Güncelleme Tarihi:
NO RESERVATIONS
AŞK TARİFİ
Yön: Scott Hicks
Oyn: Aaron Eckhart, Catherine Zeta Jones, Bob Balaban, Abigail Bianca
Tür: Komedi - Romantik
Fransa’nın ünlü lokantalarında geçen nefis animasyon Ratatuy’un tadı damağımızda kalmışken, yine mutfakta geçen hikayesiyle dikkat çeken bir başka film girdi vizyona: Aşk Tarifi.
Bu kez büyük tabaklarda sunulan miniminnacık yemekleriyle ünlü gurme Fransız lokantalarda değil, koca koca ıstakozların, dev bifteklerin yanlarında bol malzemeyle müşteriye ulaştığı Amerikan lokantalarındayız.
Buradan yola çıkarak Ratatuy’daki ince zevkleri, şık detayları bu filmden beklememiz gerektiğini söyleyebilirim hemen.
VEJETERYANLAR HOŞLANMAYACAK
Çoğu mutfakta geçen Aşk Tarifi, 2001 yılı Alman filmi Bella Martha’nın yeniden çevrimi.
Hayattan bezmiş, “Keşke hayatın da yemekler gibi tadı olsa” diyen şef aşçı Kate’in detaylı bıldırcın ve domuz tarifleriyle açılıyor filmimiz.
Ve Aşk Tarifi daha ilk cümleleriyle vejeteryanları rahatsız edecek bir film olduğunu kanıtlamış oluyor.
Lokantanın mutfağındaki pişmiş ıstakozları, çiğ etleri her gördüğünüzde sizin de içiniz kalkar mı bilemiyorum tabii!
Neyse, başarılı aşçı Kate Armstrong (Catherine Zeta Jones), düzenli olarak gittiği psikoloğunda bile yemeklerden, daha doğrusu işinden söz ediyor.
Yemeklerinde sorun bulanlara sert çıkmakan kaçınmayan Kate’in sinirli yapısının altında hayata ve erkeklere karşı olan güvensizliği yatmakta.
ANNENİN BOŞLUĞU DOLAR MI?
İnsanın hayatla ilgili planlarını bozan iki şey nedir diye bir düşünün.
Akla hemen aşk ve ölüm geliyor, öyle değil mi?
Kate’in kurallara uygun olarak ilerleyen yaşantısındaki düzeni, beklenmedik bir ölüm haberi ve kalbinin kapısını çalan aşk alt üst ediyor.
Kız kardeşini ölümünden sonra hayatına giren 9 yaşındaki yeğeni Zoe’yi (Abigail Breslin) yeniden hayata bağlamak ve annesinin yokluğunu hissettirmemek kolay değil.
Hele tüm gününü lokantada geçiren işkolik ve takıntılı bir kadın için.
ARYALAR İTALYA’DAN
Ve gelelim filmin bence en hoş detaylarından biri olan müziklerinin çıkış noktasına, özellikle de İtalyan müziklerinin kaynağına.
Öyle çok derin, anlamlı bir açıklama beklemeyin lütfen.
Kate’in çalıştığı yerde yardımcı aşçı olarak işe başlayan Nick Parmer (Aaron Eckhart) gençliğinde sırtına çantasını alıp İtalya’nın yolunu tutmuş. Orada bir lokantalarda çalışmış, hatta lokanta sahibinin kızına aşık olmuş.
New York’taki mutfaktan İtalyan aryalarının sesinin yükseliyor olmasının nedeni bu işte.
Nick, Paarotti’nin sesinden arya dinlemeye ve dinletmeye bayılıyor.
İtalya’daki yıllarının etkisinden olsa gerek, bir Akdeniz erkeği gibi neşeli ve vurdumduymaz bir erkek var Kate’in karşısında.
Aşkın kapıyı çalması uzun sürmüyor.
Peki Nick tam zıttı bir karaktere sahip olan Kate’teki güvensizlik problemini ortadan kaldırabilecek kişi mi acaba?
PSİKOLOĞUN HİÇ BİR FAYDASI YOK
Aşk Tarifi, ne yazık ki zayıf senaryosu nedeniyle ele aldığı temaları derinlere inerek işlemeyi başaramıyor.
Yetersiz diyalogların izleyenlere akılda kalacak detaylar bırakmaması filmin en önemli sorunlarından.
Kate’in psikoloğuyla yaptığı konuşmalar çok daha iyi olabilir ve filmin havasını değiştirebilirdi.
Ama bu fırsat da kaçmış görünüyor.
Catherine Zeta Jones, içi yumuşak olsa da kurallarıyla yaşayan sert mizaçlı Kate rolünde fazlasıyla kasmış.
Aaron Eckhart ise rahat, eğlenceli erkek olarak mükemmel bir performans sergiliyor.
Keşke ikilinin kimyaları tutabilseymiş!
Gelelim filmin ufaklığına.
Geçen yıl Küçük Gün Işığım (Little Miss Sunshine) filmindeki rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar adayı olmayı başaran Abigail Breslin rahat ve yapmacıksız tavırlarıyla Aşk Tarifi’nin en iyilerinden.
ÖLÜM VE AŞK
Seyret ve unut tarzı filmlerden biri olan Aşk Tarifi, diyalog yazarları özenli çalışsa daha iyi, daha akılda kalıcı bir film olabilirmiş tabii.
Ama bu haliyle bile baştan sona sıkılmadan izlendiğini söylemem gerek.
Hiç ummadık anda gelen ölümün ve aşkın hayatın akışını bir anda nasıl değiştirdiği üzerine düşünmenizi sağlayacak Aşk Tarifi’nde ölüm temasıyla hüzünlenmeye, aşkla yenilenmeye hazır olun.