Pakize SUDA
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2002 21:44
Gazetelerin üçüncü sayfa haberlerini bilirsiniz. Kandan geçilmez. Dökülen kanların büyük bir kısmının faili, aşkına karşılık bulamayan ya da ayrılığı sindiremeyen erkeklerdir.
‘‘Madem öyle işte böyle’’ diyen bıçağa şuna buna sarılmıştır. İşin kötüsü toplum olarak aşkların kanlı bıçaklı, en azından kavgalı dövüşlü bitmesine, erkek şiddetine öyle alışmışızdır ki okurken ‘‘Vay be neler oluyor’’ bile demeyiz. Neyse ki bütün erkekler aynı değil. Ara sıra bizi şaşırtanlar da çıkıyor İlhan Şeşen gibi. İlhan Şeşen sevgilisinden ayrıldı, gitarına sarılıp birbirinden güzel şarkılar yaptı. Öyle şarkılar ki dinledikçe insanın ‘‘İyi ki ayrılmışlar’’ diyesi geliyor. Aslında bütün şarkılar birilerine yapılmıştır herhalde, ama o birilerinden biri ünlü bir tiyatrocu olursa iş değişiyor tabii. Detayın da detayını öğrenmek istiyor insan. Ben istiyorum şahsen. Bir de kendisine şiirler yazılıp besteler yapılan bir kadının neler hissettiğini merak ediyorum. Ben olsam çok şişinirdim mesela. Yani kısaca demek istediğim şu ki, Sumru Yavrucuk'u röportaj yapmaya uygun gördüm ve yaptım.
Neler oldu size?
- Valla bize olan oldu da asıl neler oluyor size?
Bir adam çıkıp da ‘‘Ben bu şarkıları bu kadına yaptım, onu çok seviyorum’’ diye bağırıyorsa bize de bir şeyler oluyor tabii. Hepimiz, adına şarkılar yapılan bu kadını merak ediyoruz haliyle.
-Çok güzel bir beraberlikti, beni hayata yeniden döndüren bir insandı. Hayatımın çok kötü bir döneminde karşıma çıktı. O dönemi rahat atlatmamı sağladı, yeni kanallar açtı hayatımda, çok zenginleştirdi beni, daha çoğalttı. Ama daha sonra bazı nedenlerden dolayı ikimiz de dişlerimizi ve tırnaklarımızı çıkarmaya başladık.
Ne kadar beraber oldunuz?
-2.5 sene beraber olduk, ayrılalı da on ay oldu.
Seni çok sevdiğini söylüyor, ama bir yandan da ‘‘Bitti, beraber olamayız artık’’ diyor.
-E tabii, bazı şeyler kırıldı döküldü artık, hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Ama bazı şeyler yarım kaldı kötü oldu. Devam etseydik hesaplaşmaya gidecektik. ‘‘Bir daha beraber olamayız’’ diyor ama bence o kadar büyük konuşmasın.
‘‘O beni dibe vurdu’’ diyor. Ne demek bu?
-İnsan acı çeke çeke acıtmayı öğreniyor. Onun bazı halleri bana çok acılar verdi. İtiraf ediyorum ben acıtmaktan zevk alır hale geldim onunla ilişkimde. ‘‘Dibe vurdu’’ lafına katılmıyorum. Aşk tahterevalli değil ki bir taraf dibe vurunca öbür taraf havaya fırlasın mutluluktan.
ONDAN SONRA KİMSE OLMADI
Nasıl dibe vurmaksa, bu son yılların en güzel şarkılarını dinliyoruz İlhan Şeşen'den.
-Ben de öyle düşünüyorum. Bir sanatçının mutlaka bir şeyler yaşaması gerekiyor, bir yanının mutlaka acıması eksik olması gerekiyor. Ne zaman bir yerin kanarsa o zaman yaratıcı olursun.
Ellerinde çiçekle kapıya geldiği olur muydu?
-Hemen hemen her gün. O çiçekler de hálá duruyor.
Aşkı tüketerek ayrılsaydınız bu şarkılar çıkmazdı. Aşk var şarkılarda. Beraberliğin sürmesi için aşk yetmiyor mu bazen?
