Mürekkebi Kurumadan

Güncelleme Tarihi:

Mürekkebi Kurumadan
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2007 00:00

Okuma Günlüğü

Alberto Manguel

Çev. Mehmet H. Doğan

Yapı Kredi Yayınları

Ölenin ya da burada söz konusu olduğu üzere idam edilenin ardından konuşulmaz ama Saddam Hüseyin’in muktedir olduğu dönemden bir hikaye bu. Anlatan da Berlin’de sürgün yaşayan Iraklı bir gazeteci. Saddam’ın adamları, -kitapta yardakçıları olarak geçiyor- bir gün evini didik didik aradıktan sonra babasını ve kardeşini öldürmüş, kendisini de bilincini yitirene kadar dövmüşler. Giderken de Saddam Hüseyin’in takma adla yazdığı romanı bırakarak ’değişiklik olsun diye iyi bir şey okuyabilirsin’ deyip çekip gitmişler. Hikayeyi bize aktaran, yani Iraklı muhalif gazeteciden dinleyen yazar Alberto Manguel. İnsanda pislik hissi uyandıran şeylerin listesini yaparken söz ediyor bu olaydan. Profesyonel bir okuyucu kendisi biliyorsunuz. Gözleri kör olduğu dönem gönüllü olarak Borges’e kitap okumuş. Gelelim buradaki sözünü ettiğimiz günlüğüne. Manguel bir yıl boyunca her aya bir kitap gelecek şekilde kendisine okuma programı yapıyor. Bunların çoğu daha önce okuduğu ama tekrar okumak istediği kitaplar. Don Kişot, Tatar Çölü, Yastıkname gibi. Sonra da okuduğu kitapların düşündürdükleri ile yaşadıklarını yorumladığı, harmanladığı bir günlük tutuyor. İşte bu kitap o notlardan oluşuyor ve insanda kitap okuma arzusunu gerçekten kamçılıyor. Ama benim aklımda bir soru takılıp kaldı. Saddam takma adla yazdığı o romanda ne anlatıyordu acaba?

Gövde’m

Enis Batur

Sel Yayıncılık

Tepeden tırnağa insan gövdesi üzerine yazılmış makalelerden oluşuyor Enis Batur’un Özel Ansiklopedi’sinin yedinci kitabı. Bir Jules Verne devriálemi gibi diyor Enis Batur kendi gövdesinden hareketle çıktığı bu yolculuğu tanımlarken. Gövdenizi çok iyi tanıdığınızı iddia edebilir misiniz? Eğer öyleyse işte size kitaptan birkaç soru: Tenin, tenimizin argo sözlüğünün en sık karşımıza çıkan temsilcisi nedir? Ya gövdenin kendisinden söz etme isteğini yerine getiren şey? Buldunuz mu bilmiyorum ama ben sizi daha fazla merakta bırakmayayım. İlk sorunun cevabı sivilce, ikincisininki ise ter. Sol elin kaderine ne demeli, onca itilip kakılmasının, hor görülmesinin, uğursuz kabul edilmesinin nedeni ne olabilir sizce? Ravel ve Orhan Veli de olmasa kim sahip çıkardı ona? Evet, Enis Batur’un boy aynası bu, zaman zaman kendine çevirdiği zaman zaman da karşısındakine tuttuğu. Bakalım siz ne göreceksiniz orada...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!