Müzik
Güncelleme Tarihi:
Sadi TİRAK/stirak@doganburda.com
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2011 23:21
HALİL SEZAİ ***
SENİ BEKLERKEN
Dokuz Sekiz
Hüznü seviyoruz, lamı cimi yok. Kimse kendini kandırmasın. Her daim mutlu olmak istiyor ama içinde hüzün olan her şeye bağlanıyoruz. Âşık oluyoruz işte, ötesi var mı? Müzikte de değişen bir şey yok. Hüzünlü şarkıları diğerlerine nazaran daha çok sahipleniyor, benimsiyoruz. Hatta mutluyken bile melankolik şarkılarla eğlenmeye çalışıyoruz, yalan mı? Şu sıralar nereye gitseniz bir şarkısını duyacağınız Halil Sezai Paracıkoğlu aslen bir oyuncu. Daha önce ‘Sevgili Dünürüm’ adlı dizide ve Bulutsuzluk Özlemi’nin ‘Rüzgar’ klibinde oynadı ama asıl patlamasını ‘İncir Reçeli’ filmindeki başrol performansıyla yaptı. Sonrasında ise onu yakından takip edenler dışında pek kimsenin bilmediği bir özelliğini, müzisyenliğini öğrendik ve işte ortaya bu ilk albümü çıktı. ‘Seni Beklerken’, baştan sonra bir melodram. Söz ve besteleri çoğunlukla Halil Sezai imzasını taşıyan albümde ‘Bir Rüzgar Esti’nin bestesinde Göksun Çavdar, ‘İçim Paramparça’da ise besteci olarak Saki Çimen adını görüyoruz. Halil Sezai, ‘Seni Çektim İçime’yi ise Tuğçe Soysop ile birlikte seslendiriyor. Şarkı sözlerindeki ‘arabesk’ havaya rağmen sound’daki modern üslup, hatta yer yer chill out tınılar dikkat çekici. Aşırı alaturka bir müzik yok yani. Neyse ki!
KREŞ ****
ÇIPLAK
Karalama Music
Vokalist / gitarist Serkan Ferat’ın ilk olarak Popcorn adıyla kurduğu grup, 2000 yılında basçı Ufuk Özcan’ın ve 2001’de de davulcu Emrah Atay’ın dâhil olmasıyla, ismin de Kreş’e çevrilmesiyle bugünkü hâlini aldı. ‘Disko soslu patlamış rock’ sloganıyla 2007 yılında çıkardıkları ilk albümleri ‘Zaman Yok’, Çanakkaleli grubun Türkçe rock denizindeki ilk kulacıydı. Tarkan Gözübüyük prodüktörlüğünde kaydedildiği için kulak kesilmiştik hemen. Fena albüm değildi. Şimdi sırada ikinci albümleri var fakat değerlendirmeye geçmeden önce kısa bir tespitte bulunmak istiyorum. Hani Türkçe rock kulvarında yer alan grupların birbirlerinin aynısı işleri yaptıklarını ve birçoğunun özgünlükten bir hayli uzak olduğunu yazıp duruyoruz ya sürekli, bu duruma getirilen çözümler de biraz kafa karıştırıcı olmaya başladı. Özgün bir sound yakalama uğruna bu sefer aşırı deneysel üsluplar benimsenmeye başlandı ve işin özü, yani ‘şarkı’ yaratma kaygısı giderek azaldı. Şimdi bu da bir sorun tabii zira şarkı dediğin, dinleyeni ‘yakalayacak’. Çilekeş’in ‘Histeri Çalışmaları’ albümünde yapamadığı şeyi gitarist Ali Güçlü Şimşek, prodüktörü olduğu bu albümde Kreş’e yaptırabilmiş ve sonuç şaşırtıcı derecede iyi. Deneysel rock ama doz aşımı yok!
