Mücevher dünyasından 9 sıcak haber

Güncelleme Tarihi:

Mücevher dünyasından 9 sıcak haber
Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2014 15:24

Tam 45 yıldır dünyanın en ünlü sanat kurumu olan Christie’s’de mücevher uzmanı olarak çalışıyor.

Haberin Devamı

Ellerinden sayısız kraliyet mücevheri, Elizabeth Taylor Jacqueline Kennedy Onasis gibi bir çok ünlüye ait mücevherler geçti. Christie’s ‘in Amsterdam, Cenevre, Paris , Londra ve Roma’daki en önemli müzayedelerini yöneten Raymond Sancroft Baker hafta içinde mücevher sever bir gruba “Geçmişten Bugüne Mücevher Trendleri”ni anlatmak için İstanbul’a geldi.

1-Bugün aldığınız mücevheri torunuza bıraktığınızda değerlenmesini, müzayedelerde para etmesini istiyorsanız. Cartier, Boucheron gibi bilinen markaların klasik tasarımlarını satın alın. Bu mücevherler özellikle enflasyonun yüksek olduğu ortamlarda değeri korur. Ama her zaman sevdiğiniz şeyi almalısınız. Kaliteli işçiliğin ve iyi taşın değerini koruyacağını unutmayın.
2-Son yılların en büyük trendi natürel inciler. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden… Ülkelerinden çıkanı şimdi geri toplamaya başladılar. Talep 5 yılda 4 kat arttı.
3- Gerçek yakut ve zümrüt kolay bulunmuyor artık. Bunlara olan talep de trend oldu. Çünkü güçlü renkli ve temiz taşları bulmak çok zor. Yakut’un en makbulü Burma’dan çıkarılan. Burma’da 500 yıldır işletilen Mokok adında bir madenden çıkartılıyor ve artık pek bir şey kalmadı. Bu noktada alıcı ısıtılmamış yakut ve sefir istiyor. Şöyle açıklayayım aslında safirlerle yakutlar aynı taş. Hayatlarına başladıklarında beyaz olarak çıkarılıyorlar. Daha sonra içlerine giren maddelere göre mavileşiyorlar yada pembeleşiyorlar. Taşlar ısıtıldığında ona maviliğini veren demir eridiği için pembeleşiyor. Şu anda piyasadakilerin yüzde doksanı ısıtılmış rengi çoğaltılmış yakutlar. Isıtılmadan elde edilen yakutlar çok değerli.
4- Mücevher dünyası da çağdaş sanatın izinden gidiyor. Soyut tasarımlar ön planda. Hayvan ve çiçek motifleri popüler olmaya devam ediyor.
5- Şu anda yaşayan en önemli mücevher sanatçısı New York’da ki Jar Mücevheri’in yaratıcısı Joel Artur Rosenthal. 70 yaşında, randevu ile gidilebilen bir usta. Şuanda Metropolitan müzesinde retrospektifi var. Yaptığı her bir parça sanat eseri. Her zaman inanılmaz kaliteli taş kullanıp, inanılmaz bir işçilikle üretiyor. Şuanda bile eski parçalar müzayedelerde çok iyi fiyatlara gidiyor ama bir gün Joel ölürse çok sıçrayacak.
6- Türkiye’de Sevan Bıçakçı doğru yolda. Dubai’de bir mücevherini müzayede de sattım. Gayet güzel şeyler yapıyor.
7- Yatırım amaçlı bir takı almak istiyorsanız Art Deco döneme ait takıları öneririm. Art deco ikoniktir. Çünkü o dönemdeki mücevherlerin şahane tasarımları, çok iyi taşları ve çok iyi renk kombinasyonları vardı. Onları şu anda üretebilmek imkansız.
8- Mağazadan yeni bir şey aldıysan bu müzayede de satmak için en az 20 yıl beklemelisin. Ama müzayededen aldığını tekrar satmak için bir zaman sınırı yok.
9- Müzayedeye çıkacak ürünün fiyatını belirlerken tasarımına, taşına ve işçiliğine bakıyoruz. Özel birine ait olması bizi ilgilendirmiyor. Biz onun için bir artı değer eklemiyoruz. Zaten o değeri biçmek bizim uzmanlığımız değil. Eğer eklersek o zaman satışı spekülasyona sokmuş oluruz. Ama tabii ki ünlü birinin mücevherleri satıldığında ilgi artıyor. Böylelikle bizim biçtiğimiz değerin 100 katı fazlasına satıldığı bile oluyor.