-Eskiden mahallede oynarken bazı çocuklar yere düşerlerdi, hemen ‘‘Acımadı ki, acımadı ki’’ diye ayağa kalkarlardı. Sinir olurdum onlara. Kendimde öyle bir hal seziyorum. Ama böyle bir şey yapıştı bana. Tiyatrocu olmamdan kaynaklanıyor olabilir. Bana baktıkları zaman ‘‘A hiç acı çekmiyor, ne şen şakrak şey’’ diyebilirler. Kendime sakladığım zamanlarım var. Bugün bir dükkána girdim bir baktım o çalmaya başladı. Allah kahretsin. Beni görmek istemese benim oyunuma gelmez olur biter. Ama onun müziği her an her yerde. Ecel gibi.
Görüşüyor musunuz?
-Şey hallerdeyiz şu an, olağanüstü hal durumu var. İlk görüşmemiz ayrıldıktan 2 ay sonra kalp krizi geçirdiği zaman hastanede oldu. 13 yaşından beri günde iki paket sigara içtiğini söyledi doktora ama, ‘‘Kriz geçirmeme sebep işte bu kadın’’ dedi.
‘‘Beni mahvetti’’ diyor senin için. Bu sözü hak edecek ne yaptın?
-Ondan ayrılmamdır, ona ceza gibi gelmiştir. O duygularıyla öfkesiyle, heyecanıyla yaşayan bir insandır. Birbirimize kuvvet gösterisi yaptığımız bir dönemde kavga ettik, ayrıldık. Telefonlarına çıkmadım, görüşmedim. Onun için söylemiştir.
Son günlerin en sevilen sanatçısı oldu. Keşke ayrılmasaydım dediğin oldu mu?
-Evet. Oluyor, ama çoktan bitmiş bir şey var ortada. Bir anda bu şarkılarla yeniden alevlendirme durumu oldu. Bir yangının külü gibi. Aylar önce beni onaylayan arkadaşlarım bile şarkıların etkisinde kalıp ‘‘Keşke barışsan’’ diyorlar. İlhan ciddi bir taraftar kazandı. Ama benim için değeri hiç değişmedi İlhan'ın. Eskiden nasıl bakıyorsam, nelerine hayır diyorsam şimdi de aynı şeylerine hayır diyorum.
Bu şarkıların sana yapıldığını, sen de bizim gibi basından mı duydun?
-Hayır. Ellerimde çiçekler şarkısını yaptığında ayrıydık. Eve geldi ve bana çaldı bu parçayı öyle duydum ilk. Yine bir gün aradı, ‘‘Harika bir parça daha yaptım’’ dedi ve bana bir demo gönderdi. 'Neler Oluyor Bize' şarkısıydı o. O şarkılar yapıyor rahatlıyor, asıl kötü yaşayan benim. Canım hep uyumak istiyor. Uyanıp değişik bir şey göreyim hayatımda diyorum, ama olmuyor.
‘‘Onu hálá seviyorum’’ diyen bir erkekle sadece dost olarak buluşmak biraz da ona işkence etmek değil mi?
-Yo, bana öyle gelmiyor. Belli problemleri vardı İlhan'ın bu ilişkide. Bunları asla söylemem. Beni hálá gördüğüm zaman en çok etkileyen erkek İlhan'dır fizik olarak. Ben hálá onun gözlerini unutmam, en güzel göz onda vardır çünkü. İlişkilerde kadın tarafı ağlar, fedakárdır. Ben bu şeyi kırmaya çalıştım ve yeter dedim. Burada mağdur görülen erkek ama ben onu beraberliğimiz boyunca hep şımarttım.
Tekrar beraber olmak gibi bir niyetiniz var mı?
-Şimdiden bir şey söyleyemem, olabilir de olmayabilir de. İlhan'dan sonra hayatımda kimse olmadı zaten.
Sanatıyla ön planda olmak isteyen birisi için bu şekilde gündeme gelmek nasıl bir duygu?
-Gerçekten çok üzülüyorum. Seninle konuşurken bile inan kalbim sıkışıyor. Çünkü ben biraz da tutucu bir insanım. Bir sürü ödül alıyorsun, dişinle tırnağınla uğraşıyorsun, iki gazete zor yazıyor seni, sonra da yılın ‘‘İlhan Perisi’’ ödülü bana veriliyor ve bütün ödülleri geride bırakıyor. Ama bu kötü bir şey değil, çünkü İlhan'ın başarısı beni çok sevindiriyor. Ben tiyatro ödülünü aldığım zaman da İlhan ağlardı sevincinden. Bu kadar gencin arasından bu yaşta sıyrılması beni inanılmaz mutlu ediyor.