İSTANBUL ARABESQUE PROJECT **
DAMARIMDA KANIMSIN
Esen Music
Davulcu Barbaros Akbulut, gitarist Korkut Peker, basgitarist Utku Kırca ile vokalist Ayşegül Şirin’den oluşan ve geçen yıl çıkan ‘Her Gün İsyanım Var’ albümüyle dikkat çeken grup, ikinci albümü ile karşımızda. Arabesk şarkıları rock altyapılar ve Doğu vurmalıları kullanarak yorumlayan, düzenlemelerinde arabesk müziğin olmazsa olmazı kabul edilen yaylı enstrümanlara (ayrıca klarnet ve kanun gibi ince sazlara) yer vermeyen grup, kendi bestelerini de arabesk formatında yapıyor. Bu albümde 5’i cover, 5’i orijinal beste olmak üzere 10 şarkı yer alıyor. Cover’lar; Zeki Müren, Belkıs Özener, Şükran Ay ve Neşe Karaböcek tarafından seslendirilmiş olan ‘Damarımda Kanımsın’, bir Müslüm Gürses klasiği olan ‘Unutamadım (Kaç Kadeh Kırıldı)’, Ferdi Tayfur ile özdeşleşmiş olan ‘Bana Sor’, Kazancı Bedih’in derlediği ve İbrahim Tatlıses’in seneler önce yorumladığı ‘Tükendi Nakd-i Ömrüm’ ve rock formatında düzenlenmiş olan Mevlana oyun havası. Grup, bu cover’larda bir ‘rock’laştırma’ sorunu yaşıyor açıkçası. Bir şarkının elektrogitarla çalınması o şarkının rock olması için yeterli değil benim nazarımda. Bir de vokalist Ayşegül’ün sesi rock için uygun değil. Saf arabesk şarkılarda sesini daha iyi değerlendirebilir.
BURÇİN BÜKE ***
GÖZBEBEĞİM
Asrın Müzik Yapım
Piyanist Burçin Büke, Türkiye’nin önemli caz müzisyenlerinden biri. 4 yaşında babasıyla piyanoya başlayan, 10 yaşında ilk konserini veren, daha sonra ‘Harika Çocuk’ sınavını kazanıp 11 senelik konservatuvar eğitimini 5 senede bitiren Büke’nin hayatı başarılarla dolu. Devlet bursunu kazanıp Almanya’nın Hannover şehrinde Music hoch schule’de eğitim alan ve sınıflarını birincilikle bitiren sanatçı; uluslararası Lanciano, Craydon ve Bilbao yarışmalarında da ödüller kazandı. Türkiye’de olduğu kadar yurtdışında da sayısız etkinliğe imza atan Büke, aynı zamanda bu etkinliklerin birçoğunda solist olarak da yer aldı. Daha önce ‘Clavissimmo’, ‘Personal Touch’, ‘It’s Time’, ‘Mozart for Babies’, ‘Haydn for Babies’, ‘Secret garden’ ve ‘Chopin’ adlı albümleri olan Büke, bestelediği en özel eserlerini şimdi ‘Gözbebeğim’ adlı bu albümünde yorumluyor. MİAM Stüdyoları’nda ses mühendisliğini Can Karadoğan’ın üstlendiği; kemancı Ayşe Özbekligil, bas-bariton Zafer Erdaş, saksafoncu Yahya Dai, kontrbas çalan Volkan Hürsever ve davulcu Deniz Dündar’dan oluşan ekiple beraber müziğini yorumlayan Burçin Büke, dinlerken gündelik hayatlarımızın yoğun stresini atabileceğimiz, enstrümantal bir müzik yapıyor.
MICHAEL JACKSON ****
IMMORTAL
Epic / Sony Music
Efsaneler ölmez...
Benim için tüm zamanların en büyük müzik yıldızı olan Michael Jackson’ın külliyatı, günümüze ışık tutmaya devam ediyor. Bizler de bu vesileyle efsaneyi tekrar tekrar anma fırsatı yakalıyoruz işte bir şekilde.
