Müzik

Güncelleme Tarihi:

Müzik
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2013 00:00

Haberin Devamı

DIDO
GIRL WHO GOT AWAY
RCA / Sony Music

Birçoğumuz, Eminem’in dünyayı domine etmeye başladığı yıllarda herkesin diline pelesenk olan şahane şarkısı ‘Stan’deki kız olarak tanıdık Dido’yu. Kendi şarkısı ‘Thank You’nun bir bölümünün kullanıldığı ‘Stan’, gezegeni yerinden oynatınca bakışlar Dido’ya odaklanmıştı haliyle. Bir zamanlar ‘Life for Rent’ ve ‘White Flag’le kalplerimizin kırıklarına merhem olan Dido, kırklı yaşlarının ilk albümündeki sözlerin genelinde ‘kaçıp giden o genç kızı’ arıyor. Halen bu kadar güzelken bu arayışa girmesini ‘orta yaş krizine’ mi bağlasak acaba? Albüm genelde beklentileri karşılayamamış gibi bir reaksiyon aldı ama düşük tempolu elektronik pop müzik sevenler, bu albümden keyif alacaklardır. Ve tabii Dido’nun trend’lerin peşine düşmeyip bu yılların popüler akımlarından oluşan çorba gibi bir albüme imza atmaması bile takdire şayan. Ama pop piyasası 2010’larda artık fabrikasyonun da ötesine geçtiği için Dido’nun arayı beş yıl açmış olması handikap, bakalım bu ‘hitsiz’ albümle başarılı olacak mı?

Haberin Devamı


KORKULUK
BİR HAYVAN YARATMAK
EMI

Korkuluk, seslendirme sanatçısı Harun Can’ın projesi. Bu ilk albümü de ne zamandır masamda duruyordu, en sonunda geçenlerde dinleyebildim nihayet. Gitarların Alp Tiner, basgitarların Ali Aziz Çölok, davulların Tunç Engin tarafından çalındığı albümdeki tüm söz ve besteler, altyapılar, düzenlemeler, elektronik sesler ve vokaller Harun Can’a ait. Ortaya çıkan sonucu kabaca özetlemek gerekirse; Türkçe rock’ın ağlak/arabesk kulvarına sapmayan (bu açıdan numune sayılabilecek), alternatif bir iş var önümüzde. Şarkı sözlerinde klişelerden kaçıldığı belli oluyor, kafiyelere de önem verilmiş, bunlar güzel detaylar. Ama aynı şeyi sound açısından söyleyemeyeceğim. Vokal seviyesi, gitarların oluşturduğu ses duvarının çok üstünde gibi geldi bana. Hani sanki “Albümde çok coşmayalım, nasılsa sahnede dağıtırız...” anlayışıyla radyolarda çalınabilecek seviyeye çekilmiş genel sertlik. Daha güçlü bir gitar işçiliği ve daha güçlü bir sound, eminim ki Harun’un kendisini de daha tatmin edecektir.

