Müzik

PERON
İNSANSIZ ŞEHİRLER
OMR / Ateş Müzik

‘Peron grubu, iki çocukluk arkadaşının, sound’uyla fark yaratacak bir Türkçe rock projesi hayalinden yola çıkarak hayat buldu’ yazıyor grubun tanıtım metninde ama ben İstanbullu grubun bu ilk albümünde ne farklı bir sound duydum ne de fark yaratacak herhangi şarkı, melodi, rif, şarkı sözü vs. Tamam, insanlar içlerinden ne geliyorsa anlatmakta ve bu bunları şarkı sözü yapmakta sonuna kadar özgürlerdir ama artık bu albümdeki gibi şarkı sözleri yazmanın bence kolaya kaçmaktan, işin üzerine eğilmemekten bir farkı yok. Türkçe rock’ın ellerini gitara korkak alıştıran gitaristlerden sonraki en büyük sorunu bu zaten, klişe şarkı sözleri! Nakarat olsun da (Gerçi çoğu zaman o da olmuyor artık!) sözlerin derinliği, farklı olması, diğer 500 Türkçe rock grubunun daha önce 500 kez ezberlettiği üslupta olması falan önemli değil artık yeni gruplar için herhalde. Neyse, anladığım kadarıyla grubun kadrosu ya tamamen ya da büyük oranda değişmiş, belki bundan sonrası daha parlak olur herkes açısından…

SEKİZ
İKİ
Pasaj / Hiphop Life Pro

Yaşları 22-28 arasında değişen Sekiz ekibi; değişik tarzlara sahip, yeraltı rap camiasında kendini kanıtlamış isimlerden oluşuyor. 2011 senesinde ilk kez bir araya gelen ekip ‘Sekiz’ isimli parçalarına çektikleri video kliple kısa sürede YouTube’da 1 milyon izlenme sayısını aştı. Daha sonra yayınladıkları ‘Sekiz - 2’nin klibi de hemen hemen aynı ilgiyi gördü. Oluşumun yapısı Cartel ile oldukça paralellik gösteriyor. Daha önce birlikte çalışmalar yapmış isimlerin bir araya geldiği projede Türkiye’nin iki büyük şehri, Ankara ve İzmir’den MC’ler bulunuyor. Ais Ezhel, Anıl Piyancı, Big-O, Emrah Karakuyu, Grogi, Keişan, Red ve Oğuz Baydar’dan oluşan ekibin ilk yasal albümü de ‘Sekiz - 2’ adını taşıyor ve bana kalırsa bu tarz ‘kolektif’ işlerin yurtdışındaki örneklerinden çok da aşağı kalır yanı yok. Rap’in ‘saldıran’ üslubu dahilinde peş peşe sıraladıkları mısralar içinde katılmadığım birçok yer olsa da, gayet iyi bir rap albümü bu. Türkçe rap sevenlere tavsiye...

THE STROKES
COMEDOWN MACHINE
RCA / Sony Music

2000’lerin başındaki, sonu s harfi ile biten indie / alternatif rock grupları akımından bâki kalan The Strokes, gölgesinden asla kurtulamadıkları ‘Is This It’ (2001) albümünde başarıyı getiren formülleri yeniden gün ışığına çıkarıp benzer hitler üretme çabasında. Ama sonuç ne yazık ki vasat. New York’lu grubun 5. stüdyo albümü ‘Comedown Machine’ yine eski günleri aratan, mayanın bir türlü tutmadığı bir kayıt. Gus Oberg’in prodüktörlüğünü üstlendiği albüme pozitif bir açıdan bakacak olursak ise ortada açık bir gerçek var; pek yeterli olmasa da The Strokes’un 2001’den beri ürettiği en başarılı iş, tam olarak bu kayıt. Evet, belki başta albümün ilk single’ı ‘All the Time’ olmak üzere akıllara gerçekten kazınacak bir şarkının varlığından söz etmek mümkün değil, ancak grubun başta Julian Casablancas olmak üzere egolarını bir kenara bırakıp beraberce müzik üretmesi ve ortaya çıkan nispeten yükselen grafik umut verici. Sonraki albüm daha iyisini verecek sanki...