Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2007 00:00
Julia Roberts, Russell Crowe ve Jodie Foster gibi yıldızların spor eğitmeni, personal training (kişisel spor eğitimi) konseptinin yaratıcısı ve bu konuda dünyada otorite kabul edilen hocaların hocası Ri Walton, geçtiğimiz hafta İstanbul’daydı. Hillside City Club’ın eğitmenlerine ders vermek için gelen Walton, bazı öğrencilerinin ona seks hayatını anlattığını söylüyor. Ama o asla seks ya da aile terapistliğine soyunmuyor. Yanlızca dinliyor ve spor yaptırıyor.
Boston’da doğdu. Los Angelas’ta büyüdü. Sporla küçük yaşlarda tanıştı. Biyokimya ve beslenme üzerine eğitim gördü. Üniversiteye giderken bir fitness salonunda koçluk yapmaya başladı. Diğer yandan da
sinema filmlerinde ve televizyon dizilerinde dublör olarak çalışıyordu. Kaslı ve atletik bir vücuda sahip olduğu gibi, yüksekten usulünce düşmesini, tehlikeli hareketleri yara almadan kotarmasını iyi biliyordu. Bir iki yıl kamera karşısında sakatlanmama üzerinde deneyim kazandıktan sonra Disneyland’ın tehlikeli şovlarında çalışmaya başladı. Bir gün canlandırdığı karakterin yüksek bir yerden düşüp ölmesi gerekti. Düştü, ölmedi ama ölümden döndü. Yere adeta çakılmıştı. Kalçası ve omuriliği kırıldı. Bir yıl boyunca alçının içinden çıkamadı. Sonraki bir yıl da yürümeyi yeniden öğrendi.
İki yıllık bu süreç ona çok şey öğretmişti. İnsan vücudunu, kasları, işlevlerini daha yakından tanımıştı. Her spor hocasının bu bilgilere vakıf olması gerektiğini ve insanlara kişiye özel spor eğitimi verilmesinin önemini anladı.
Bugün tüm dünyada personal training (kişisel spor eğitimi) konusunda otorite kabul edilen National Personal Training Institute’yi kurdu. Şu anda kurduğu enstitünün başkanlığını yapmaya devam ediyor. Aynı zamanda Amerika Fitness Konseyi’nde (ACE) eğitmenlik yapıyor, Los Angeles’ta Equinox Fitness Clubs’da spor müdürü olarak görev alıyor.
GÖREVİMİZ MOTİVE ETMEK19 yıldır personal trainer olarak çalışan Ri Walton, insanları aktif ve pasif olarak iki gruba ayırıyor. Aktif insanların hayatının her döneminde sporla ilişkide olduğunu söylüyor. Pasif insanlar ise hayatını spora nereden ve nasıl başlayacağını düşünerek geçirmiştir diyor. Kişiye özel spor eğitiminin pasif insanlar için büyük avantaj olduğunu belirten Walton, bu tip öğrencilere yol haritası çizdiklerini anlatıyor: "Kişiye özel spor hocasının en önemli görevi motive etmektir. Neyi nasıl yapacağını, sporu eğlenceye nasıl çevireceğini gösterir. Temel amaç hedef belirlemek. Hedefe varacakları yolu onlara çizeriz. Çizilen yolda ilerlerken öğrenciyi adım adım takip ederiz. Bizim işimiz sadece başında durup sayı saymak ve sıradaki hareketi göstermek değil."
Kişisel spor eğitmenleri, müşterilerinin sosyal hayatları ve beslenmeleriyle de yakından ilgileniyor. Hem vücudun psikolojisini hem de insan psikolojisini iyi biliyorlar. Ri Walton, müşterilerinin aynı zamanda sırdaşı olduğunu söylüyor: "Bütün müşterilerime cep telefonumu veririm. Herkes benimle neyini paylaşmak istiyorsa o kadarını paylaşırım. Seks hayatını bildiğim müşterilerim bile var. Önemli olan sır saklamayı bilmektir. İkincisi asla psikolog görevine soyunmuyorum. Kendimi evlilik ya da seks danışmanı zannetmiyorum. Ben yanlızca spor eğitmeniyim."
Çikolata da, patates kızartması da yiyinMutlaka dengeli beslenin. Aşırı uçlara gitmeyin. Moda diyetlerden uzak durun.
İki haftada 5 kilo vermek gerçekçi bir hedef değildir. Sağlıklısı bir haftada en fazla bir kilo vermektir. Bu verdiğiniz kiloyu ve sağlığınızı korumak için gereklidir.
Kendinize yasak koymayın. Çikolatayı seven bir insansanız hayatınızdan çikolatayı asla çıkartmayın. Sevdiğiniz yiyecekleri diyetinizden çıkartmazsanız, o diyeti severek ve daha uzun süreli yaparsınız. Mesela ben patates kızartmasına bayılırım. Ama akşam yemeğinde patates kızartması yediğim günün ertesi günü kahvaltı ve öğle yemeğinde dengelerim.
Yemek zevktir. Bunu unutmayın.
Spor yaparken ivme kazanmak çok önemli. Başlangıçta haftada iki gün gelirsiniz, sonra üçe dörde çıkarırsınız. İlk zamanlar beş mekik çekersiniz, zamanla yirmilik seti tamamlarsınız. Yapamıyorsunuz diye sakın pes etmeyin. Devam ederseniz yaparsınız. Hatta zamanla günlük hayatınızda da merdivenleri yürüyerek çıkarsınız ve asla nefes nefese kalmazsınız.
Alkol ve kahve tüketimini dengede tutmalısınız. Araştırmalar günde içilen bir iki fincan kahvenin sağlık için iyi olduğunu gösteriyor. Çay deseniz tamamen sağlıklı. Her akşam içilen bir kadeh şarap da öyle.
Motivasyon duygusu kişiden kişiye değişir. Kimini gelinliğin içinde daha seksi gözükme duygusu motive eder, kimini çocukları ile birlikte soluk soluğa kalmadan koşuşturmak. Bu konuda bildiğim tek şey, işe yakın hedefler koyarak işe başlamak.
ÖĞRENCİ KÜFREDERSE Çok kilolu ve kiloları yüzünden depresyonda olan bir müşterim vardı. Egzersizlerin dışındaki hayatında çok fazla konuşmazdı. Bazen iki üç hafta ortadan kaybolurdu. Bir gün yine kayboldu. Geri döndüğünde iki ağırlık kaldırdıktan sonra küfretmeye ve ağlamaya başladı.Çok şiddetli bir sinir krizi geçiriyordu. Sporu bıraktık, odama gidip konuşmaya başladık. Aldığı hapları ve yaptığı saçma diyetleri o zaman itiraf etti. Çok ağır bir protein diyeti yapıyordu. Hiç karbonhidrat almadığı için mutsuzdu. Hormonal düzeyi bozulduğu için duygularını kontrol edemiyordu. Öncelikle vücudunun nasıl işlediğini ona anlattım. Diğer yandan doktor desteği ile hormonal düzeyini dengeledik. Egzersizlere tek başına değil de bir arkadaş grubu ile gelmesini sağladık. Düzenli olarak spor yaptık. Adım adım hem kilo kaybetti hem de vücudu dengeye girdi. Mutsuz olan evliliği düzeldi, şimdi dört yaşında bir kızı var. Buradan çıkarılan sonuç; asla hap kullanmayın, karbonhidradı sıfırlamayın, hormonlarınıza baktırmadan
diyet ve spor yapmayın.