Güncelleme Tarihi:
WORLD MUSIC
İSTANBUL
İSTANBUL VOYAGE
MİLHAN MÜZİK
İstanbul Voyage, kanun sanatçısı Gökhan Doğanay’ın başını çektiği bir world music projesi. 10 kişiden oluşan ekibe şöyle bir baktığımızda pek çok farklı proje ve stüdyo kaydından tanıdığımız değerli müzik adamlarını görüyoruz. Başta klarnetin Türkiye’deki en büyük ustalarından biri olan ‘Kirpi’ lakaplı Bülent Altınbaş olmak üzere yine klarnette Aykut Sütoğlu, gitarda Caner Güneysu, perküsyonda Emre Karabulut, bas gitarda Kemal Büyük, udda Onur Özer Çağlayan, kemanlarda Yıldırım Doğanay, Orçun Varol, Aşkın Aşkın, neyde Türker Dinletir ve elbette tüm beste ve düzenlemelerin sahibi Gökhan Doğanay, klasik Türk müziğini çağdaş bir anlayışla yeniden üretiyorlar. Şu sıralar kendi coğrafyamıza ait iyi bir world music albümü dinlemek isteyenlerin dertlerine deva olacaktır.
TÜRK ROCK
Z RAPORU
ZAGA BAND
ESEN MÜZİK
Onları Okan Bayülgen’in tv şovlarından tanıyorsunuz. Hepsi eski dostlarım olan bu esaslı müzik insanlarının uzun süredir mücadelesini verdikleri bu albümün tanıtımını mücbir sebepler yüzünden gecikmeli de olsa yapabilmek elbette benim için de bir keyif. Gitar vokalde Tuncer Tunceli, davulda Yusuf Tunceli ve bas gitarda Murat Çopur’dan oluşan Zagaband, ilk albümleri “Z Raporu”nda temelde hard rock, klasik rock çizgisinde gelişen bir müzikle çıkıyorlar dinleyicinin karşısına. Tuncer memleketin en esaslı rock gitaristlerinden biridir ve albümde onu bu özelliğinin yanı sıra şarkı yazarı ve vokalist olarak da görüyoruz. ‘Machine In My Head’ ‘Eylül Akşamı’, ‘Müzisyen’, ‘Belki Bir Gün Zamanla’ albümün dikkate değer şarkıları.
ROCK
THE ROGER WATERS COLLECTION
ROGER WATERS
SONY MUSIC
Roger Waters’ın tüm solo albümleri ve konser kayıtlarını bir araya getiren, 8 albümlük bir canavar box set… “The Pros and Cons Of Hitch Hiking”, “Radio K.A.O.S”, “Amused To Death” , “Ça Ira” albümlerinin yanı sıra 2 CD’den oluşan konser kaydı ve “In The Flesh” konser DVD’siyle The Roger Waters Collection”, Pink Floyd hayranları için kaçırılmaması gereken bir koleksiyon nesnesi. Box set’in özel kutusu ve orijinal albüm görsellerinin de görülmeye değer olduğunu hemen ekleyelim. Çağımız popüler kültürüne yön veren şarkı yazarlarından biri Waters. Özellikle bireyin otoriteyle ilişkisi ve modern toplum eleştirisi, onu zamanımızın en dikkate değer müzik figürlerinden biri yapıyor. Malumu daha fazla ilana gerek yok, kaçmasa iyi olur derim.
