OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 17, 2005 00:00
Deniz Feneri’nin karizmatik sunucusu Uğur Arslan, 250 bin satan şiir albümleriyle birçok popçuyu geride bırakıyor. Şiir dinletilerini 10 bin kişi takip ediyor. Tesettürlü kızların Tarkan’ı kabul edilen Arslan, ‘Tarkan olmaya hevesli değildim, Rahibe Teresa’yı oynadım. Bu görüş kendiliğinden gelişti’ diyor.Her şey Şehir ve Ramazan programıyla başladı değil mi? Kanal 7 yönetimi benden Ramazan programı yapmamı istedi. Eskiden Ramazan aylarında varlıklı aileler, her akşam bir fakiri sofrasına konuk eder ya da kimliklerini deşifre etmeden fakirlere iftariyelik dağıtırlarmış. Biz de bunu benzer bir coşkuyu yaşatmaya çalıştık. Yeşilçam’da set ve dekor işleri yapan İbrahim Uğurlu ile birlikte Kanal 7’nin yanındaki marketten alışveriş yaptık. Kamerayla gidince adam şaşırdı ve ‘Bu da benden olsun’ diyerek gıda maddeleri verdi. Daha sonra aldığımız yiyecek maddelerini, fakir ailelere dağıttık. Ertesi gün başka bir market telefon açtı ve en sonunda büyük bir marketler zinciri programa sponsor oldu. Bu programla, insanlara eski günlerdeki paylaşım duygusunu hatırlattığımıza inanıyorum.- Ama asıl televizyon tarihine geçen programınız Deniz Feneri oldu. 70 bin aileye yardım yapıldığı söyleniyor. Tsunami felaketinde Endonezya’da yaptıklarınız ise ayrı bir başarı öyküsü... 70 bini de geçtik. Biliyorsunuz Deniz Feneri artık bir vakıf, 50’nin üzerinde gönüllü insan bu vakıfta çalışıyor. Artık haftada 1000’den fazla kişiye yardım ediyoruz. Endonezya’ya yapılan yardımlar 2 trilyona yaklaştı. Endonezya’da gıda yardımlarının dışında öğrenciler için okul, yurt gibi yapıların bulunduğu bir köy inşaa ediyoruz. İki ay sonra açılışını yapacağız.- Yanlış anlamayın ama Deniz Feneri’nde hesaplar nasıl tutuluyor? Emniyetin Dernekler Masası adlı bölümü, Deniz Feneri’ni de kontrol ediyor. Ayrıca bizim derneğimiz ISO9001 belgesi aldı. Her şey bilgisayar ortamında, şeffaf bir şekilde yürütülüyor. Üç ay önce bağışladığınız çorabın bile kime gittiğini takip edebiliyorsunuz.- Siz ne zaman bu programı sunmaktan bıkacaksınız?Bu projeye yıllarımı verdim. Deniz Feneri benim çocuğum ve bir çocuğun halinden de en iyi babası anlar. Şu anda programı bırakmak istemiyorum ama kafamda da oyunculuğa, yönetmenliğe ve yapımcılığa dair birçok proje var.İYİ BİR KOMEDİ OYUNCUSUYUM- Oyunculuk eğitimi aldınız mı?New York
Film Akademisi’nde yönetmenlik eÄŸitimi aldım. Bu okulda hem yönetmenlik hem de oyunculuk eÄŸitimini bir arada götürdüm. Türkiye’de kimse bilmiyor ama ben iyi bir komedi oyuncusuyum.- Birçok diziden oyunculuk teklifi aldınız ama oynamadınız. Neden?İçlerinde farklı, insanları ÅŸaşırtacak bir rol yoktu. Gerçek oyunculuÄŸumu yansıtabileceÄŸim, çok farklı bir karakterin peÅŸindeyim. Yoksa reyting rekorları kıran dizilerden gelen teklifleri çoktan deÄŸerlendirmiÅŸtim. - GeniÅŸ bir hayran kitleniz var, özelikle de kadınlar... Åžiir dinletilerinde posterleriniz havalarda uçuÅŸuyormuÅŸ. Evet, çok sadık bir hayran kitlem var. Ancak benim hiç poster çalışmam olmadı. Åžiir albümü için kasetçilere dağıtılan resimleri alıyorlar. - Size ulaÅŸamadığı için intihar etmeyi düşünen hayranlarınız bile varmış! Evet, ne yazık ki öyle bir-iki durum yaÅŸadım. Bir gün bir psikolog aradı ve ‘Ekrana çıktığınızda, kendisine gizli mesajlar gönderdiÄŸinize inanan, size karşı platonik aÅŸk besleyen bir hastam var. Hastamın saÄŸlığı için onunla görüşmenizde yarar var.’ dedi. ‘Hastam intihar etmeyi düşünüyor’ deyince, hastasıyla bir-iki kez yüz yüze konuÅŸtum.GENÇ KIZLARA GÃœZÄ°N ABLA’LIK YAPIYORUM- Size gelen mail ve mektuplar hep aÅŸk üzerine mi?Sadece aÅŸk mektupları gelmiyor, dertlerini anlatan bir sürü insan var. Bundan beÅŸ sene önce genç bayanların aÅŸkını ilan ettiÄŸi bir adamdım. YavaÅŸ yavaÅŸ ‘UÄŸur aÄŸabey’ diye baÅŸlayan mektuplar gelmeye baÅŸladı. Bir nevi genç kızlara Güzin Abla’lık yapmaya baÅŸladım.- Hayran kitleniz çoÄŸunlukla muhafazakár kesimden deÄŸil mi? Her kesimden beni seven insanlar var, ancak çoÄŸunluÄŸu muhafazakár kesimden. Hatta benim için ‘Muhafazakar kesimin Tarkan’ı diyorlar. Tarkan olmaya hevesli deÄŸildim, bu görüş kendiliÄŸinden geliÅŸti. Ben Tarkan’lığın üzerine oynamadım. Deniz Feneri’nde gördüğünüz UÄŸur Arslan neyse, ben oyum. Yani bir nevi Rahibe Teresa oldum. EÄŸer şöhrete oynasaydım, teklif edilen dizilerde rol alsaydım, biraz daha Tarkan olurdum. - Åžiir dinletilerinize kaç kiÅŸi geliyor?Her ay en az dört ÅŸiir dinletisi yapıyoruz. ÇoÄŸu ÅŸiir okunacağını bile bilmiyor, ‘UÄŸur Arslan geliyor’ diyerek geliyor. Gerçi düzenlediÄŸim organizasyonlarda sadece ÅŸiir okunmuyor. Arkamda büyük bir saz ekibi var. Müzik, ÅŸiir ve stand-up iç içe geçmiÅŸ durumda. 10 bine yakın izleyicinin geldiÄŸi oluyor.Özcan Deniz’le aynı satıyorumÅžimdiye kadar üç ÅŸiir albümü çıkardım. Yenisi ise 15 Eylül’de piyasaya çıkacak. Ä°lginçtir, henüz hiçbir albümüm 120 binin altına düşmedi. Hatta bir tanesi tam 250 bin sattı. 250 bin bu piyasada çok önemli bir rakam. Bu yıl kaç popçu 250 bin sattı? BildiÄŸim kadarıyla çok az... Yani Özcan Deniz’le aynı satıyorum diyebilirim.Â
button