Mürekkebi Kurumadan

Güncelleme Tarihi:

Mürekkebi Kurumadan
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2008 00:00

Acı Çikolata

Carol Off

Çev. Gülgün Ogan Patterson

İletişim Yayınları

Çikolata, ’Tanrı’nın yiyeceği’ olarak da tanımlanan baştan çıkarmanın somutlaşmış hali. Bazı kadınlar iyi bir çikolatayı sekse tercih ettiklerini söylüyor, tıp dünyasında kolesterolün düşürülmesinden libidoyu artırmaya kadar sağlığa yararlı binlerce gücü olduğu iddia ediliyor.

Gizemli bir bağımlılık yarattığından, bu ürünün hammaddesine karşı doymak bilmeyen iştahlı bir sanayi ve geniş bir uluslararası ticaret varlığını sürdürüyor. Kakao ağaçta yetişen para ya da sıvı altın olarak da nitelendiriliyor.

Kanadalı gazeteci Carol Off, Fildişi Sahili’ndeki fakir kakao üreticilerinin yaşamından yola çıkarak çikolatanın tarihinde pek de tatlı olmayan bir hikaye anlatıyor.

Yeryüzündeki kakaonun hemen hemen yarısı Batı Afrika’daki Fildişi Sahili’nin nemli ormanlarından çıkıyor ve dünyanın her yanındaki çikolata severlerin ruh hallerini zenginleştiren imalatçılara doğru yol alıyor.

Gariptir, bu üretimi yapıp dünyanın ağzını tatlandıran fakir yerliler gönderdikleri çekirdeklerin ne için kullanıldığını bilmiyorlar.

Ağızlarına çikolata değmemiş daha. Daha ilginci gelişmiş ülkelerdeki yaşdaşının bir paket çikolata almak için kolayca gözden çıkaracağı parayı o ancak üç gün çalışarak kazanabiliyor.

Bugün bir dünya markası olan Cadbury’nin başarısının arkasında sanayi devriminin makinelerinden yararlanmaktan çok pazarlama dehası yatıyormuş.

Çikolatayı Büyük Britanya’da Sevgililer Günü’nün bir parçası ve romantik aşkın sembolü haline getirmek de onların pazarlama dehasının sonucuymuş.

Kısaca kitap, kakaoyu toplayan el ile çikolataya uzanan el arasındaki hálá kapanmayan ve kapanması da mümkün olmayan o uçurumun bugününü ve tarihini anlatıyor bize.

Ağzınızda çikolota tadı değil buruk bir tat bırakacak.

Aziz Nesin’li Anılar

Ataol Behramoğlu

Evrensel Basım Yayın

Şair Ataol Behramoğlu’nun yakın dostu Aziz Nesin ile ilgili anılarını kaleme aldığı kitabının üçüncü basımı bu. Yalnızca yazdıklarıyla değil eylemleriyle de hep öne çıkmış bir isim Aziz Nesin. Ve örnek bir aydın.

Adı etrafında pek çok efsane dolaşır Aziz Nesin’in. Çok ciddi olanları burada bir kenara bırakıyorum. Ama insani yönüne ait olanlar gerçekten zevkle okunuyor.

Mesela çapkınlığı.

Aile kavramına nasıl değer verdiğini anılarından yola çıkarak anlatan Behramoğlu, çapkınlığına ait efsaneyi de doğruluyor.

Bakın nasıl anlatmış ileri yaşındaki çapkınlığı 24 Nisan 1986 yılında yazdığı bir mektubunda:

"Bu ara başımda yine kavak yelleri esiyordu, bu yüzden kendimi iyice dağıtmıştım. Şimdi dağılan parçalarımı ordan burdan toplamaya çalışıyorum ki, yeniden dağıtayım. Neden bu saçmalıkları, kınanacak davranışları yapıyorum. Çok düşündüm. Sanırım bu, yetmiş bir yaşın azgınlığı olacak, giderayak doyumsuzluğu gidermek, yaşanmamışları çarçabuk, apar topar yaşamak, gözüm açık gitmemem için aç gözümü doyurmak... Bunun gibi şeyler işte. Bunları bilerek, isteyerek yapmıyorum. Belki de gerçek neden bunlar değil de ben uyduruyorum. Her neyse, işte böyle oluyor. Bu saçmalıkları yaşarken müthiş dirileşiyor, dinçleşiyorum. Seyrek olmakla birlikte, yaşımdan umulmayan işlevlerimi de yapabiliyorum, ama sonunda anlatılmaz bir yıkıntıya uğrayıp kendi asıl yaşıma geri dönüyorum."

Kalp ameliyatı geçirdikten sonra da kendisini evinde ziyaret eden Behramoğlu’na bir odada iplerle bağlanmış mektupları gösterir. Üzerlerinde isimler ve adresler vardır. Sevgililerinden gelmiş mektuplardır bunlar, eğer ameliyattan sağ çıkamazsa sahiplerine geri gönderilsin diye düzenlemiş.

Ortaya şöyle bir sonuç çıkıyor kitabı okuduktan sonra: Çapkınlıkta da öğreneceğimiz çok şey var Aziz Nesin’den ve yiyeceğimiz daha çok fırın ekmek.

Pazar sabahı kahvenin yanında

Ömer Karacan geçtiğimiz günlerde "Hillside Su Feel Good / Vol. 1"in ardından "Hillside Su Feel Good/Vol. 2"yi de çıkardı. Günümüzde sanatçı albümlerinden çok toplama yani various artists albümlerine daha çok ilgi duyuluyor. Bu nedenle Hillside Su Feel Good Vol 2’de, listeye hemen birinci sıradan yerleşti. İçinde sevdiğiniz türe göre en güzel şarkıların orijinallerini veya farklı ve çok güzel yorumlarını bulabileceğiniz bu toplama albümleri edinmek, ev partileriniz veya kendi kendinizeyken dinlemek için mantıklı olabilir. Özellikle modern caz ve lounge tarzında sıkça karşımıza böyle albümler çıkıyor. Hillside Su’yun Feel Good serisinin ikincisi de ilki gibi çok başarılı. İçinde; Royksopp’un remix versiyonuyla Kings Of Convenience’den I Don’t Know What I Can Save From, Nina Simone’den The Look Of Love, Nikonn’dan Sunday, Antonio Carlos & Jocafi’den Voca Abusou, Nouvelle Vague’den Blue Monday ile Quincy Jones ve orkestrasından Soul Bossa Nova, sizi rahatlatıp mutlu edecek şarkılar. Albümdeki diğer sanatçılar ise Si*Se, James Bright, Miki Gonzalez, Luciano Supervielle, S-Tone, Future Loop Foundation, Silver Pixel, Querubyna, Adriana Varela ve Laid Black. Bu 14 parçalık albüm, bir pazar sabahı elinizdeki kahveye arkadaşlık edecek en güzel şey.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!