Güncelleme Tarihi:
****
Kariyerinin en ‘her telden’ albümü…
CHRISTINA AGUILERA
LOTUS
RCA / Sony Music
“Kariyerime pop dünyasında başladığım doğru ancak zamanla o dünyadan kendimi uzaklaştırdığımı düşünüyorum. Hatta bunun için elimden geleni yaptığımı da söyleyebilirim” diyordu Christina, ‘Lotus’ albümüyle ilgili Blue Jean dergisine verdiği özel röportajında. Ardından da şunu ekliyordu tabii: “Ancak şimdi doğru zamanda ve doğru şarkıyla bu tarza dönmekten de oldukça memnunum.” Bahsettiği şarkı, ‘Lotus’tan yayımlanan ilk single olan ‘Your Body’. Gerçekten de albümün vitrini olabilecek kadar iyi bir pop / dans şarkısı ve diğer şarkılara nazaran çıkış single’ı için en uygun olanı.
Lotus çok özel bir çiçeğin ismi. Hem oldukça uzun ömürlü hem de her doğa şartı ve iklimde açıp var olabilecek kadar da güçlü. Aklınıza gelebilecek en sert koşullar bile lotus çiçeğini öldürmüyor. Christina diyor ki; “Bu albüm benim için zamansız şarkılardan oluşuyor. Şu an popüler müzikteki trend’ler ne olursa olsun hepsine direnebilecek kadar sağlam şarkılar var bu albümde ve yıllar geçse de hatırlanıp dinlenecek birçoğu. O sebeple bu albüme lotus’tan daha iyi bir isim düşünülemezdi.”
Albümde toplamda 13 şarkı var. Aguilera, güçlü sesinin her imkânından, her tonundan faydalanmak istemiş belli ki. Zira ilk defa bir albümünde bu kadar çok tempo değişimi, bu kadar farklı sound’lara geçişler ve bu kadar bütünlükten uzak bir portre var. Ama ortada bir sorun olduğundan da bahsedemeyiz. CeeLo Green’le düet yaptığı ‘Make the World Move’un olağanüstü disko enerjisi, ‘Circles’taki hip hop üstü rock dokunuşları, ‘Sing for Me’ ya da ‘Blank Page’deki altından sadece ‘diva’ların kalkabileceği duygusal yoğunluk, ‘Your Body’ ve ‘Around the World’teki klas pop melodikliği ve sadece albümün değil, Xtina’nın tüm kariyerinin en iyi şarkılarından olan ‘Best of Me’ bu albümü kalburüstü kılmaya yetiyor.
Fiziksel anlamda belki eski seksi görünüme sahip olmayabilir ama işin müzikal tarafında sesiyle şov yapmaya devam ediyor Xtina. Son kez yineleyeyim; sadece ‘Best of Me’ adlı şaheser şarkı için bile alınıp arşive atılır bu albüm.
****
CEYL’AN ERTEM
ÜTOPYALAR GÜZELDİR
Ada Müzik
Türkçe rock’ın sıkıcı üretim standardı içinde farklı bir duruşu olan ama kariyeri kısa süren gruplardan biriydi Anima. Ceyl’an Ertem’i de Anima’nın vokalisti olarak tanımıştık. Grupla 2006’da ‘Animasal’ albümünü yapmıştı. Sonra kendi yolunu çizdi. 2010 tarihli ilk solo albümü ‘Soluk’, alternatif kulvarda heyecan verici bir işti. Ardından 2011’de Barana ile ‘Xenopolis’ adında bir albüm yaptı ve deneyselliği sevdiğini iyice belli etti. Sırada ikinci solo albümü var ve bu albüme adını veren şarkı, bir Ferhan Şensoy bestesi. Üstat, ‘Ferhangi Şeyler’ adlı efsanevi oyununda söyler bu şarkıyı. Ceyl’an da çok güzel yorumlamış. Zaten 12 şarkılık albüm boyunca Ceyl’an, alaturka bir pop sound’u altında hem retro hem de elegant bir stil yaratmış. Ve bu elbise, üzerinde çok şık durmuş. Şarkıların yanı sıra; böylesine emek verilmiş, özen gösterilmiş bir kartoneti olması bile albümü benim gözümde yüceltiyor. Jehan Barbur, Yasemin Mori ve Ceyl’an… Alternatif Türkçe müzikte 2012 kadınların yılıydı…