‘Immortal’, dünyanın en büyük gösteri ekiplerinden biri olan Cirque du Soleil tarafından ilki 2 Ekim’de Kanada’da gerçekleştirilen ve Michael Jackson şarkılarının temel alındığı gösterinin adı. Kralın yeniden düzenlenen versiyonlarıyla hit şarkılarının, heyecan verici mash-up’larının ve daha önce görülmemiş çekimleriyle Jackson 5’ın ‘ABC’ kayıtları ile meşhur ‘They Don’t Really Care About Us’ videosu için çekilen koro görüntülerinin yer aldığı, sanatçının müzikal mirasını gözler önüne seren görkemli bir gösteri. Pop müzik alanında günümüzün önde gelen konser yönetmenlerinden Jamie King’in yazıp yönettiği bu şov; Michael Jackson’ın müziğinin, koreografisinin ve tüm pop kültürünü tamamen değiştirmiş bu artistik dehanın kalbine, arzularına ve ruhuna benzersiz bir bakış açısı sunan Cirque du Soleil’nin yaratıcılığının heyecan dolu bir bileşimi. İşte bu albüm de, bu muhteşem şovun işitsel sunumu.
Daha önce Madonna, Justin Timberlake ve Rihanna ile de çalışmış olan ünlü müzik direktörü Kevin Antunes öncülüğündeki Cirque du Soleil, yaratıcı bir yaklaşım ile 40’a yakın Michael Jackson şarkısına yeni bir bakış açısı getirerek, dinleyenlere yepyeni bir deneyim yaşatıyor. Kevin Antunes’un her biri efsane olmuş bu şarkılar üzerinde çalıştığı bir yılı aşkın sürenin eseri olan albüm; Michael Jackson hitlerinin özünü ve kralın eşsiz sesinin gücünü korurken (ki bu çok önemli), aynı zamanda Michael Jackson’a ait yeni bir müzikal kompozisyon sunuyor. Sonuç itibariyle; son zamanlarda küresel çapta dev isimlerin güzelim şarkılarına yapılan vasat ve hatta düpedüz kötü remikslerin revaçta olduğu günümüzde, (bkz. Britney Spears ve Lady Gaga remiks albümleri) remiksin nasıl yapılacağına dair iyi örnek teşkil edecek düzenlemelerden oluşan bir albüm sizleri bekliyor. 76 dakikalık heyecan verici bir saygı duruşu bu... Kartonetiyle de şahane bir görsel sunuma sahip olan albümü sadece Michael Jackson fan’larına değil, pop müzik seven herkese tavsiye ediyor ve bir soruyla noktalıyorum; yok mu kendine güvenen bir organizasyon firması, Cirque du Soleil’nin bu muhteşem şovunu ülkemize de getirebilecek?
SENİ BEKLERKEN
Dokuz Sekiz
Hüznü seviyoruz, lamı cimi yok. Kimse kendini kandırmasın. Her daim mutlu olmak istiyor ama içinde hüzün olan her şeye bağlanıyoruz. Âşık oluyoruz işte, ötesi var mı? Müzikte de değişen bir şey yok. Hüzünlü şarkıları diğerlerine nazaran daha çok sahipleniyor, benimsiyoruz. Hatta mutluyken bile melankolik şarkılarla eğlenmeye çalışıyoruz, yalan mı? Şu sıralar nereye gitseniz bir şarkısını duyacağınız Halil Sezai Paracıkoğlu aslen bir oyuncu. Daha önce ‘Sevgili Dünürüm’ adlı dizide ve Bulutsuzluk Özlemi’nin ‘Rüzgar’ klibinde oynadı ama asıl patlamasını ‘İncir Reçeli’ filmindeki başrol performansıyla yaptı. Sonrasında ise onu yakından takip edenler dışında pek kimsenin bilmediği bir özelliğini, müzisyenliğini öğrendik ve işte ortaya bu ilk albümü çıktı. ‘Seni Beklerken’, baştan sonra bir melodram. Söz ve besteleri çoğunlukla Halil Sezai imzasını taşıyan albümde ‘Bir Rüzgar Esti’nin bestesinde Göksun Çavdar, ‘İçim Paramparça’da ise besteci olarak Saki Çimen adını görüyoruz. Halil Sezai, ‘Seni Çektim İçime’yi ise Tuğçe Soysop ile birlikte seslendiriyor. Şarkı sözlerindeki ‘arabesk’ havaya rağmen sound’daki modern üslup, hatta yer yer chill out tınılar dikkat çekici. Aşırı alaturka bir müzik yok yani. Neyse ki!
