İhsan Yılmaz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2008 00:00
Golyan Devrimi
Tahsin Yücel
Can Yayınları
Ortadoğu’nun adı pek bilinmeyen bir ülkesini, Hayristan Cumhuriyeti’ni anlatıyor 14 öyküden oluşan kitabında Tahsin Yücel.
İngiliz sömürgesi iken bağımsızlık savaşı veriyor ve özgürlüğüne kavuşup cumhuriyet ilan ediliyor. Ülkeyi yöneten liderlerden gazetecilere, işadamlarından aydınlarına, fahişelerine ve sıradan insanlarına kadar farklı kesimlerden portreler aktarıyor yazar 14 öyküde.
Aynı ülkenin insanları anlatıldığı için belirli karakterler farklı öykülerde de karşımıza çıksa her öykü bağımsız olarak okunabiliyor. Ama bütününe baktığınızda bu öyküler bir romanın bölümleri gibi kalıyor. Çünkü ana gövde bir ülke, Hayristan.
İroni, Tahsin Yücel edebiyatının değişmez özelliği. Bu romanda da yine başrolde.
Ana hatlarıyla öyle bir ülke resmi çıkartıyor ki, yöneticileriyle ve yaşayanlarıyla aklınıza gelebilecek onlarca gerçek ülkeyi bu fotoğrafın üstüne koysanız tıp diye oturuyor.
Çok da yaşlı olmayan bu Hayristan Cumhuriyeti’nin geldiği son nokta ise kitaptaki yine son öyküyle veriliyor.
Ülkesinden 20 yıl ayrı kalmış, daha doğrusu sürgün yaşamış bir eski solcunun dönüşünün anlatıldığı Dönüş öyküsü bu.
Henüz çok küçük yaşlarda bıraktığı kız kardeşiyle yıllarca tek bağlantısı mektupları oluyor. Kardeşinin ayrıntılı, içli mektuplarına dışarıdaki adamın ruh haliyle yüzeysel cevaplar veriyor. Ülkesine dönmeden iki yıl önce de kardeşinin öldüğü haberi geliyor.
Son mektubunda yazdığı; "Her yanım kara, kara, kara, kapkara, elimle dokunabileceğim kadar yoğun bir karanlık içindeyim" şeklindeki yakınmasını gençlik bunalımlarına veriyor. Ölümünden sonra kız kardeşinin fotoğraflarına bakarken anlıyor gerçeği. Mutlu bir çocukluktan sonra genç kızlığa geçişinde adım adım kapanmak zorunda kalmış ve sonunda kara çarşaflara bürünmüş ve bu duruma katlanamayıp intihar etmeyi seçmiş.
Evet, hayali bir ülkeden söz ediyor Tahsin Yücel ama anlatılanlar ironik olmasına rağmen o kadar hayali değil.