Güncelleme Tarihi:
Tiyatro ile nasıl tanıştınız?
- 4 sene konservatuar sınavlarını kazanmaya çalıştım ama hep ilk sınavı kazanıp ikincide takıldım. Bu arada amatör tiyatrolarda görev aldım. Dördüncü girişimde İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nü kazandım.
İşin profesyonelliğe dönüşü nasıl gerçekleşti?
- Final sınavından sonra Haldun Dormen beni koridorda yakalayıp onun ekibine katılmamı istedi. 10 dakika sonra Yıldız Kenter aynı şeyi istedi. 5 sene Dormen Tiyatrosu’nda görev aldım. Sonra bırakmak istedim çünkü herhangi bir kurumda uzun süre olmayı sevmiyorum. Başka şeyler denemem gerekiyordu ve ayrıldım. O sırada "Bir Demet Tiyatro" başlamıştı, çok keyifli bir deneyim oldu. 2000 yılına kadar sürdü. Bu arada Kenter Tiyatrosu’na da girdim ama ne yazık ki Yıldız Kenter’le oynayamadım.
"Bir Demet Tiyatro"daki Mücver Abla’yı herkes çok sevdi. O karakteri unutturabilecek misiniz?
- Unutturmam gerekmez, tam tersi hatırlanması çok hoşuma gider. Ama tabii ki onun kadar hatırlanacak, onun kadar sevilecek bir şey daha yapmam lazım. Zaten sonra "7 Numara" diye çok sevilen bir iş yaptım, 3 sezon devam etti. Oradaki de en az Mücver kadar sevdiğim bir karakterdi.
- "Hep" kelimesiyle başlayan bütün cümlelerden rahatsız oluyorum. Zaten Mücver ile beraber hep öyle düşünüldü. Ondan kaçmak imkansız oldu. Mücver’in yaşı, kılığı, tavrı, konuşması onun yaşını yüksek gösteriyordu. O zamanlar 27 yaşında olmama rağmen, sürekli 40-45 yaşında komik kadın rolleri teklif edilirdi, çok üzülürdüm.
Yeni projeler var mı?
- 13 Ağustos’ta ilk kez Harbiye Açıkhava’da sahneleyeceğimiz bir rock müzikaller kolajımız var. Ben süpervizörlüğünü yapıyorum. 5 rock müzisyenimiz var; Pamela, Ogün Sanlısoy, Hayko Cepkin, Özge Fışkın ve Demir Demirkan... 5 de müzikal sanatçımız var; Barış Berker, Onur Turan, Sitare Bilge, Ayça Varlıer ve Demet Evgar. Bu arada bir televizyon filmi çektim, ismi "Minnoş". Ayrıca Serdar Akar’ın yöneteceği bir dizide rol alacağım. 1897’den başlayacak ve I. Dünya Savaşı’na kadar yol alacak tarihi bir dizi... Orada Erdal Özyağcılar’la başrol oynayacağım. Çok güzel bir rol. 15 Ağustos-15 Eylül arası Saraybosna’da kalacağız.
Başka nelerden hoşlanırsınız?
- Çiçeklerle uğraşmayı seviyorum. Sürekli bir şeyler yazarım ve mutlaka bir şeyler okurum. Film seyrederim.
Yazdıklarınızı yayınlamak gibi bir niyetiniz var mı?
- Evet. Çok fazla titizlikten, bu konuda çekingenlikten ve haddini fazla bilmekten hiç günışığına çıkarmadım yazdıklarımı. Onları bir araya getirmeye çalışıyorum. Müzikle alakalı bir şeyler yapmak, bir yerlerde sahne almak istiyorum.
İkili ilişkilerde nasılsınız?
AŞKSIZ YAŞAMAK ZOR
Aşk sizin için ne ifade ediyor?
- Aşkın olması şart... O olmazsa bir tarafım yok, soğuk, ıssız... Aşksız yaşamak çok zor ve hiç istemediğim bir şey. Birini sevmek, ölene kadar onunla olmak istiyorum.
Olgun Şimşek ile bir evlilik yaşadınız ve bitti. Sebebi neydi?
- Biz 4 sene aynı sınıfta okuduk, birbirimize böyle bir ilgimiz yoktu ama sonra birdenbire Eros oklarını attı. Çok iyi bir arkadaşlıkla başladığı için ilişkimizin sağlam bir temeli vardı. Aşka bu kadar inanıyorsam, sebebi biraz da bu ilişkidir zaten... Ama daha çok arkadaş olduk galiba. Derken bir baktık ki hayat için kendi adımıza başka şeyler istiyoruz. Bunu anladığımız zaman ise biz yeniden ilk baştaki gibi çok iyi arkadaştık. Ama onunla ölene kadar gönülden beraberim. Bu hiçbir zaman bitmeyecek bir şey.