Muhteşem Oğuz Kağan

Güncelleme Tarihi:

Muhteşem Oğuz Kağan
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2013 00:00

‘Kurtlar Vadisi Pusu’nun senaristlerinden Mustafa Çevik, Oğuz Kağan Destanı’na büyük bir aşk ekledi, ilk romanı ‘Hükümdar’ı yazdı. Hikâyede Oğuz Kağan önce Selcan Hatun’a sonra Burla’ya âşık oluyor.

Haberin Devamı

Hükümdar, Mustafa Çevik’in ilk romanı. Çevik, Kurtlar Vadisi’nin iki bölümünde de görünen kitabını 2012’de çıkardı. Neden Oğuz Kağan hakkında bir roman yazdığı sorulunca eski Türk tarihine duyduğu meraktan bahsediyor: “Bu konu benim ilgi alanım. Türk destanları çok hacimli değil. ‘Destan parçalarımız’ var denebilir. En önemlisi de Oğuz Kağan Destanı. Kapsamlı bir destanımız olmaması kafamı kurcalıyordu. Bu romanla destanda adı geçen karakterlerin nasıl düşündüğünü, nasıl yaşadığını, nasıl sevdiğini tasvir etmeye çalıştım. Onları ete kemiğe büründürmek istedim.‘Bütün cihana hâkim olmak arzusunun altında yatan ruh hali neydi?’ diye sordum.”

MİLLET OLMA SÜRECİ  TAMAMLANAMADI

“Bugün yaşadığımız birçok olayın, hissettiğimiz duyguların temelinde yatanları anlattığım hikâyede bulabileceğimizi düşünüyorum” diyor Çevik: “Her toplumun bir millet olma süreci var. Bizim bu sürecimizin başladığı dönem Oğuz Kağan dönemi. Ancak biz bu süreci bir türlü tamamlayamadık. Tarihte birçok kez kesintiye uğrattık. Osmanlı döneminde kestik, Cumhuriyet’le yeniden başlattık ama halen tamamlamış değiliz. Sürecin başladığı dönemde atalarımızın duygularını hatırlamak için yazdım. Geniş bir coğrafyada yaşayan konar göçer topluluklardan oluşan bir toplum... Bu kabileler tek bir devlet çatısı, tek bir bayrak altında birleşiyor ve tüm Orta Asya’ya hâkim oluyor. O dönem nasıl bir arada durulduğunu anlarsak günümüzdeki kavgaların nasıl çözüleceğini de bulabiliriz.”
Romanın dili çok sade. Konuyu desteklemek amacıyla İslamiyet öncesi Türk şiirinden örneklere yer verilmiş.
Amacının herkes tarafından kolayca anlaşılmak ve dolayısıyla çok okunmak olduğunu söyleyen Mustafa Çevik Türkiye’de az kitap okunduğu görüşüne hiç katılmıyor: “Anlaşılmaz metinler yazarsanız elbette kimse sizi okumaz. Ben de okumuyorum o karmaşık konuları, kötü Türkçeleri. Kitabım tarihi bilgi ve belgelere dayanıyor ama akademik bir eser gibi gerçekleri yansıtma kaygısından uzak. Zaten kitabın önsözünde bunu açıkça belirttim. Bu bir roman, tarih kitabı değil. Bu anlamsız tartışmayı reddediyorum.”

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea70fdf018fbb8f8802655

Haberin Devamı

Büyük liderler büyük aşklar yaşarlar

Kimi tarihçiler Hun imparatoru Mete Han ile Oğuz Kağan’ın aynı kişi olduğuna dair tezler öne sürer. Ben de romanımda onları aynı kişiymiş gibi kurguladım. Oğuz Kağan Destanı üç sayfalık bir metin. Ben bir aşk hikâyesi de ekledim destana. Eski Türklerde kadın çok önemliydi, eşitti zaten. İnsanlar ne kadar büyük kahramansa o kadar da büyük âşık oluyor. Oğuz Kağan hükümdar olduğu kadar aşk adamıydı. İki defa âşık oluyor. Önce Selcan Hatun’a sonra Burla’ya. Gönlü yüce olmayanın iktidarı da yüce olamıyor zaten.

Türkmen ve Zazayım ama milliyetçiyim

Mustafa Çevik aslında bir edebiyat öğretmeni. Uzun yıllar Türkiye ve Ukrayna’da Türkçe öğreten Çevik ülkeye geri döndükten sonra senaryo yazmak için kollarını sıvadı. Pana Film’deki eski arkadaşlarıyla birlikte ‘Kurtlar Vadisi’nin senaryo ekibine dahil olan Çevik sonrasında ölüm oruçlarını konu eden ‘Açlığa Doymak’ adlı filmin senaryosuna imza attı. Kurtlar Vadisi dizisinde ‘Vado’ karakteriyle yedi bölüm oyunculuk da yapan Çevik aynı zamanda şiir yazıyor. Mustafa Çevik şu an Anadolu’nun birliğinde, İslamiyet’i kabul etmesinde çok önemli bir isim olan Ahmet Yesevi hakkında çalışıyor:

Haberin Devamı

ŞAMANİZM BİR MESLEK

“Aslen Elazığlıyım. Anne tarafından Türkmen, baba tarafından Zazayım. Ama milliyetçiyim. Türkiye’de kavram kargaşası var. Millet kavramı ne demek bilmiyoruz. Kabile farklı, boy farklı, sülale farklı. Türklükten ben 5 bin yıllık bir medeniyeti anlıyorum. İçinde yüzlerce farklı topluluğu barındıran ama ortak kültür, coğrafya, amaçlarda buluşan bir olgu.
En önemli ortaklıksa inanç. Tek Tanrılı bir inanış olan Göktanrı inancına sahip Türkler. Yaygın olarak bilindiği gibi Şaman değil. Şamanizm zaman zaman dinin yerini tutan çoktanrılı bir inanış biçimi, din değil. Gizli bir meslek. Türkler ilk günden itibaren tektanrılı bir dine inanıyor. Bunda sadece Şamanlar nedeniyle kimi zaman kopuşlar olmuş.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!