Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 2005 00:00
İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda Tek Kişilik Düet oyununda Multiple Skleroz hastası keman virtüözü Stephanie Abrahams’ı oynayan Ayşen İnci, rolüne hazırlanmak için İstanbul Tıp Fakültesi MS Kliniği’ndeki hastalar ve doktorlarla işbirliği yaptı.
Hastaların nasıl yürüdüklerini, ellerini, ayaklarını nasıl kullandıklarını izledi. MS’liler yardımları karşılığında İnci’den çok iyi bilinmeyen, hatta denge sorunları nedeniyle bilmeyenlerin "sarhoş" benzetmesi yaptığı, bulaşıcı olduğu sanılan hastalıklarının doğru tanıtılmasını istediler. Ayşen İnci artık bir MS elçisi ve gönüllüsü.
Sahnede sadece MS hastasını canlandırırken iyi bir performans sergilemekle kalmıyor, hasta dernekleri, MS’liler için ilaç üreten firmalarla temasa geçiyor. Fuayede, Tek Kişilik Düet ile Türkiye MS Derneği’nin MS Nedir broşürü yan yana dağıtılıyor.
TÜRKİYE’DE 35 MİLYON MS’Lİ VAR
Dünyada 3 milyon, Türkiye’de 35 bin MS hastası var. MS beyin ve omurilikten oluşan merkezi sinir sisteminin bir hastalığı. Sinirlerin beyine giden veya beyinden gelen uyarıları iletmesini bozan MS, kadınlarda erkeklere göre daha sık görülüyor.
Oyunun yazarı İngiliz Tom Kempinski, 42 yaşında ölen MS hastası ünlü çellist Jacqueline Du Pre’nin yaşam öyküsünden esinlenerek Tek Kişilik Düet’i yazmış. AKM’deki Oda Tiyatrosu’nda seyircileriyle buluşan iki kişilik oyunda Erdoğan Ersever de psikiyatrı canlandırıyor.
ROLÜNE GERÇEK HASTALARLA ÇALIŞTI
33 yıllık tiyatro oyuncusu olan İnci, oyunun metnini ilk okuduğunda sarsıldı: "Stephanie hastalık yüzünden hayattaki tek tutkusu olan kemana, müziğe veda etmek zorunda kalmış. Hem yaşamı hem de müziğini paylaştığı sevgili eşini kaybeden Stephanie’nin iç burkan öyküsü bir kadın ve bir sanatçı olarak beni çok etkiledi."
Oyun boyunca tekerlekli sandalyede oturan, sol elini bükülü tutan, zaman zaman rolü gereği yere yığılan İnci, bu rolden önce MS’nin adını duymuş, ama detaylı bilgisi yokmuş:
"MS Kliniği’ndeki hastalar beklediğimden çok fazla hatta inanılmaz ilgi ve yardım gösterdiler. Kimi nasıl yürüdüğünü, kimi hastalığının belirtileri, bazıları da nasıl başladığını anlattı. Klinikte MS hastalarının her birinin ayrı ayrı, büyük bir içtenlikle anlattıkları öyküleri dinledim. Onları inceledim. Doktorların ve hastaların ortak dileği, MS’nin tanıtılması."
Haberci belirtiler
MS’in henüz kesin bir tedavisi yok. Ancak ilaçlarda önemli gelişmeler oluyor. Genetik araştırmalar sonucunda üretilen, atakların sıklığını ve ciddiyetini azaltarak özürlülük gelişmesini yavaşlatan uzun süreli tedaviler yapılıyor. Hastalığın habercisi belirtiler şunlar:
Çift veya bulanık görme
Vücudun bir yarısında veya bacaklarda güç kaybı
Vücudun bir yarısında hissizlik ve duyu zayıflaması
İnce hareketlerde beceri kaybı
Denge kaybı
Kas sertleşmesi, titremeler
Konuşma bozukluğu, pelteklik
Yaşamın amacı yaşamın kendisidir
Oyundaki MS’li Stephanie Abrahams’ın yaşamına müzik çok küçük yaşta annesinin teşvik etmesiyle girer. Annesini erken yaşta kaybedince, müzik ve keman çalma aşkına babası karşı koyar. Babasının tüm engellemelerine göğüs geren ve üstesinden gelen Abrahams iyi bir keman virtüözü olur. Yine kendisi gibi ünlü bir müzisyenle evlenir. İkisi de ünlü birer müzisyendir artık. Ancak yaşam onları kötü bir sürprizle karşı karşıya bırakır. Stephanie MS’dir. Tek zorluğu engellilik yani ellerini, ayaklarını kullanamamak değildir. Yaşamı altüsttür. Yeni duruma uyumda zorlanır. Eşinin ısrarlarıyla psikiyatr Dr. Feldman’a gider. En büyük sıkıntısı kemanından uzak kalmaktır. Hayranlık derecesinde aşık olduğu eşini kaybetme kaygısı, herkese ve her şeye karşı duyulan öfkeyle başetmesi güçleşir. Psikiyatrını da reddeder. Mücadelesi "tek kişilik düet"e dönüşmüştür. Yaşamının amacını sorgular. Dr. Feldman’ın yardımıyla, "Yaşamın amacı, yaşamın kendisidir! Yaşam savaşının ta kendisidir" sonucuna varır. Tedaviye devam etmeye karar verir.
Nedeni tam anlaşılamadı
MS’nin kesin nedeni henüz bilinmiyor. MS’de, sinir lifleri ve onu çevreleyen miyelin, geride skleroz adı verilen sert alanlar bırakarak yok olur. Hasar gören bu bölgelere plak da denir. Miyelin hasar gördüğünde sinirlerin beyine giden ve belinden gelen uyarıları iletme becerisi bozulur. MS belirtileri başlar. Birçok araştırmacı miyelin hasarının vücudun bağışıklık sisteminin anormal çalışmasından kaynaklandığına inanıyor. Bağışıklık sistemi virüsler ve bakteriler gibi yabancı istilacılara karşı vücudu korur. Ancak MS gibi hastalıklarda ise vücut istemeyerek kendi dokularına saldırır. Bilim adamları miyeline yapılan saldırının nedenini çözemedi. Hastalığın seyri herkeste farklı. Kişiden kişiye ve aynı kişide zaman içinde değişiklikler gösterebilir. Hastalar ataklar (şiddetlenme) ve bunu izleyen düzelme dönemleri (remisyon) yaşarlar.