Haberin Devamı

Kafası karışık bir albüm

ÖZLEM TEKİN
KARGALAR
Ateş Müzik

Özlem Tekin, özellikle son dört beş yılda kalite anlamında dibe vuran ve arabesk tavrın kıskacından kurtulamayan Türkçe rock sahnesinin önemli figürlerindendir. Türkiye’de Şebnem Ferah’la birlikte en çok ses getirmiş iki kadın rock vokalistinden biridir. Bu iki ismin ardından çok sayıda kadın rock vokalisti çıktı yıllar içinde Türkiye’de ama sesi ve tavırları en çok benimsenen, şarkıları en çok dinlenen, konserleri en çok dolan ve şarkı söylemeye yeni başlayan rock heveslisi kızlar tarafından sesi en çok taklit edilen hep bu iki isim oldu. Şebnem istikrarlı, tutarlı bir yol çizdi. Standartlarını belirledi ve o standartların altına hiç inmedi. Ama aynı şeyleri Özlem için söyleyemeyeceğim. İki albüm üst üste aynı sound’u devam ettirmedi. Sürekli değişti. Bu hem takdir edildi hem de yadırgandı. Sonuçta inişli çıkışlı bir kariyer kurgulamış oldu. Yıllardır ne istediğini tam olarak belirleyememiş gibi geldi. Benim bu konudaki kıstasım; sanatçının samimiyetini dinleyiciye geçirip geçirmediğidir, sound’unun veya imajının nasıl olduğu değil. Ve sanırım Özlem Tekin’in yeni albümü ‘Kargalar’da bir ‘-mış gibi’ tavrı seziliyor.
Albüm, Özlem’in kariyerindeki en sert gitar tonlarına sahip albüm. Gitaristi ve bestecisi Össan Deneç’in katkısıyla ortaya bir modern metal sound’u çıkmış. (Yine Össan’ın imza attığı Ayşe Saran’ın ilk albümü ‘Rüyadan Kaçış’ da bu açıdan iyidir) Bu sert sound, albümle alakalı olarak beni heyecanlandıran yegâne şey. Özlem’in vokal partisyonları ve şarkı sözleri ise hiç yakalamadı beni. Bir de 10 şarkılık albümün son üç şarkısı elektronik / dans sound’lu remiksler olunca işin tadı kaçtı. Şu açıdan; Özlem daha bir albüm içinde bile tutarlı sound tavrını sürdürememiş. Remiksler iyi olsa yine neyse ama özellikle ‘Asker’ şarkısının remiksi hayatta sadece bir kere dinlenebilecek türden. Bu ‘biraz öyle, biraz böyle’ kafası, müzikte çok zor işleyen bir formüldür. İçeriğin kalitesi yüksek olursa ancak dinleyici tarafından karşılık bulabilen bir seçimdir bu. Ben yemedim şahsen.

Haberin Devamı

SERTAB ERENER
SADE
GNL

Sertab Erener’in son kaydı ‘Ey Şuh-i Sertab’ı çoğunluğun aksine sevmiştim. Türk sanat müziği klasiklerini yorumluyordu ve bence o kıyafet, üzerinde fena durmamıştı. Şimdi sırada birkaç haftadır ‘en çok satan yerli albümler’ listesinin üst sıralarında olan yeni albümü var. Bir albümü dinlerken epeydir bu kadar zorlanmamıştım. ‘Sade’, sadece Sertab’ın en kötü albümü değil, basbayağı ‘biraz ondan, biraz bundan’ kafasıyla bir araya getirilmiş, birlikte hiçbir ahenk oluşturmayan, tutarsız, bütünlükten fersah fersah uzaklıkta, kafası karışık bir albüm. Autotune kullanımı da var, göbek havası da var, dubstep tadımlığı da var, klasik Türkçe pop sound’u da var, balad da var, gel vatandaş gel, ne ararsan var! Bir de çıkış şarkısı ‘İyileşiyorum’daki o şiir kısmı yok mu... Son zamanlarda duyduğum en yapmacık, en zorlama anlardan... Her ne kadar tek şarkı dışındaki hiçbir şarkının sözü ona ait olmasa da, Sertab gibi bir müzisyene bu albümdeki şarkı sözlerini de hiç yakıştıramadım ayrıca.

Haberin Devamı


ERLİN
DARİNER VERTCH - YILLAR SONRA
Saf Prodüksiyon

Erlin Tomoğlu; Ermeni kökenli, İstanbul’da doğup büyüyen, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü’nü bitiren bir şarkıcı. Bir yandan müzik öğretmenliği yapıyor, bir yandan da Türkçe ve Ermenicenin yanı sıra İngilizce, İtalyanca, İspanyolca, Fransızca, İbranice ve Rumca repertuvarıyla sahne alıyor. İlk olarak 2011 yılında üç Türkçe şarkıdan oluşan ‘Senden Sonra’ maxi single’ını çıkarmış. Şimdi de sırada ikinci albümü var. ‘Dariner Vertch - Yıllar Sonra’nın tamamı Ermenice şarkılardan oluşuyor. Bu albümünde daha önce söylenmiş eski Ermenice şarkıları değil, söz ve müzikleri kendisine ait olan 10 yeni Ermenice şarkıyı İstanbul (Batı) Ermenicesiyle seslendiriyor Erlin. ‘Öteki’ciliğin her geçen gün belirginleştiği ülkemizde böyle bir albüm yapmaya cesaret etmiş olması sevindirici. Ermeni müziğini ve Anadolu motiflerini içinde barındıran bu şarkılar, Türkiye etnik yapısını da sembolize etmesi açısından değerli. Kültürel zenginliği atfeden eserlere kapımız her daim açık...

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!