Güncelleme Tarihi:
GHOST
INFESTISSUMAM
Sonet Records / Loma Vista Recordings
6 kişiler. İsveçliler. Grubu 2008 yılında kurdular. Kimse kim olduklarını bilmiyor, gerçek kimlikleri hâlâ çok büyük bir gizem ama dünyaca ünlüler. Maske takıyorlar, pelerinleri var ve başlarında Papa Emeritus adlı bir liderleri (vokalistleri) var. Geriye kalan 5 kişi kendilerine Nameless Ghoul (İsimsiz Hortlak) diyor. Şarkılarına ritüel adı veriyorlar ve o ritüellerinde Hıristiyanlık karşıtlığı içeren temalara sahipler. Üstelik tüm bunları yaparken hiç de ürkütücü olmayan bir müzik yapıyorlar. NWOBHM ve ‘70’ler doom metal’ini bir potada eritiyorlar. İcrası basit olan ve kolay dinlenebilen şarkılarında Mercyful Fate, Blue Öyster Cult, Pentagram (Amerikalı olan), Coven ve Witchfinder General gibi kült isimlerin izlerine rastlanıyor. Bu onların ikinci albümü. Karanlık ve esrarengiz bir varoluş sergileyip çok, ama çok iyi müzik yapıyorlar. Tadına bir kere bakanın hemen zehirlenebileceği bir sanat üretiyorlar... Mistiğin gücünü temsil ediyorlar...
ATİYE
SOYGUN VAR
Pasaj Müzik
Türkçe popun kadınlar liginde rekabet çok büyük ama kalite yerlerde. Demet Akalın, Hande Yener, Gülşen ve Bengü’nün önderliğindeki ‘bakkal pop’ kulvarında basmakalıp işler almış başını gidiyor. Ajda Pekkan, Ebru Gündeş, İzel, Sertab, Ziynet Sali, Burcu Güneş, Sıla gibi daha ‘ağır ablalar’ın kulvarında nispeten kalite yükseliyor ama baştan sona doyurucu albüme hiç rastlanmıyor. Aralarında sadece Nil ve özellikle dünya standartlarını hedeflemesiyle Atiye fark yaratıyor. Atiye, bir ayağı ülkemize sabitken diğer ayağı Avrupa ve Amerika popüler müziğinde gezinen işlere imza atıyor. Bu albüm aynı zamanda Atiye’nin sesinin artık bir ‘imza’ haline gelişini de ortaya çıkarıyor. Öyle karakteristik bir sesi var ki, nerede duyarsanız ‘Heh, işte bu Atiye!’ dedirtiyor. ‘Soygun Var’ ilk dinleyişte yakalayan sıkı bir pop şarkısı, ama albümde ‘Uyan da Gel’, ‘Bir Hain’, ‘Ya Habibi’, ‘Korkma’ ve Emre Aydın düetli ‘Sor’ gibi vasat üzeri şarkılar da bulunuyor. Türkçe pop adına umut kaybolmuyor...
ALİŞAN
SENİ BİRAZ FAZLA SEVDİM
Poll Production
Alişan bu albümü için “Sevdanın duraklarında sizi bekleyen şarkılarımla, yepyeni bir Alişan göreceksiniz. Her durakta ve her şarkıda sevdiklerinizle buluşmak ümidi ile...” diyor. Açıkçası müziği ve stilindeki ‘yenilenme’ çabasına saygı gösteriyorum ama bu kadar sıradan, bu kadar sıkıcı, bu kadar ucuz bestelerle kimsenin herhangi bir durakta, herhangi biriyle buluşmasına da gönlüm razı olmuyor. Arabesk/fantezi/pop arasındaki kulvarın önemli seslerinden biridir aslında kendisi. En azından yorumunu üstlendiği şarkıyı yükseltebilecek güçte bir sesi vardır. TV programlarından gördüğüm kadarıyla espritüel, sıcakkanlı bir yanı olduğunu da biliyorum. Ama Alişan’ın görmezden gelemediğim bir hatasını da vurgulamam gerek: Kötü besteciler seçiyor. Hadi ‘bakkal pop’ ritimleri üzerine hiç uymayan arabesk etkileşimli vokallerin oturtulmasına alıştık da bari vokal melodilerine, prozodiye önem verilse... (Şarkı sözlerindeki özensizliğe, devasa klişelere hiç girmiyorum bile...)