Mustafa’yla birlikte değilim

Bir dünya güzeli olarak oyunculuk anlamında başarılı projelerde yer aldınız. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Tabii ki, çok normal şeyler yaşamadım. Hollanda’da sıradan bir öğrenciyken dünya güzeli oldum. Türkiye’ye geldim ve oyuncu oldum. Her şey bir anda değişti. Ama ben hayatımdaki bu değişiklikleri hep dengeli bir şekilde yaşadım. Bunda ailemin desteği çok büyüktür.

Çok kırılgan duruyorsunuz, kolay uyum sağlayabildiniz mi sanat dünyasına?

Benim için kolay oldu. Hem Türkiye’ye hem de bu renkli dünyaya kolay uyum sağladım. Çünkü kendimi hep geliştirmek ve insanlarla iletişim için de olmak istiyorum.

Şöhretin artılarını ve eksilerini yaşamaya başladınız mı?

Evet. Şimdi daha çok yaşıyorum. Çok iş teklifi almaya başladım. İyi para kazanıyorum. Bunlar işimin artıları... Ama eksileri de çok fazla. Mesela daha kısıtlı yaşamak zorunda kalıyorsunuz. Hollanda’daki sıradan hayatımdan hiç kopmadım. Türkiye’ye gelip, defileye çıkıp, yeniden Hollanda’ya dönerek öğrenci Azra oluyordum. Bu biraz da benim yapımla ilgili bir şey. Böyle yetiştirildim. Değişmedim yani!

Kimse sizi yargılamıyor... Değişebilirsiniz hatta şımarabilirsiniz de...

Hayır, ben o anlamda değişmedim. Şu an bana hiçbir yakınım, "Sen değiştin, artık farklı davranıyorsun" demedi. Her şeye insani bir şekilde yaklaşıyorum.

Önce "Anlat İstanbul"da kısa bir rolde oynadınız, ardından da uzun soluklu olan "Yağmur Zamanı" dizisi geldi... Oyunculukta başarılı olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Fena değildim. Mesela ağlama sahneleri geliyordu, her seferinde yapamayacağım diyordum. Ağlamak için bir sürü oyunculuk teknikleri var. Bana en kolayı kötü bir şeyi düşünmek geldi. O an olumsuz bir şey düşünüp, çok ağladım.

Zor iş...

Gururla, "Hiç gözyaşı damlası kullanmadım" der gibisiniz?

Evet. İstemedim. Çünkü ileride yurtdışına gittiğim de, "Bana bir şey sürün" mü diyeceğim. Bu nasıl oyuncu derler, gülerler!

Hangi oyuncuları beğeniyorsunuz?

Yurtdışındaki herkesi takip ediyorum, hepsini biliyorum. Oraya odaklanmış durumdayım. Yurtdışında büyüdüğüm için sanırım. Mesela yabancı dergileri okumayı asla bırakmadım. Türk dergilerini pek okumuyorum ama Türkçe kitap okumaya bayılıyorum.

BENİM YÜZÜMÜ KULLANIN

Artık tam anlamıyla Türkiye’de yaşıyorsunuz. Buradaki gündemi takip etmeniz gerekiyor?

Ediyorum. Sadece işin magazin kısmıyla ilgilenmiyorum. İnsanların özel hayatı beni ilgilendirmiyor. Türkiye’nin genel durumunu daha çok takip ediyorum. Eğitimle çok ilgileniyorum. Eğitimle ilgili ileride bir şeyler yapmak istiyorum. Türkiye’nin yüzü olan birisiyim. Kültür Bakanlığı ya da Milli Eğitim Bakanlığı ile bu özelliğimi daha iyi şekillerde kullanmak istiyorum.

Peki, yeni projeler var mı?

"Yağmur Zamanı" dizisinden sonra Londra’da birkaç reklam filmi çekimlerine katıldım. Bu arada çok teklif geldi ama bir şekilde olmadı... Ben de bu zamanı ata binmeyi öğrenerek, bale eğitim alarak, salsa öğrenerek geçirdim. Evimde bol bol yağlı boya resim yaptım. Bu arada bir de okçuluk dersleri almak istiyorum. Yakında ona da başlayacağım. Şu sıralar çekimleri devam eden "İlk Aşk" filminde teklif aldım. Misafir sanatçı olarak küçük bir rolüm var. Benim için rolün büyüklüğü küçüklüğü önemli değildi. Sadece oynamak istedim. İlk aşklar önemlidir değil mi? Unutulmazlar. Filmde de bu etkiledi beni.

İlk aşkınızı kaç yaşında yaşadınız?

14 yaşındaydım. Liseye gidiyordum. En heyecanlı günlerdi.

Geçtiğimiz günlerde adınız Mustafa Sandal’la anıldınız. İlişkiniz var mı?

Bunlar bütün dünyada oluyor. Popüler kişiler bu tür sıkıntıları yaşıyor. İnsanlar da buna inanıyor. İşte beni üzen de bu: İnsanların olmayan bir şeye inanmaları. Gazetede haberi okuduğum zaman çok üzüldüm. Bugüne kadar özel hayatımı çok gözler önünde yaşamadığım gibi, kimseden de bir şey saklamadım ve yalan söylemedim. Bundan sonra da böyle olacak. Eğer benim hayatımda birisi olursa, bunu sizlerle paylaşırım. Dolayısıyla Mustafa Sandal’la bir ilişkim yok. Onunla sadece klip çektik. O klip çekiminden bir kareyi alıp haber yapmışlar. Yani yazılanların hiçbiri doğru değil. Kimsenin beni ve ailemi üzmeye hakkı yok.

Arkadaşça ayrıldık

Üç yıldır birlikte olduğunuz Kıvanç Tatlıtuğ’dan neden ayrıldınız?

- Özel hayatım hakkında konuşmak istemiyorum. Biz Kıvanç ile böyle bir karar aldık. Yani konuşmayacağız. Bu bizim yaşadığımız bir ilişkiydi. Nasıl başkalarının hayatları beni ilgilendirmiyorsa, bizim ilişkimizde kimseyi ilgilendirmez. Ben sadece şunu söylemek istiyorum, biz Kıvanç’la arkadaşça ayrıldık. Bunun ardında lütfen bir art niyet aranmasın.

 

Röportaj: Sema DENKER

Fotoğraflar: Senih GÜRMEN