Mürekkebi kurumadan

Kiraz Toplayan UskumruAhmet TangünDoÄŸan KitapKumkapı açıklarında yakalanan istavritler ile Bebek açıklarında yakalananların birbirinden farklı olduÄŸunu biliyor musunuz? Ä°stavrit müzesi için araÅŸtırma yapan Osman’ın macerasını okursanız öğrenirsiniz. Ne gerek var müzeye, balıkçıya gidip tezgaha bakarım derseniz bilimsel çalışmalara fena halde saygısızlık etmiÅŸ olursunuz. Peki, insan derisinden yapılan kitap ciltlerinden haberiniz var mı? Bu iÅŸin eskiden meraklıları varmış ve 1886’da insan derisi fiyatları açıklanmış bir Fransız gazetesinde. Ya insan eti satan lokantaların mönüsüne ne demeli? Bu baÅŸlıklar bile insanın kanını dondurmaya yetiyor doÄŸrusu. Tangün’ün yazı konuları bunun gibi ÅŸeyler. Tüyleriniz diken diken olarak okusanız da hepsinin son cümlesi aynı ve insanı rahatlatıyor: ‘Ciddiye almayın.’ O yazılarını bu cümleyle bitirse de ben yazılarını ciddiye almanızı tavsiye ederim. Çünkü her biri kara mizah ÅŸaheseri olarak okunabilir.Kırılma NoktasıYiÄŸit Bener Yapı Kredi YayınlarıEdebiyat dünyasında Çetin, Ahmet ve Mehmet’ten oluÅŸan Altan Ailesi’nin rakibi bence Bener Ailesi. Baba Erhan Bener, amca Vus’at O. Bener ve ÅŸimdi YiÄŸit Bener. Eksik TaÅŸlar adlı ilk romanından sonra Kırılma Noktası ile edebiyat dünyasındaki yerini saÄŸlamlaÅŸtırdı YiÄŸit Bener. Romanının konusu kısaca 7.4’lük 17 AÄŸustos depreminden sonra yıkılan evler, dağılan yuvalar, kaybolan, ölen insanlar... Bunlar ilk sarsıntının sonuçlarından sadece birkaçıydı. Ancak toplumda oluÅŸturdukları, insanlarda açtığı yaralarsa bunun asıl artçıları oldu. İç içe geçmiÅŸ metinlerle Bener önce deprem sonrası insanlarda oluÅŸan kırıklıkları sorguluyor. Roman-romancı, eleÅŸtiri-eleÅŸtirmen konularına da deÄŸinen yazar, az lafla pek çok konuya temas ederek toplumumuzdaki diÄŸer sarsıntıları da dile getiriyor. Â