MutfaÄŸa girerek yenileniyor

Nilgün ErtuÄŸ, uzun süre moda sektöründe çalıştıktan sonra varolan aranjmanları beÄŸenmediÄŸi için Nature adlı çiçekçisini açmış. KiÅŸiye özel pasta yapma düşüncesiyle yola çıktığı Dolce’yi de birkaç yıl sonra Nature’e kardeÅŸ getirmiÅŸ. Kafeden sonra Dolce’ye bir de büfe ekleyen ErtuÄŸ, haftanın üç gününü mutfakta yeni ÅŸeyler yaratmaya ayırıyor.Ä°ÅŸ hayatına nasıl adım attınız?NiÅŸantaşı Kız Lisesi mezunuyum. Kısa bir dönem Vakko’da mankenlik yaptım. Sonra Zeki Triko’un sahibi Zeki BaÅŸeskioÄŸlu, ‘MankenliÄŸi bırak bu maÄŸazanın müdireliÄŸini ve stilistliÄŸini yap’ dedi. Vitali Hakko’nun ve Zeki BaÅŸeskioÄŸlu’nun gerçekten bugünkü baÅŸarımda çok önemli yerleri var. Beni çok ciddiye aldılar ve onların beni ciddiye alması sonucunda ben de hep baÅŸarmaya çalıştım. 5 sene Zeki Triko’da maÄŸaza müdürlüğü ve stilistlik yaptım. Sonra kendi butiÄŸimi açtım. Evlendim, 24 yaşındaki oÄŸlum Åžeref Has’ı doÄŸurdum. OÄŸlum olduktan sonra bebeÄŸimle beraber olamadığım için maÄŸazamı kapattım. EÅŸimden ayrıldıktan sonra tekrar iÅŸ hayatına dönmeye karar verdim. Moda sektörüne neden dönmediniz? Tekrar bildiÄŸim ve öğrendiÄŸim konuya mı dönmeliyim, yoksa Türkiye’de eksikliÄŸi hissedilen bir ÅŸey mi yapmalıyım diye çok düşündüm. Para kazanmam da gerekiyordu. Türkiye’de bana göre o zaman çiçek aranjmanları çok abartılıydı. Yatırım olarak da çok sermaye gerektirmiyordu, çiçekçilik yapmaya karar verdim. Ä°nsanlar bir yere gittiÄŸi zaman ya çiçek ya pasta götürür. Ä°kisini aynı anda yapmayı düşünüyordum, ama sonra vazgeçtim. Nature’ü açtım, kimseye de haber vermedim. GittiÄŸi her evde her yere konabilecek sadelikte çiçekler yapmaya çalıştım. Ä°lk iki sene çok mücadele ettim. Sabah hayatım 5’te baÅŸlıyordu, mezata gidiyordum. Tek başına mıydınız?Evet, tek başınaydım. Çiçek iÅŸinde çok çalıştım ve baÅŸarılı oldum. Bu sefer müşterilerimin ev ve düğün davetlerinin organizasyonunu yapmaya baÅŸladım. 8 sene sonra baÅŸarılıyım artık dedim ve ikinci hayalimi de gerçeÄŸe dönüştürmeliyim dedim.Ve Dolce’yi açtınız...Dolce’de tamamen sipariÅŸ üzerine pasta, tuzlu, aperatif, ana yemek hariç antreye kadar olan yiyecekler var. Dolce’yi birkaç sene içinde ciddi bir yere getirdim. Siz mi yapıyordunuz pastaları?Ben yapıyordum. Evde benim yaptığımı herkes yapabilir. Önemli olan o zamanı ve ruhu vermek. Gerçekten görüntüsü kadar tadının da güzel olması. Hiç çalışmamış kadın elemanlar aldım yanıma ve onları yetiÅŸtirdim. Åžu anda 20 kiÅŸilik bir kadrom var. Sonra ekmeÄŸe merak sardım ve çok zor olan ekmek iÅŸine girdim.Dolce Türkiye’nin ilk butik pastanelerinden...Dolce butik pastane, Nature de butik çiçekçi. Aynı zamanda kafe de var. Catering servisimiz de var. Bir ay önce büfe kısmını açtım. Bu ay ayaküstü sabah kruvasan ve kahve, akÅŸamüstü sandviç, havyar ve ÅŸampanya, ÅŸarap-peynir gibi seçenekler olacak.Siz mutfaÄŸa girmeye devam ediyor musunuz?Tabii. Çok heyecanlı giriyorum, mutfaÄŸa girdiÄŸim sürece yenilenebiliyorum. Kendinize vakit ayırdığınız zaman neler yapmaktan hoÅŸlanıyorsunuz?Evimi çok seviyorum. Mutlu ve yorgun gidiyorum evime. Evimde iÅŸimi, iÅŸimde evimi çok yaşıyorum. Sinemayı ve kitap okumayı seviyorum. Yoga yapıyorum. Spor da yapıyorum. ArkadaÅŸlarım zaten gündüz beni kafede görmeye geliyor.Müşterilerimin çoÄŸu benim dostumÖnce pastanın kime gittiÄŸini öğreniyorum. DoÄŸumgünü pastasıysa doÄŸumgünü olan kiÅŸinin yaşını soruyorum. 60 yaşında ve yaşını seven bir insansa, güller içinde 60’ları dolduruyorum. Sevmiyorsa sadece 6 mum koyuyorum. Aynı kiÅŸinin düğününü yapıyorum, doÄŸumunda hastanenin kapı çiçeÄŸini yapıyorum. Â