Haberin Devamı

Lot 191 / Prenses Margaret’e ait Antika Pırlantalı Su Kolye 1900 tarihli.Satıldığı fiyat: £993,600
Lot 192 / Prenses Margaret’e ait Poltimore Taç (Kolye olarak da kullanılabilir) 1870 tarihli - Garrard tarafından üretilmiş. Satıldığı fiyat : £926,400

Haberin Devamı

Mücevher müzayadelerinin en pahalı parçası Elizabeth Taylor’un Peregrina gerdanlığı ve incisidir. Richard Burton’un Taylor’a hediye ettiği gerdanlık 11 milyon dolar’a alıcı bulmuştu. Elizabeth Taylor müzayedesini ben yapmadım ama yaşarken ona mücevher sattım.
Çiçekli bir kolye aldı ve onu bir Oscar töreninde takmıştı.
Bence dünya üzerindeki en güzel işe sahibim… Mücevherin gurusu diyorlar daha ne isterim. Kendimi çok ama çok şanslı hissediyorum. Şimdiye kadar öyle parçalara dokundum ki tekrar düşünmek bile soluk kesici, yalnızca bunun için bile ayrıcalıklıyım.
Önemli müzayedeler öncesinde gergin ve sinirli oluyorum. Nasıl gideceğini tam olarak bilememek endişe yaratıyor. Çok iyi giderse ertesi gün içimi sonsuz bir huzur kaplıyor. İyi giderse de kötü giderse de çok yoruluyorum. Çünkü salondakilerin dışında, telefondakileri, internettekileri, satıcının minimum bütçesini, gerçek değerini, hedefleneni saliselerle düşünmek zorundasın. Bir sonraki gün suyu sıkılmış limon gibi olduğum, 24 saat yataktan çıkamadığımı bilirim.
Mücevher satışı diğer tüm sanat eserlerinden farklıdır. Çünkü mücevherler duygu yüklüdür. Onlarla birlikte romantik hatıraları da satarsınız.

Onasis’in 10 bin Euro sandığımız budası
1,1 milyon pound’a satıldı
Raymond Sancroft Baker’a 45 yıllık mesleğinin en unutulmaz hikayesini soruyorum. Onasis ile ilgili diyor. Ve başlıyor anlatmaya: “Onasis’in kızı annesinin 35 karatlık pırlantasını satmak için bana geldi. Çünkü o yüzük ona bir yüktü. Mütevazi bir hayat yaşıyordu ve o yüzüğün onun hayatında yeri yoktu. Yüzükle birlikte yine kendi için abartı bulduğu bazı takılar da getirdi. Ve mücevherleri koyduğu kutunun içinden bir de küçük bir Buda heykeli çıktı. Değerli gibi gözükmüyordu. Zaten daha önce gösterdiği uzmanlar da 10 bin Euro değer biçmişti, bu da üzerinde yazıyordu. O buda 6 ay bizim ofiste durdu. Bir gün ekibimden biri Faberge kataloğuna bakarken, budanın bir benzerini gördü ve hemen bana geldi. Ben o tarihe kadar Faberge’nin buda yaptığını bile bilmiyorum. Hemen Faberge uzmanını çağırdık. Görür görmez “Aman tanrım” diye bağırdı. Onasis’in budası çok ama çok değerli bir Faberge çıktı. Ve 10 bin zannettiğimiz buda müzeyede de 1,1 milyon paund’a satıldı. Onasis’in kızı hayatının şokunu yaşadı. Ve buda’yı teknelerinde çalışan hizmetçilerine hediye etmeyi düşündüğünü söyledi bize. Düşünsenize hediye etseydi şimdi o hizmetçi inanılmaz zengindi.

DOKUNDUĞU VE SATTIĞI EN ÖNEMLİ MÜCEVHERLER

Baker , 1526 yılında Babür Şah’a Taj Mahal’i fethetmesi şerefine hediye edilen 32 karatlık dünyanın en ünlü pırlantalarından çok ender bulunan pembe renkli Agra pırlantasının 1990 yılında 6.9 Milyon dolarlık rekor bir fiyata satıldığı müzayedenin organizasyonunu yaptı. Aynı müzayede 22 Milyon dolarlık toplam mücevher satışı ile mücevher tarihine geçti.
2006 yılında İngiltere Kraliyet Ailesinden Prenses Margareth'in yaklaşık 10 Milyon pounda satılan mücevher müzayedesinin organizasyonunu yaptı.
2007 yılında Christina Onassis'in mücevher satışından sorumlu oldu.
2008 yılında 34 karatlık dünyaca ünlü Wittlesbach elmasının bir mavi elmas için dünya rekoru olan 16 Milyon pound gibi rekor fiyata sattı.
2010 yılında 6. Portland Düşesinin mücevherlerinin açık arttırmasını yönetti ve bu açık arttırmada 9.2 karatlık yakut 2.6 milyon pounda satıldı.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!