SOUNDTRACK
TRANSFOMERS 3
ÇEŞİTLİ
EMI
Şahsen patlama ve çatlamadan müteşekkil filmleri yaş haddinden terk etmiş olsam da, ergen kafa için olayın hala ne kadar çekici olduğunu hatırlayabiliyorum. Bu kafanın son yıllardaki başarılı temsilcisi Transformers’ın 3’üncüsü “Transformers 3: Dark of the Moon”, şu sıralar sinemalarda gösterimde. Bu tip filmlerin soundtrack’leri iyidir ama kalıcı olmazlar. Bu soundtrack de bu kuralı bozmayacak gibi görünüyor. Birlikte göz atalım: ‘Iridescent’ – Linkin Park’, ‘Monster’ – Paramore ‘ The Only Hope For Me Is You’ – My Chemical Romance, ‘Faith’ – Taking Back Sunday, ‘The Bottom’ – Staind, ‘Get Thru This’ – Art Of Dying, ‘All That you Are’ – Goo Goo Dolls, ‘Head Above Water’ – Theory Of A Deadman, ‘Set The World On Fire’ – Black Veil Brides, ‘Alive & Awake’ – Skillet, ‘Just Got Paid’ – Mastodon
FOLK
PAUL SIMON
PAUL SIMON
SONY MUSIC
Birkaç gün içinde popüler müzik tarihinin önemli şarkı yazarlarından Paul Simon’ı İstanbul’da ağıralayacağız, ne güzel. Plak şirketi de doğru bir zamanla yaparak üstadın 4 albümü, “Paul Simon In Concert Live Rhymin”, “There Goes Rhymin’Simon”, “Still Crazy After All These Years” ve “Paul Simon” albümlerini yeniden bastı ve piyasaya sürdü. 13 Grammy ve hayat boyu başarı ödülü sahibi Simon’ın adı geçen albümleri yeniden mastering işleminden geçirilmiş bir halde dinleyiciye ulaşıyorlar. Ayrıca “Still Crazy After All These Years” albümünde de daha önce yayınlanmamış 2 parça bulunuyor. Konseri iple çekenler, olayın havasına daha sağlam girmek için bu albümlerle ısınma turları atabilirler, kolay gele.
ROCK
2
BLACK COUNTRY COMMUNION
MASCOT RECORDS
KAÇIN KAMYON GELİYOR!...
Şöyle kütür kütür rock dinlemeyeli uzun zaman olmuştu sahiden, Black Country Communion imdada çöldeki alkoliğin karşısına bir fıçı birayla dikilen Hızır gibi yetişti; yarısını iç yarısıylan yıkan, oh bea! Bu arada herkese hello, Eurovision dalgasına yazıları kesmiştik, yokluğumuzda Blue Jean tayfası görevi devraldı, sağolsunlar, insanın bu hayatta arkasını yaslayabileceği ve ‘ay orama ne battı öyle’ demiyeceği arkadaşlarının olması şahane bişey sahiden.
Güzel gacırtılarıyla kalbimizin derinliklerinde yer etmiş inatçı pislikleri kaşağılayan Black Country Cominion ve adıyla müsemma albümleri “2”ya gelince... Önce yüksek müsadenizle ‘kim kimdir?’ yapmak ister gönül, çünkü mühim sahiden ekibimiz. İsim vererek başlayalım: Vokal, bas gitar Glenn Hughes, (bak bak bak) davul Jason Bonham (ne diyosun), klavye Derek Sherinian (atıyosun) ve gitar Joe Bonamassa (hade canım). Aramızda cahiller olabilir, mühim diil, öğrenmemek ayıptır zaten. Glenn Hughes Deep Purple ve Black Sabbath’la çalışmış bi insandır. Jason Bonham, John Bonham’ın oğludur ve Led Zeppelin başta olmak üzere rock sahnesinin bütün kalburüstü isimleriyle çalmıştır. Derek Sherinian, Dream Theater klavyecisidir ve de Joe Bonamassa, Clapton’dan Foreignar’a, Stephen Still’ten Steve Winwood’a kadar pek çok birinci sınıf müzisyene eşlik etmiş bir gitar ustasıdır. Özetlersek tıpkı Audiosleve, Probot, Velvet Revolver, Chicken Food ya da Them Crooced Vultures gibi bir süper grupla karşı karşıyayız ve son zamanlarda klasik rock adına yapılan bütün güzel işleri (Wolfsmother’ı bir kenarda tutarsak) böyle süper gruplar yapıyorlar zaten.
Black Country Cominion, 2010’da Hughes ve Bonamassa tarafından kuruldu. Adlarını, İngiltere’deki bir sanayi bölgesinden alıyorlar. Davula Bonham’ı kepçeledikten sonra, Bonamassa ‘power trio olmayak, klavye de duyak’ diyor ve Sherinian’ı da kepçeleyerek kadroya son halini veriyorlar. Dediğim gibi gibi müzikleri yüzde 100 klasik ve rock’un altın çağını yaşadığı ‘70’lere özlem duyanlar için bulunmaz bir nimet. Albüm adıyla müsemma demiştik, yani ikinci albümleri, ilk albümleri “Black Country” 2010 yılında yayınlanmıştı, onu da bir şekilde bulun derim, bende yok misal.
‘The Outsider’ ile kamyon gibi açılan albüm, ilk single ‘Man In The Middle’ile devam ediyor ve orta tempolu şarkılarda bile enerjisini düşürmeden gövde kontrolünü dinleyicisinden alıyor. Yer biter ben gider, özlemişik sahiden.