OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 22, 2005 00:00
İstanbul TulumbacılarıReşad Ekrem KoçuDoğan Kitap‘Tarihin tatlı dilli masalcısı’ Reşad Ekrem Koçu’nun bütün eserlerini art arda yayımlayan Doğan Kitap’tan son olarak İstanbul Tulumbacıları çıktı. 18. yy’da Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından Yeniçeri Askeri Ocağı’na bağlı olarak kurulan Yangın Tulumbacıları Ocağı, Sultan ll. Mahmud tarafından yine Yeniçeri Ocağı ile birlikte kapatılmıştı. Ancak koskoca İstanbulda, özellikle ahşap binaları korumak hiç de kolay değildi onun için her mahalle kendi tulumbacı teşkilatını kurmuştu. Cumhuriyet sonrasında modern itfaiye teşkilatının kuruluşuna kadar da onlar koştu kent yangınlarına. Döneminin en gözde mesleklerinin başında geliyormuş tulumbacılık. Kendine özgü argosu, giyim kuşamı ve mesleki kurallarıyla tamamen ayrı bir sınıf çıkmış ortaya. Reşad Ekrem kitabında tulumbacılık teşkilatıyla ilgili kısa bir tarihçe verdikten sonra ayrı ayrı tulumbacı portrelerini anlatmaya başlıyor ki okumak gerçekten büyük bir keyif. Her birinin hayatı ayrı bir roman konusu. Tulumbayı icad eden Fransız asıllı Davud Gerçek Ağa’dan başlayıp Poyraz İsmail’e Mektepli Kız Bahri’den Bülbül İsmail’e kadar birbirinden renkli tipler. Bizim tulumbacılar Hollywood’un elinde olsa ne
filmler çıkarmış ortaya diye düşünmeden edemiyor insan, onların bugün anlattıkları itfaiyecileri görünce.Mona Lisa’nın DudaklarıPierre LepereÇev. Hakan TanselÄ°thaki YayınlarıSon bir iki yıldır, Da Vinci, Mona Lisa, tarih, sanat deyince ve bunlar aynı romanda bir araya gelince insanın aklı ister istemez Dan Brown’a gidiveriyor. Daha kitabın ismine bakar bakmaz anlaşılıyor bu rüzgarın ürünleri. Pierre Lepere’nin romanı Mona Lisa’nın Dudakları her ne kadar bunun dışındaymış gibi dursa da bu rüzgardan nasibini almış bence. Da Vinci’yi ve onun en meÅŸhur çalışması Mona Lisa’yı anlatıyor. Yıllardır Mona Lisa tablosunun sanat yönünden çok; aslında kim olduÄŸu, bakışlarındaki gizem, dudağındaki ifade gibi efsaneleri anlatılır. Bir taraftan gülüp diÄŸer taraftan aÄŸladığı kulaktan kulaÄŸa yayılırdı, dudağının kadın sırtı olduÄŸu söylencesi ise en meÅŸhur bilgi birikimiydi. Pierre Lepere, Mona Lisa’nın kim olduÄŸunun izini sürüyor ağırlıklı olarak. Dönemin burjuvasında söz sahibi ve muhteris Isabella d’Este mi; Da Vinci’nin kendisi mi; erkek güzeli, geçmiÅŸi şüpheli ve Da Vinci’nin hain çırağı genç Salay mı? Bu sorunun cevabını ararken, Leonardo Da Vinci’nin yaÅŸamı, sanat hayatı, Ä°talya’daki siyasi durum, Rönesans dönemi sanatçıları, Da Vinci’nin cinsel tercihleri ve genç aşıkları gibi daha pek çok konuya da kurmaca içerisinde ustaca deÄŸiniyor yazar. Kitabın en ilginç iddialarından biri ise Da Vinci’nin çırağı Salay’ın Cem Sultan’ın oÄŸlu olduÄŸu.Â
button