KREŞ ****
ÇIPLAK
Karalama Music
Vokalist / gitarist Serkan Ferat’ın ilk olarak Popcorn adıyla kurduğu grup, 2000 yılında basçı Ufuk Özcan’ın ve 2001’de de davulcu Emrah Atay’ın dâhil olmasıyla, ismin de Kreş’e çevrilmesiyle bugünkü hâlini aldı. ‘Disko soslu patlamış rock’ sloganıyla 2007 yılında çıkardıkları ilk albümleri ‘Zaman Yok’, Çanakkaleli grubun Türkçe rock denizindeki ilk kulacıydı. Tarkan Gözübüyük prodüktörlüğünde kaydedildiği için kulak kesilmiştik hemen. Fena albüm değildi. Şimdi sırada ikinci albümleri var fakat değerlendirmeye geçmeden önce kısa bir tespitte bulunmak istiyorum. Hani Türkçe rock kulvarında yer alan grupların birbirlerinin aynısı işleri yaptıklarını ve birçoğunun özgünlükten bir hayli uzak olduğunu yazıp duruyoruz ya sürekli, bu duruma getirilen çözümler de biraz kafa karıştırıcı olmaya başladı. Özgün bir sound yakalama uğruna bu sefer aşırı deneysel üsluplar benimsenmeye başlandı ve işin özü, yani ‘şarkı’ yaratma kaygısı giderek azaldı. Şimdi bu da bir sorun tabii zira şarkı dediğin, dinleyeni ‘yakalayacak’. Çilekeş’in ‘Histeri Çalışmaları’ albümünde yapamadığı şeyi gitarist Ali Güçlü Şimşek, prodüktörü olduğu bu albümde Kreş’e yaptırabilmiş ve sonuç şaşırtıcı derecede iyi. Deneysel rock ama doz aşımı yok!
İSTANBUL ARABESQUE PROJECT **
DAMARIMDA KANIMSIN
Esen Music
Davulcu Barbaros Akbulut, gitarist Korkut Peker, basgitarist Utku Kırca ile vokalist Ayşegül Şirin’den oluşan ve geçen yıl çıkan ‘Her Gün İsyanım Var’ albümüyle dikkat çeken grup, ikinci albümü ile karşımızda. Arabesk şarkıları rock altyapılar ve Doğu vurmalıları kullanarak yorumlayan, düzenlemelerinde arabesk müziğin olmazsa olmazı kabul edilen yaylı enstrümanlara (ayrıca klarnet ve kanun gibi ince sazlara) yer vermeyen grup, kendi bestelerini de arabesk formatında yapıyor. Bu albümde 5’i cover, 5’i orijinal beste olmak üzere 10 şarkı yer alıyor. Cover’lar; Zeki Müren, Belkıs Özener, Şükran Ay ve Neşe Karaböcek tarafından seslendirilmiş olan ‘Damarımda Kanımsın’, bir Müslüm Gürses klasiği olan ‘Unutamadım (Kaç Kadeh Kırıldı)’, Ferdi Tayfur ile özdeşleşmiş olan ‘Bana Sor’, Kazancı Bedih’in derlediği ve İbrahim Tatlıses’in seneler önce yorumladığı ‘Tükendi Nakd-i Ömrüm’ ve rock formatında düzenlenmiş olan Mevlana oyun havası. Grup, bu cover’larda bir ‘rock’laştırma’ sorunu yaşıyor açıkçası. Bir şarkının elektrogitarla çalınması o şarkının rock olması için yeterli değil benim nazarımda. Bir de vokalist Ayşegül’ün sesi rock için uygun değil. Saf arabesk şarkılarda sesini daha iyi değerlendirebilir.
