Güncelleme Tarihi:
Osman Bey, gerçek hayatta da filmde canlandırdığınız Faruk karakteri gibi kaybedenleri oynayan musiki üstadı arkadaşlarınız oldu mu?
- Osman Yağmurdereli: Türk Sanat Müziği’ni yorumlayan birçok arkadaşım bana göre şu anda üzgün. Emel Sayın, Muazzez Abacı, Muazzez Ersoy gibi başarılı şarkıcılar şu anda çalışamıyorsa, sahneye çıkacak yer bulamıyorlarsa bu büyük bir ayıptır. Pop müziği kötülemiyorum ama ne olursa olsun her ulus, kendi öz müziğine sahip çıkmalı.
Mustafa Bey, "Bir İhtimal Daha Var"ın Uğur Uludağ’ın ilk yönetmenlik denemesi olması kafanızda soru işareti oluşturdu mu?
- Mustafa Alabora: Müjdat Gezen’in okulunda Uğur’un dört sene hocalığını yaptım. Sinemadaki gelişimini yakından takip ettim. Onun için Uğur’un filminde oynamaktan hiç endişe duymadım. Zaten önümüzde sağlam bir senaryo vardı. Oyuncu kadrosunun da yakın arkadaşlarımın oluşu filmde oynamamda önemli bir etken.
Hülya Hanım sizce bu filmde öne çıkan temalar neler?
- Hülya Avşar: Sinemaseverler bu filmde, Türk halkının kaybettiği birtakım değerleri ve müzikte yaşanan kirliliği görecek. Kendimden örnek vereceğim. Dört yıldır albüm çıkaramıyorum. Tabii bu durumun kendime dair nedenleri de var ama şu bir gerçek ki, kendi öz müziğimizden uzaklaşıyoruz. Müthiş bir beste kıtlığı var. Örneğin ben söyleyecek şarkı bulamıyorum. Yeni çıkan şarkıları bir-iki gün dinleyip unutuyorum. Evde
Uğur Bey böyle başarılı oyuncuları ikna etmek zor oldu mu?
- Uğur Uludağ: Çok zor oldu. Hepsi de Türk Sineması’nın çok değerli oyuncuları. Müjdat Gezen, Savaş Dinçel, Mustafa Alabora benim okuldan hocalarımdı. Müjdat Hoca’yı kandırınca gerisi geldi. Müjdat Abi, kadronun tamamlanmasında çok yardımcı oldu. Tabii Savaş Abi, senaryoyu okuyup "Sen daha önce film çektin mi?" diye sormadı değil. Ancak senaryoyu okuyan herkes filmde oynamayı seve seve kabul etti.
’HÜLYA İLE YATAK SAHNESİ VAR’ DENİNCE TEKLİFİ KABUL ETTİM
Peki, böyle güçlü bir kadronun karşısında sette ilk gün ne hissetiniz?
- U. Uludağ: Çok şanslı olduğumu hissetim. Açıkçası yüzmeyi Karadeniz’de öğrendim, artık her yerde yüzerim.
- Müjdat Gezen: Bu yapımın Uğur’un ilk filmi olmasının çok önemi yok, yeter ki son filmi olmasın. (Gülüşmeler)
Osman Bey siz bu filmde oynamayı neden kabul ettiniz?
- M. Gezen: Evet bu sahne çekildi ama Uğur koymadı.
Hülya Hanım, herkes oyunculuğunuzu övüyor. Klişe bir soru olacak ama neden yurtdışına açılamadınız?
- H. Avşar: Hiçbir zaman bunu istemedim.
- S. Dinçel: Türkiye’de hem sektör olarak star yaratamıyoruz hem de dil sorunu var. İngilizce bilmek lazım. Ben Türkiye’nin Hollywood’a bir star ihraç edeceğine inanmıyorum.
- O. Yağmurdereli: Ama Savaş Abi, Hülya’nın ilk sinema yaptığı dönemde yurtdışına açılma gibi bir durum yoktu. Yani kimse ben bir sene Los Angeles’ta yaşayayım, şansımı deneyeyim demiyordu.
- H. Avşar: Bence istenirse yapılır. Bugün Hollywood’da Penelope Cruz, Antonio Banderas gibi yabancı kökenli birçok yıldız var. Ama ben Türkiye’deki düzenimin bozulmaması için böyle büyük bir mücadelenin içine girmedim.
Galiba Türkiye’de çalışmak daha kolay geliyor. Vergi düşük. Örneğin futbolcular, Türkiye’de yurtdışından daha çok para kazanıyorlar.
