İhsan Yılmaz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2008 00:00
Renkler ve Malzemeleri
F. Delamare ve B. Guineau
Çev. Orçun Türkay
Yapı Kredi Yayınları
İnsanoğlunun doğada gördüğü renkleri, çevresinde yeniden üretmek istemesiyle başladı bu macera. Mağara duvarlarına çizdiği şekillerde, giydiği elbiselerde kullandı resimleri. Temel renkleri elde ettiği kök boyalarıyla başlayan bu yolculuk bugün gelişen teknoloji ile milyonlara ulaştı.
Hem resim hem de yazı için kullanılan ilk gereçtir papirüs. Onu icat eden Mısırlılar doğal olarak mürekkebin de mucididir. Kullanılan ilk mürekkep is karasının suda dağılmış halidir ama aynı yöntemi farklı renklere de uygulamışlar. Yani renkli mürekkep de ilk defa onlar tarafından kullanılmış.
Renkler ve Malzemeleri, ilk çağlardan günümüze renklerin sanattan sanayiye tarihini anlatan bir çalışma.
Bugün bir araba firması skalasındaki bir renge İzmir Mavisi adını veriyor ve bütün dünyada o isimle satılıyor modelleri. Bunun ülkemizin tanıtımı için ne kadar iyi bir girişim olduğunun haberleri yapıldı.
Oysa renklerin tarihine baktığımızda, kırmızının en güzelinin Edirne kırmızısı olduğunu görüyoruz. Pamuklu kumaşların kullanımının arttığı 17. yüzyıl Fransa’sının en gözde rengidir bu kırmızı. Farklı bir yöntemi vardır yapılışının. Yağlı cisimler dışkı ile mayalanır, sonra da kök boyası ve öküz kanı ile karıştırılırmış.
Bu yöntemi bilen İzmirli Yunan kökenli boyacılar, 1750 yılında Ruen’e gider ve Avrupa’da bunu ilk yapan yer olarak ün kazanır.
Çivit’in renklerin tarihinde neden başrolü oynadığını ve bunun gibi pek çok enteresan bilgiyi bulabilirsiniz Renkler ve Malzemeleri kitabında.
Özdemir Asaf’ın meşhur Jüri şiiriyle noktayı koymalı bu kitabın tanıtımına: "Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu/Birinciliği beyaza verdiler"
Al Kocayı Vur Sopayı
Ayşe Kudat
Doğan Kitap
Adına bakıp da bir mizah kitabıyla karşı karşıya olduğunuzu sanmanız çok doğal. Aile içi şiddete karşı topyekûn bir savaşın başlatıldığı şu günlerde dalga geçer gibi bir kitap için insan ne düşünebilir başka. Hele içinde yaşadığımız toplumu ve bu alanda yapılan araştırmaları düşünürseniz...
Kazın ayağı hiç de öyle değilmiş meğer. Ayşe Kudat, ciddi araştırmalardan ve medyada çıkan haberlerden yola çıkarak oluşturduğu kitabında aile içinde erkeğin maruz kaldığı şiddetin de azımsanmayacak kadar çok olduğunu iddia ediyor. Kadınınki olsa olsa duygusal şiddettir diyebilirsiniz. Hayır, bu da bayağı fiziksel şiddet.
Kudat, temelde sevgi ve şiddet ilişkisi üzerine oluşturmuş çalışmasını.