İhsan Yılmaz
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2007 00:00
İki Kalas Bir Heves
Erol Günaydın Kitabı
Söyleşi: Emine Algan
İş Barkası Kültür Yayınları
Galatasaraylı arkadaşlarının taktıkları lakapla Tıjın, Akşehirlilerin göle maya çalan Nesrettin Hoca’sı ve Türk Tiyatrosu’nun Erol Abi’si. Sahnede, ekranda nerede görürseniz görün insanın içinde sevgiden başka bir duygu uyandırmayan bir sevimli adam Erol Günaydın. Emine Algan’ın yaptığı nehir söyleşi İki Kalas Bir Heves’i okurken bu büyük ustanın hayatına giren bütün insanlarda aynı duyguyu uyandırdığını görüyorsunuz.
Kurucusu olduğu Akbank Çocuk Tiyatrosu’yla Türkiye’nin ve Avrupa’nın en ücra köşelerine kadar gidip çocukların sevgilisi oldu. Uğurböceği şeklinde boyattığı Wolkswagen’inin arkasına taktığı karavanıyla yaptı bunu da.
Akşehir Nasrettin Hoca şenlikleri için ilk Hoca’lık teklifi aldığında hemen kendisine bir kostüm hazırlatıp gitmiş Akşehir’e. Tam bir Nasrettin Hoca olmuş, insanlar sokakta gördüklerinde adeta gerçek Hoca gibi davranmışlar kendisine.
Törenin yapılacağı gün önce Nasrettin Hoca’nın mezarı ziyaret edilirmiş. Halk toplanıp gitmiş mezarı başına ama Hoca yok. Unutmuşlar Erol Günaydın’ı otelden almayı. "Hep Hoca kaybederdi, bu sefer siz beni kaybettiniz, mezarda hoca olmadan nasıl tören yapacaksınız?" demiş kendisini almaya gelenlere. Bir başka yılın kutlamasında yine otelde unutulmuş ve tören yerine geç gidince; "Eşeğimi kaybettim de dağlarda onu arıyordum, o yüzden geç kaldım" demiş davetlilere. Gerçek bir meddahtan başka kim verebilir ki bu cevapları.
Kitabın adı klasik olduğu üzere İki Kalas Bir Heves ama Günaydın’ın hayatı için söylenecek o kadar çok tanım var ki. Bir Vosvos bir karavan, bir kavuk bir eşek gibi mesela. Çünkü yaptığı her şey tiyatro onun.
Bizans Altınları
David Gibbins
Çev: Pınar Öcal
Altın Kitaplar
Eski uygarlıkların hazineleri 20. yüzyıl maceraperestlerini her zaman ilgilendirmiştir. Günümüzde de hálá define avcıları, eski haritalarla hazine arayanlar var veya bir şekilde haberlerine rastlıyoruz.
Türkçe’deki ilk romanı Atlantis’le Türkiye topraklarında birbirinden gizemli serüvenlere imza atan David Gibbins, yeni romanı Bizans Altınları ile yine buralarda dolaşıyor.
Kahramanımız arkeolog ve dalgıç Jack Howard bu sefer Atlantis gizemleri yerine, Haçlı Seferleri ile yağmaya uğrayan Bizans topraklarında araştırma yapıyor. Dönemin Konstantinapolis’i İstanbul sularında Kudüs’ten çalınan som altın şamdanı ararken, maceralar birbiri ardına geliyor. Haçlı Seferleri’nden Bizans’a, Bizans’tan Nazi Almanyası’na ve günümüze kadar gelen, Indiana Jones’un várisi Jack Howard’ın yeni bir serüveni.