BURÇİN BÜKE ***
GÖZBEBEĞİM
Asrın Müzik Yapım
Piyanist Burçin Büke, Türkiye’nin önemli caz müzisyenlerinden biri. 4 yaşında babasıyla piyanoya başlayan, 10 yaşında ilk konserini veren, daha sonra ‘Harika Çocuk’ sınavını kazanıp 11 senelik konservatuvar eğitimini 5 senede bitiren Büke’nin hayatı başarılarla dolu. Devlet bursunu kazanıp Almanya’nın Hannover şehrinde Music hoch schule’de eğitim alan ve sınıflarını birincilikle bitiren sanatçı; uluslararası Lanciano, Craydon ve Bilbao yarışmalarında da ödüller kazandı. Türkiye’de olduğu kadar yurtdışında da sayısız etkinliğe imza atan Büke, aynı zamanda bu etkinliklerin birçoğunda solist olarak da yer aldı. Daha önce ‘Clavissimmo’, ‘Personal Touch’, ‘It’s Time’, ‘Mozart for Babies’, ‘Haydn for Babies’, ‘Secret garden’ ve ‘Chopin’ adlı albümleri olan Büke, bestelediği en özel eserlerini şimdi ‘Gözbebeğim’ adlı bu albümünde yorumluyor. MİAM Stüdyoları’nda ses mühendisliğini Can Karadoğan’ın üstlendiği; kemancı Ayşe Özbekligil, bas-bariton Zafer Erdaş, saksafoncu Yahya Dai, kontrbas çalan Volkan Hürsever ve davulcu Deniz Dündar’dan oluşan ekiple beraber müziğini yorumlayan Burçin Büke, dinlerken gündelik hayatlarımızın yoğun stresini atabileceğimiz, enstrümantal bir müzik yapıyor.
MICHAEL JACKSON ****
IMMORTAL
Epic / Sony Music
Efsaneler ölmez...
Benim için tüm zamanların en büyük müzik yıldızı olan Michael Jackson’ın külliyatı, günümüze ışık tutmaya devam ediyor. Bizler de bu vesileyle efsaneyi tekrar tekrar anma fırsatı yakalıyoruz işte bir şekilde.
‘Immortal’, dünyanın en büyük gösteri ekiplerinden biri olan Cirque du Soleil tarafından ilki 2 Ekim’de Kanada’da gerçekleştirilen ve Michael Jackson şarkılarının temel alındığı gösterinin adı. Kralın yeniden düzenlenen versiyonlarıyla hit şarkılarının, heyecan verici mash-up’larının ve daha önce görülmemiş çekimleriyle Jackson 5’ın ‘ABC’ kayıtları ile meşhur ‘They Don’t Really Care About Us’ videosu için çekilen koro görüntülerinin yer aldığı, sanatçının müzikal mirasını gözler önüne seren görkemli bir gösteri. Pop müzik alanında günümüzün önde gelen konser yönetmenlerinden Jamie King’in yazıp yönettiği bu şov; Michael Jackson’ın müziğinin, koreografisinin ve tüm pop kültürünü tamamen değiştirmiş bu artistik dehanın kalbine, arzularına ve ruhuna benzersiz bir bakış açısı sunan Cirque du Soleil’nin yaratıcılığının heyecan dolu bir bileşimi. İşte bu albüm de, bu muhteşem şovun işitsel sunumu.
Daha önce Madonna, Justin Timberlake ve Rihanna ile de çalışmış olan ünlü müzik direktörü Kevin Antunes öncülüğündeki Cirque du Soleil, yaratıcı bir yaklaşım ile 40’a yakın Michael Jackson şarkısına yeni bir bakış açısı getirerek, dinleyenlere yepyeni bir deneyim yaşatıyor. Kevin Antunes’un her biri efsane olmuş bu şarkılar üzerinde çalıştığı bir yılı aşkın sürenin eseri olan albüm; Michael Jackson hitlerinin özünü ve kralın eşsiz sesinin gücünü korurken (ki bu çok önemli), aynı zamanda Michael Jackson’a ait yeni bir müzikal kompozisyon sunuyor. Sonuç itibariyle; son zamanlarda küresel çapta dev isimlerin güzelim şarkılarına yapılan vasat ve hatta düpedüz kötü remikslerin revaçta olduğu günümüzde, (bkz. Britney Spears ve Lady Gaga remiks albümleri) remiksin nasıl yapılacağına dair iyi örnek teşkil edecek düzenlemelerden oluşan bir albüm sizleri bekliyor. 76 dakikalık heyecan verici bir saygı duruşu bu... Kartonetiyle de şahane bir görsel sunuma sahip olan albümü sadece Michael Jackson fan’larına değil, pop müzik seven herkese tavsiye ediyor ve bir soruyla noktalıyorum; yok mu kendine güvenen bir organizasyon firması, Cirque du Soleil’nin bu muhteşem şovunu ülkemize de getirebilecek?