Müzik benim kaderim, umudum ve geleceğim

* Ünlü müzisyenlere sorulan klişe bir soru ama sana da soralım; müziğin hayatındaki önemini nasıl keşfettin?

- O zaman benimki de klişe gibi algılanan ancak tamamen gerçeği yansıtan bir yanıt olacak; annem müzik yeteneğimi henüz bebekken keşfetmiş. Ağladığım zaman müzik çaldığında sustuğumu görmüş. Çocukken de en sevdiğim oyuncaklarım müzik aletleriydi. Ayrıca aynanın karşısına geçip şarkı söylemeye bayılıyordum. Bunun doğal sonucu olarak da dokuz yaşında Mimar Sinan Üniversitesi’nin konservatuvar bölümüne girdim. Normal okulun yanı sıra hafta içi enstrüman hafta sonları da solfej olmak üzere akademik müzik eğitimine böylelikle başlamış oldum.

* Viyolonselle tanışman da bu sırada olmalı...     �

- Sınavı kazandıktan sonra okuldaki hocalarımdan biri parmaklarıma bakıp “Senin parmakların ince ve uzun, viyolonsel çalabilirsin” dedi. O gün bugündür birlikteyiz.

* Hem normal eğitim hem de müzik eğitimini bir arada sürdürmek yorucu olmadı mı?

- Biraz da hareketli bir çocuk olduğum için zaman zaman zorlandığımı itiraf etmeliyim. Ama müzik tutkum o dönemde bile o kadar büyüktü ki, daha 9-10 yaşlarımda gelecekte doktor ya da mühendis değil müzisyen olacağımı çok iyi biliyordum. Hatta Amerika hayalim de o yaşlarda yeşermeye başladı. Çünkü tam da o dönemde caz müziğe ilgi göstermeye başlamıştım. Caz eğitimini en iyi şekilde alacağım yer de kesinlikle dünyanın diğer kıtasındaydı bana göre. O sırada okuduğum Işık Lisesi’ndeki öğretmenlerim de bana bu konuda çok destek oldu. Orkestra sayesinde okulun her türlü müzik etkinliğinde yer aldım.

KATILDIĞIM YARIŞMALAR ÖNÜME YENİ KAPILAR AÇTI

* Bu arada Türkiye’yi temsilen katıldığın yarışmalardan birkaç ödülün de var değil mi?

- Evet, bir kez Mısır ve iki kez Romanya uluslararası çocuk şarkı yarışmalarına katıldım. Bir dünya ikinciliği, iki de dünya üçüncülüğüm var. Kazandığım bu ödüller şimdi benim için güzel birer hatıra. Üstelik müzik kariyerimi oluştururken önüme çok güzel kapılar açtılar. Bu sayede geçen yıla kadar tam dokuz yıl boyunca birçok çocuk filminde ve dizisinde seslendirme yaptım. Ayrıca Galatasaray’ın 100’üncü yılı onuruna ünlü müzisyen Karman İnce’nin bestelediği 100. Yıl Senfonisi’nde ‘boy soprano’ olarak görev aldım.

* Peki Berklee maceran nasıl başladı?

- Uzaktan da olsa çok iyi bir müzik okulu olduğunu biliyordum. Ama ilk kez 16 yaşında beş haftalık yaz okulu döneminde gittiğimde büyülendim. Orası hayalimdeki okuldu. 1945 yılında Boston’da kurulmuş bağımsız bir devlet konservatuvarı. Dünyanın her yanından gelmiş, birbirinden yetenekli müzisyen burada eğitim görüyor. Verdiği eğitimler kompozisyon, çağdaş bestecilik ve yapımcılık, film müziği, caz kompozisyon, müzik yönetimi ve eğitimi, yapımcılık ve mühendislik, müzik sentezleme, müzik terapisi, performans, profesyonel müzik ve bestecilik alanları gibi uzayıp gidiyor. Ben caz eğitimi alıyorum. Şansım ise okulda çellist sayısının az olması ve çoğunun da genellikle klasik müziği seçmeleri. Ben farklı bir yoldan gitmeyi seçtim; çello ile caz eğitimi alıyorum. Hedefim gelecekte iyi bir caz çellisti olmak. Ayrıca hip/hop ve rap müziğine de ilgi duyuyorum. Belki prodüktörlük de yapabilirim.

BU KONSER KARİYERİMDE ÖNEMLİ BİR ADIM

* Gelelim Yüksek Sadakat grubuyla yapacağın çalışmaya... Nasıl bir araya geldiniz grupla?

- Yüksek Sadakat’in kurucusu ve baş gitaristi olan Kutlu Özmakinacı’yı çocukluğumdan beri tanıyorum. Annemle aynı işyerinde çalışıyorlardı. Ben de arada sırada gittiğimde sohbet etme imkanımız oluyordu. Kutlu Ağabey benim müzikle olan yakınlığımı biliyordu yani. Grubun ilk albümü çıktığında da çok beğenmiştim. Ama “Döneceksin Diye Söz Ver” şarkısının benim kalbimde özel bir yeri oldu hep, çünkü parça viyolonselle başlıyor. Bir süredir aklımda bir konser projesi vardı. Yüksek Sadakat’le paylaştığımda hemen kabul ettiler. 18 Temmuz akşamı saat 21.00’de Nişantaşı Işık Okulları’nda verecekleri konserde ben de onlara bu parçada viyolonselimle eşlik edeceğim. Bu konser, müzik kariyerim açısından önemli bir adım diye düşünüyorum. Umarım herkes beğenir.

* Son olarak, müzik senin için ne ifade ediyor?

- Tek bir cümleyle yanıtlamam gerekirse; müzik benim kaderim, umudum ve geleceğim.

BİZİM İÇİN DE HEYECAN VERİCİ

Yüksek Sadakat’in kurucusu ve bas gitaristi Kutlu Özmakinacı, kendisi de Işık Lisesi öğrencisi olan ve Çağdaş Eğitim Vakfı’nın da ERGO ‘Harika Yetenekler’ çerçevesinde desteklediği Anıl Kırkyıldız’la verecekleri konser için şunları söylüyor: “Anıl’ın müzik hikâyesine uzaktan da olsa tanıklık etmiş biri olarak, şu anda geldiği noktada ona destek vermek büyük bir keyif. Bu yüzden böyle bir projede birlikte yer almak grup olarak bizim için de heyecan verici...”

YARIN SAHNEDELER

Nişantaşı Açıkhava Konserleri, ünlü rock grubu Yüksek Sadakat’le devam ediyor. Konser, Nişantaşı Işık Okulları’nın Atrium Salonu’nda yarın akşam saat 21.00’de gerçekleşecek. Konser sırasında dünyanın en prestijli müzik okullarından biri olan ABD’deki Berklee College of Music’de eğitim gören genç müzisyen Anıl Kırkyıldız, grubun “Döneceksin Diye Söz Ver” şarkısına viyolonseliyle eşlik edecek...