****
NÜKHET DURU
TAM ZAMANINDA
Poll Production
Nükhet Duru’nun alaturka pop tarihindeki yeri ve önemi malum… Şimdi sıralayacağım isimlerle birlikte yeni albümü ‘Tam Zamanında’nın da önemini, belki de henüz dinlemeden bile anlayacaksınız: Mustafa Ceceli, Fatih Kısaparmak, Aysel Gürel, Şehrazat, Sıla, Nazan Öncel, Sezen Aksu ve oğlu Mithat Can… Son zamanlarda bu kulvardan (klasik, alaturka pop) çıkan albümler arasında en iyisi olduğunu düşündüğüm ‘Tam Zamanında’nın hamurunda katkısı olan isimlerden bazıları bunlar. Şimdi bu kadrodan kötü hatta vasat bir iş çıkması mümkün mü? Nükhet Duru, soyadı gibi duru sesinin en güçlü tonlarından fırlatıyor mısraları kalbimize ama yeri geliyor, gözyaşlarımızı silip elimizden tutuyor ve ayağa kaldırıp bizimle dans ediyor. Toplam 15 şarkının en az 10 tanesinin hem sözleri hem de bestesi türün standartlarının üstünde. Bu 10 şarkı arasında 5 tanesinin zaten söz ve müziği Sezen Aksu’ya ait. Sonuç normal yani. Tabii albümde emeği geçen herkese de ayrı ayrı tebrikler, iyi iş çıkarılmış.
***
FRANK OCEAN
CHANNEL ORANGE
Def Jam / Universal /Avrupa Müzik
Uluslararası müzik platformlarını takip ediyorsanız Frank Ocean ismini ve bu albümünü, 2012’ye dair en iyiler listelerinde sıklıkla görmüş ve muhtemelen merak edip dinlemişsinizdir. Takip etmiyor ve ilk defa görüyorsanız da sorun değil, yardımcı olmaya çalışayım… Gerçek adı Christopher Breaux olan ve ilk albümünü 2011’de yayımlayan Frank şu sıralar R&B ve hip hop’la ilgili hemen her gündemin içinde var. Haliyle, bu sayfada yerini almaması da düşünülemezdi. Peki onu bu kadar popüler yapan ne? Bana kalırsa R&B ve hip hop’ı, uzun yıllardır hasret oldukları soul’a en şık ve gösterişten uzak bir şekilde yaklaştıran isimlerden biri olması. Şık, çünkü günümüzün ‘aşırılık’ yoğunluğunda kaybolmuş sanatsal değerleri içinde hemen fark edilecek, estetik bir tarzı var kendisinin. Gösterişten uzak çünkü hip hop denince akla gelen tüm maksimal sound ve liriksel ekollerden fazlasıyla kopuk. Yine de tüm bunlara rağmen şahsen ‘Channel Orange’ın fazla abartıldığını da düşünmüyor değilim.
*****
P.O.D
MURDERED LOVE
Razor & Tie
‘90’ların sonu ile 2000’lerin başında altın dönemini yaşayan nu-metal’in Amerika’daki en sert gruplarından biriydi P.O.D. 1999 tarihli ‘The Fundamental Elements of Southtown’ albümüyle kabuğunu kırmış, 2001’de çıkan ‘Satellite’ albümüyle de dünyanın zirvesine çıkmıştı. Fakat istikrarı tutturamadılar ve her geçen albümde düşüş yaşadılar. Hem nu-metal’in rüzgârı dinmişti hem de P.O.D. eskisi kadar iyi albümler yapamıyordu. ‘Murdered Love’ ise grubun yeniden doğuşunu simgeliyor resmen. Albümdeki çeşitlilik ve bestelerdeki vuruculuk, bunu ‘Satellite’tan beri en iyi P.O.D. albümü yapmaya yetiyor. Hatebreed vokalisti Jamey Jasta düetli ‘Eyez’, P.O.D’nin bugüne kadarki en sert şarkısıyken kontrast olarak Cypress Hill’den Sen Dog’un konuk olduğu ‘West Coast Rock Steady’ P.O.D.’nin hip hop köklerine selam duruyor. Grubun kendini adeta yeniden keşfettiği bu albüm, hem müthiş vokal melodileri hem de şahane gitar rifleri ile akıllara kazınıyor. Nu-metal seviyorsanız sakın ıskalamayın.