İhsan Yılmaz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2007 00:00
Toplumun Aynasında Ayı
Robert E. Bieder
Çev. Zülal Kılıç
Kitap Yayınevi
Geçtiğimiz kış aylarında bir çevre haberi sık sık gündeme gelir olmuştu. Küresel ısınma yüzünden kutup ayılarının huzursuz oldukları ve kış uykusuna yatamadıkları haberiydi bu.
Sonra anlaşıldı ki, kutup ayıları zaten kış uykusuna yatmazlarmış, tam tersi onların avlanmaları için en verimli zaman kış aylarıymış.
Sadece kutup ayıları da değil, başka bazı ayı cinsleri de var kış uykusuna yatmayan.
Ayılar hakkında en basit bilginin bile yanlış biliniyor olmasını neye bağlamak gerekir dersiniz?
Kötü bir espriyle, aramızda insan suretinde görünen ayılar çoğalsa da gerçek ayıların sayılarının gittikçe azalmasına ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olmalarına belki de.
Oysa insanoğlu başka hiçbir hayvanda görülmediği şekilde bir yakınlık kurmuş ayılarla.
Amerika yerlileri ayının ruhunun gücüne inanmıştır.
Kedi, köpek, at vs. gibi hayvanlar insanoğlunun yoldaşı, can dostu, sadık bekçisi olmuştur ama ayıyla ilişki bambaşka bir boyut kazanmıştır.
Pek çok kuzey ülke masalında cinsellik girer bu ilişkinin içine. Ayının kaçırıp evlendiği kadınlarla ilgili yüzlerce hikaye vardır. Çizgi filmlerdeki en sevimli karakterler yine ayılardır. Indiana Üniversitesi Amerikan Tarihi profesörü Robert E. Bieder, ayının dört kıtayı ve 22 milyon yılı kapsayan öyküsünün kısa bir özetini verdikten sonra, tarih içinde birlikte ilerleyen iki türün, ayının ve insanın ilişkilerini anlatıyor kitabında. Ve milyonlarca yılın bu birlikteliği artık bitmek üzere. Bizde de sadece avcı hikayelerinde kalacak galiba.
Buğulu Camların Ardı
Hüseyin Yurttaş / Sel Yayıncılık
Şair Hüseyin Yurttaş bu kez ağırlıklı olarak Ege insanını anlattığı öyküleriyle çıkıyor okurunun karşısına. Şiire kaynaklık eden insan sezgileri, yine öykülerinde ele aldığı.
Bir anne düşünün, oğlu eve sarhoş geldi diye mutlu olan. Paşam bir kahve içseydin diye ağzının içine bakan.
Ama bu sevincin arkasında büyük bir endişeyi ve dramı okuyunca anlıyorsunuz, bir annenin oğlu eve sarhoş geldi ve kendisine ters davrandı diye neden mutlu olduğunu.
12 Eylül sonrasında öğretmenlikten atılan ve eşi hapse giren kadın çalışmak zorunda kalınca oğluyla yeterince ilgilenemez. Tam büyüme çağındaki oğlunun eşcinsel eğilimler gösterdiğinden şüphelenmesi kadının en büyük korkusu olur. İşte o korkunun o gece yerle bir olmasıdır kadını mutlu eden.
Hüseyin Yurttaş bu tür mutlulukların hikayelerini anlatıyor işte Buğulu Camların Ardı adını verdiği öykü kitabında.