacak devin ortaya çıkması uzun sürmedi. Sony ufaklığı kaptı ve böylece henüz 11 yaşında ilk albümünü yayımlamış oldu Pittsburgh’lu Jackie. Üstelik 14 şarkı süren albüm boyunca, “Bu duyduğum sesi, yalnızca 11 yaşında olan bir kız çocuğu çıkarıyor olamaz!” diyeceğiniz şarkılardan birine, “Britain’s Got Talent” (İngiltere’nin “The X Factor” ile birlikte en popüler TV müzik yarışması) finalisti Susan Boyle ve birine de divaların divası Barbra Streisand eşlik ediyor. Giacomo Puccini’nin meşhur aryası ‘Nessun Dorma’nın bile altından kalkabilen Jackie’nin; klasik müzikle alâkası olmayan kitleyi bile yakalayabilecek kadar yaygın bir promosyon çalışması yapılan albümünü yine de, ufaklığın sesini merak edenler ve klasik müzik tutkunları dışında kimseye öneremem...

MFÖ
VE MFÖ
DMC

Çok yaşa MFÖ!..

Öncelikle bir hafta gecikmeli de olsa hepinize merhaba demek istiyorum. Blue Jean dergisinin yanı sıra, artık bu sayfadan da sizlerle müzik paylaşmaya devam edeceğim. Müzik hakkında yazmayı ve okumayı bana sevdiren isimlerden Kutlu Özmakinacı’dan bu görevi devralmış olmak benim için bir gurur vesilesi. Yeniden merhaba...
Blue Jean’in 1987 yılının şubat ayında çıkan ilk sayısındaki tek yerli röportaj MFÖ ile yapılmıştı. Şimdi benim de burada MFÖ ile başlıyor olmam güzel bir tesadüf... Tabii MFÖ’nün benim için değerini anlatmaya kalksam hislerimi bu sayfaya sığdırmam imkânsız. Bu coğrafyanın neşesini de, hüznünü de, aşkını da, serzenişini de notalara ve şarkı sözlerine 40 yıldır ustalıkla dökebilmiş olmanın bendeki karşılığı, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi grubu olmak. Sizin kıstaslarınız farklı olabilir...
1971 yılında Mazhar ve Fuat adı altında çıkan “Türküz Türkü Çağırırız” albümü ile başlayan, ‘70’lerde İpucu 5’lisi ile devam eden, 1984’te ise tüm zamanların en iyi Türkçe albümlerinden “Ele Güne Karşı” ile asıl başlangıcını yapan MFÖ serüveninde ‘Ve MFÖ’, grubun 10’uncu stüdyo albümü. 40 yıl için sayıca az olabilir ama bu adamların imza attığı şarkılar zamansızdır, eskimez.
Aslında grubun üç elemanı da kendi solo albümleri için hazırlanırken, içinde bulunduğumuz yılın MFÖ’nün 40. yılı olduğunun hatırlanmasıyla, özel bir kutlama yapabilmek amacıyla oluşturulan bu albüm için üçlü bir araya gelip sıfırdan kolektif bir besteleme sürecine girmemiş. 5 Mazhar Alanson, 3 Fuat Güner, 2 Özkan Uğur bestesinin ve bir de Alanson-Uğur ortaklığı bestenin olduğu toplam 11 şarkı arasında öne çıkanlar; bu albümden klibi çekilen ilk şarkı olan ve Ercan Saatçi düzenlemesiyle farkını belli eden ‘Hep Yaşın 19’, Fuat Güner’in funk ritimli bestesi üzerine Alanson’un sözlerini yazdığı ‘Kıskanınca’, Bora Uzer düzenlemesiyle ışıldayan ‘Sorma’, 9/8’lik oynak havasıyla Özkan Uğur’un şov yaptığı ‘Yamuk Mu Var’, pop / rock sularında gezinen temposuyla eski MFÖ’yü anımsatan ‘Vur Vur’ ve sözleri Aysel Gürel’e ait olan ‘Çözemedin’. Öte yandan ‘Bu Aşk Olur Mu’, ‘Sensiz Olamam’ ve ‘Milenyum Süvarileri’ de albümün zayıf halkaları. Üçlünün ortak vokal yaptığı bir şarkı olmaması da eksikliği hissedilen bir durum. Fakat sonuç itibariyle canımız, ciğerimiz MFÖ 5 yıl sonra yeni albüm yaptı. Bunu kutlamaya değer bir hadise olarak algılıyor, ustalara “nice yıllara” diyorum...