- M. Alabora: Ben size vergi ile ilgili ilginç bir anımı anlatayım. Ayın Karanlık Yüzü adlı filmde yine bedava oynamıştım. Bedava oynadığıma dair prodüktörden kağıt aldım. Çünkü hemen "Kaç para aldın?" diye tepene biniyorlar. Yani sanatçılara inanılmaz bir takip var. Tabii ki, herkes vergisini verecek. Ama Türkiye’deki vergi kaçakçılığının boyutunu herkes biliyor.
- H. Avşar: Ben proje seçemiyorum. Ama şu var, ben seçtiğim hikáyelerin hepsinden memnunum. Yine o senaryolara evet derdim. Bilmiyorum benim seçtiğim senaryoların bazıları beğenilmedi.
Ferzan Özpetek gibi yurtdışında ödüller alan yönetmenlerimizden hiç teklif aldınız mı?
- H. Avşar: Onlar author yönetmenler. Yani oyuncudan çok öyküye önem veriyorlar. Oyuncuları çok ön plana çıkarmıyorlar. Açıkçası ben oynadığım bir filmden ödül alan yönetmen kadar yararlanmak isterim. O filmler yönetmene hizmet ediyor. Ancak o yönetmenlerimiz de popüler oyuncuyla çalışmaktan yana değiller. O zaman da gişede zayıf kalıyorlar.
Peki, hiç teklif götürüp reddedildiğiniz oldu mu?
- H. Avşar: İsim vermek ne kadar doğru olur bilemiyorum ama bu teklifi ben götürdüğüm için söyleyebilirim galiba. Yavuz Turgul’a teklif götürdüm, fikir birliğine varmıştık. Gönül Yarası’nda oynayacaktım ama çekim dönemi benim tatilime denk geldi. Ben de maalesef kızımla geçireceğim tatile çok önem verdiğim için çalışamadım.
- O. Yağmurdereli: Türkiye’nin starı, çok başarılı bir yönetmenle film çekecekse bu tatili ertelemeli.
- H. Avşar: Bilmiyorum ben sinemaya çok emek verdim ama benim de dinlenmeye ihtiyacım var. Artık hayatı ertelemek istemiyorum.
- S. Dinçel: Bence tam tersini yapıp farklı konseptler aramak ya da Batı’nın tarzına ayak uydurmak yerine kendi kültürümüzle o piyasanın içinde yer almalıyız.
Son soru... Müjdat Bey izleyicileri bu filmde ne bekliyor?
- M. Gezen: Film, Türkiye’nin şu anda çok ihtiyaç duyduğu dostluğu anlatıyor. Bu filmi Türk halkının izlemesi lazım. Kaybolan değerlerimize tekrar sahip çıkmamız gerekiyor.
Müjdat Gezen
Musikiyi yüceltiyor
Müzik kökeni olan bir aileden geliyorum. Türk Sanat Müziği’ni yücelten bu filmde oynamak benim için büyük bir zevkti. Ancak bu filmin asıl konusu dostluk. Şu anda ihtiyacımız olan büyük bir dostluğu anlatıyor.
Osman Yağmurdereli
Beni yaşama bağladı
Savaş Dinçel
Hülya’dan etkilendim
Hülya Hanım ile hayatımda ilk kez bu filmin setinde tanıştım. Bence Hülya Avşar çok iyi bir oyuncu. Açıkçası ben zor beğenen bir adamım ama Hülya Hanım’ın oyunculuk gücünden etkilendim.
Mustafa Alabora
Hollywood Sineması, bütün dünyaya Amerikan yaşama biçimini ve değer yargılarını kabul ettirdi. Japonya gibi tutucu bir ülke bile Amerika’nın etkisi altında. Yani Amerika’nın müthiş bir kültür emperyalizmi var. Böyle olunca da bütün dünya Amerika’nın dayattığı değerler doğrultusunda ürün sunmaya çalışıyor. İşte bence bütün problem burada.
Hülya Avşar
Amerika’nın kültür emperyalizmini eleştiriyoruz
Bu film, aynı zamanda Amerika’nın kültür emperyalizmini de eleştiriyor. Soğuk Savaş sonrası tek süper güç haline gelen Amerika, sadece siyasi ve ekonomik anlamda değil kültürel anlamda da dünyayı domine eden bir ülke. Amerika’nın kültür emperyalizmi yaptığını kimse inkar edemez.