ÜÇ YILDIR KAPALI GİŞE
Ödüllerinden bahseder misin biraz. Sen neler yapıyorsun bu aralar?
-Şu an ‘‘Leenane'nin Güzellik Kraliçesi’’ni oynuyorum. İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda. Bir İrlanda oyunu. Üç yıldır kapalı gişe oynuyoruz ama basının haberi bile yok bundan. Bir tek kültür sanat dergileri yazdı. Bu oyunla ‘‘Avni Dilligil ve Afife Jale’’ en iyi kadın oyuncu ödülünü aldım. Bir de İletişim Fakültesi'nden en iyi tiyatro oyuncusu ödülünü aldım. 29 yaşımda da Altın Portakal ödülü aldım. İnternette kendi siteme giriyorum, ‘‘A Sumru Yavrucuk 'Leenane'nin Güzellik Kraliçesi'nde tuvalete oturuyor ve çişini yapıyor ve böylelikle sahneye seksi bulaştırıyor’’ diyor. Hangi insanda tuvalette çiş yapmak seksi çağrıştırabilir? İnanamıyorum olanlara. Basın bazen korkunç oluyor. Ben sanatçıyım, benden bahsetmeseler de olur.
Bu şarkılarla yeniden alevlendirme durumu oldu. Bir yangının külü gibi. Aylar önce beni onaylayan arkadaşlarım bile şarkıların etkisinde kalıp ‘‘Keşke barışsan’’ diyorlar. İlhan ciddi bir taraftar kazandı.
Bir evlilik bir aşk
İlhan Şeşen'in sevgilisine yaptığı şarkıların yanı sıra eşine yaptığı bir şarkı da var. Sözlerine bakınca birinde evliliğin tarifini görüyorsunuz, ötekinde aşkın.
Aradaki farkı öyle güzel dile getirmiş ki İlhan Şeşen.
İşte eşine yaptığı şarkı:
Ah canım hanımcığım
Can yoldaşım tosuncuğum
..........
Üstüme kalın bir şey versene hanım
Hava biraz serinledi mi ne
Yok yok bana öyle gelmiyor bal gibi serinledi.
Çocuklar nerede kaldılar?
Her akşam her akşam
Nereye giderler anlamam ki
Tamam tamam sen yat geliyorum
Şu şarkıyı bitireyim de öyle.
*
Belki de ‘‘bitireyim’’ dediği şarkı sevgiliye yapılan şarkılardan biridir:
İster sev ister sevme
Ama dön artık
Uyanır uyanmaz düşüncemdesin
Islak ekmek attığın kuşlar alıştılar eve
Onlarla beraber penceremdesin
Ah be bir tanem nerelerdesin
Ya da
Ellerimde çiçekler, kapında sırılsıklam
Görürsen bir gün şaşırma
Beni böyle çaresiz, beni böyle derbeder
Beni böyle ortalarda bırakma.
İlhan'ı ben tavladım
Bir gün ben ona, ‘‘Ben sana áşık değilim artık, ama seni seviyorum’’ dedim. ‘‘A çok üzüldüm ya bir insan aşksız yaşayamaz ki’’ dedi bana.
İlhan'ın şimdi başka birisiyle olduğunu ve çok mutlu olduğunu duysam bu beni sevince boğmaz yani. O da benim biriyle beraber olduğumu duyarsa bir gün çok mutlu olacağını sanmıyorum.
İlhan'ı unutmak için çok çaba sarfettim.
Şimdi İlhan mutlaka çok daha rahat. En azından ciddi bir tatmine ulaştı.
ZOR İNSANLARDIK
Erkeğe öyle bir güven veriyoruz ki bırakabileceğimiz akıllarına bile gelmiyor.
Benden önce de şarkılar yapıyordu, benden sonra da yapacak.
İlhan her duruma göre şarkı yapacak kabiliyettedir.
İlhan son derece değişken, farklı bir insandı. Her güne yeni bir maceraya atılır gibi başlıyorduk.
İkimiz de zor insanlardık.