Güncelleme Tarihi:
Kalp hastalıkları ve mutluluk arasındaki ilişkiyi inceleyen bu çalışma sonucunda araştırmacılar, insanların kendilerini mutlu eden şeyleri daha fazla yaptıklarında kalp krizi ve anjin geçirme risklerini önemli ölçüde azaltabileceklerini ifade ettiler. Psikolog Yasemin Yeşilyaprak konuyla ilgili bilgi verdi.
Kolombiya Davranışsal Kalp Damar Sağlığı Merkezi Direktörü Araştırmacı Karina Davidson, "Geniş bir yetişkin örnekleminden elde ettiğimiz sonuçlar şaşırtıcıydı; Olumlu duyguları ifade etmeye eğilimli olan kişilerin 10 yıllık bir süre boyunca kalp krizi geçirme risklerinin diğerlerine göre daha az olduğunu gördük.” dedi ve ekledi; “Çalışma sonuçları mutluluğun kalbi koruyucu etkisi olduğuna işaret ediyordu.”
Davidson bu sonucun çeşitli faktörlerin birleşiminin bir etkisi olabileceğini belitti.
“Mutlu insanlar daha iyi uyku uyuma ve kalp sağlığını korumaya yönelik davranışlarda daha fazla bulunma eğilimindedirler. Ayrıca daha fazla mutlu olan kişiler bizden fizyolojik olarak da farklı olabilirler.”
Bulgular bu insanların hayatlarında stresin yerinin de daha az olduğunu ve bu kişilerin daha az mutlu kişilere göre stresle daha iyi başa çıkabildiklerini gösteriyor.
Çalışmada, Davidson ve ekibi 1.739 kadın ve erkeği 10 yıl boyunca izledi. Katılımcıların hepsi 1995 yılında Nova Scotia Sağlık Taramasına katıldı ve çalışmanın başında herkesin kalp hastalığı riski değerlendirildi.
Ayrıca araştırmacılar depresyon, kaygı, saldırganlık ve olumlu duygularını da değerlendirdiler. Araştırmanın kapsadığı 10 yıllık dönem içinde daha mutlu kişilerin kalp rahatsızlığı geliştirme olasılığının diğerlerine göre daha az olduğunu buldu. Buna karşın mutsuz kişilerin kalp krizi ve kronik göğüs ağrıları geliştirme olasılığının yüzde 22 daha fazla olduğu tespit edildi.
Davidson ayrıca insanların mutluluk düzeylerinin değişmesinin kalp sağlıklarını geliştirip geliştirmediği konusunda yürütülen klinik bir çalışmaya katıldığını ifade etti ve ekledi; “Günlük yaşantımız içerisinde hayat kalitemiz ve ruh sağlığımız açısından bizi mutlu eden ve zevk verici faaliyetler ile meşgul olmak büyük öneme sahiptir ancak çok azımız bunu başarmaktadır."
Kaliforniya Üniversitesi kardiyoloji profesörü Dr. Gregg C. Fonarow ise "Depresyon, anksiyete ve öfke gibi negatif duyguların kardiyovasküler olaylar ve kalp hastalıklarına yakalanma riskinin artması ile ilişkili olduğunu belirtti. Fonarow kardiyovasküler hastalık riskinin azaltılmasında olumlu bir duygu durumunun yanı sıra düzenli egzersiz, sigara kullanmamak, sağlıklı beslenme, kan basıncı, kolesterol düzeyi ve vücut ağırlığının korunmasının da gerekli olduğunu vurguladı.