İhsan Yılmaz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2007 00:00
Mimoza’da Elli Gram
Cemil Kavukçu
Can Yayınları
Mimoza, on beş yıllık geçmişe sahip, altı masalık sıradan ve küçük bir meyhane. Sıvı ölçü birimi olmamasına karşın içkinin gramla satıldığı belki de tek yer.
Tek içkiye elli gram deniliyor. Duble ile tek arasında da altmış beş gram gibi başka yerde olmayan garip bir ölçü var.
Bursa’da, dışarıdan bakınca oldukça sıradan görünen bir yer. Bu sıradan görüntü müdavimlerinin inancına göre içerisindeki büyülü atmosferi gizlemek için özellikle öyle.
Burayı kimsesiz adamların sığınağı ya da bir ölüm istasyonu olarak kabul edenler de olabilir tabii. Yaşlılık ve alkole bağlı hastalıklar yüzünden Mimoza’nın önünden müdavim cenazeleri geçtikçe, kalanlar kendi son trenlerinin bir gün geleceğini bilmenin hüznüyle yolcu ediyorlar arkadaşlarını. Ama hayat kendi rutini içinde akıp gidiyor orada.
Mimoza adı da bu mekana uygun bir hikayeden geliyor.
İşletmenin sahibi Ender’in bir pavyonda görüp aşık olduğu, uğruna kavgalara karışıp bıçaklar çektiği konsomatrisin adı Mimoza. Bu tutkulu ve kırık aşk hikayesinden doğmuş Mimoza Meyhanesi.
İşte bu çok sıradan ama çok özel meyhanenin müdavimlerini anlatıyor Cemil Kavukçu yeni hikaye kitabı Mimoza’da Elli Gram’da.
Yandaki marketin ve ganyan bayiinin sahibi, tam zamanlı çapkın ’Erkek’ ya da ’Huysuz Kadın Terbiyecisi’ lakaplı Tufan, patron olmadığı zaman veresiyecilerin bayram ettiği garson Zeki Abi, müdavimlerin portrelerini peçetelere çizip Mimoza’nın patronu, tek resim eleştirmeni Ender’den okey aldıktan sonra panoya asan veresiyeci Ressam Rasim, saatçi İbrahim, zabıta Nurettin, Baba Hasan, Aykan Hoca...
Asaletle sefaletin etle tırnak gibi birbirine yakın olduğu bir son istasyon burası.
Cemil Kavukçu yine sıradan insanın tıpkı Mimoza gibi dışarıdan bakılınca görülemeyecek, ama içine girince anlaşılacak o çok zengin ve renkli dünyasına sokuyor okurunu.
Bu sıcacık metinlere ressam Cemil Küçükfilibe’nin çizimleri de eşlik ediyor.
Hikayede Cemil Kavukçu tadını özleyenlere.