Mr.Gurme

Güncelleme Tarihi:

Mr.Gurme
Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2001 00:00



Haberin Devamı

Sofra

‘Sofra London Restaurant/Bar’ın hikayesini artık duymayan pek az insan kalmıştır tahmin ediyorum.

Adından da anlaşılabileceği üzere Sofra, Londra'da çok popüler olan bir Türk lokantası.

Sonunda o başarılarını Türkiye'ye taşımaları da hem bizim hem de onlar için iyi oldu.

Tarlabaşı'na inerken sağda Cartoon Otel var, onun yanında Sofra. Kış aylarında mekanı burasıymış.

Ben yazın gidemedim ama sıcaklar başlayınca bar ve restorantı terasa taşıyorlarmış.

Terasta yemenin keyfi çok daha fazla olacaktır eminim. İnşallah havalar müsait olduğunda tekrar ziyaret edeceğim bu mekanı.

Güzel düzenlenmiş bir mekan. Rahat yiyor, sohbet ediyorsunuz.

Ancak bizim gittiğimiz akşam lokantanın içi çok sıcaktı.

Bilemiyorum Türkiye'de müşteriler çok mu üşüyen tiplerden oluşuyor acaba?

Bu kadar sıcak, insanların hem yemesini hem de içmesini azaltır. Dolayısıyla restorancının çıkarına olan bir şey değil içerisini aşırı sıcak tutmak. Hatta biraz serinlik bile yerinde olabilir. Bunu da düşünmek gerek.

İlk giden bir müşteriyseniz Sofra'ya size tavsiyem garsonların önerisini dinleyin.

Büyük bir tadım mönüsü var. Mezelerden küçük tabaklarla bir çok örnek getiriyorlar ve sıcak ana yemeklerden de bir örnek tabağıyla bitiriyorlar işi.

Bunları yedikten sonra tatlı yemeye haliniz kalacağını hiç zannetmiyorum. Su muhallebisinde çok aklım kaldı artık yazın terasta yerim onu da.

Çok ilginç lezzet denemeleri yapmışlar. Bizim bildiğimiz geleneksel mezelerin bazılarının tadıyla güzel bir şekilde oynamışlar.

Deyim yerindeyse İngiliz ağız tadına uydurmuşlar hafiften lezzetleri.

Bence çok lezzetliydi her şey.

Masada dört kişiydik o akşam ve herkes de aynı fikirdeydi.

Bu mezeler bizim geleneksel olarak alıştığımız ağırlıkta hazırlansaydı hepsini tadamazdık katiyen, tadsaydık da büyük ihtimalle rahatsız olurduk.

Ama tabii bu şekilde lezzetlerle oynamanın teorik bir tartışması da bence açılmalı.

Örneğin masaya gelen kısırı ben onun kısır olduğunu söylemeselerdi belki tanıyamayacaktım.

Çok da lezzetliydi ama farklı bir kısırdı işte.

Bu nüansta meseleyi tartışacak bilgiye sahip değilim. Ama Türk mutfağının batıda büyük atılımlara hazırlandığı bu dönemde şeflerin, restorant sahiplerinin bir gün Sofra'da buluşup konuları tartışmaları ve hatta bunu bir seminer haline getirmeleri bile düşünülebilir.

Sofra son derece bütçelere uygun bir lokanta. O kadar yemek ve Tekirdağ rakısına rağmen dört kişi toplam 52 milyon lira hesap verdik ki bu İstanbul koşullarında artık ‘bedava’ bile sayılacak bir fiyat.

Umarım bu fiyat politikalarını değiştirmezler. İşini iyi bilen restorancılar, astronomik fiyatlara gitmeden hem insanları mutlu eden hem de para kazanmasını bilen insanlardır.

Ve Sofra bu konuda belki İstanbul'a örnek olursa çok ama çok önemli bir işi başarmış olur.

Bir değil sık sık gidilecek bir mekan burası.

Sofra London Restaurant/Bar

Cartoon Hotel Yanı

Tarlabaşı Bulvarı No.36

Taksim

Tel: (212) 297 2178/79

Sofra'yı İngiltere'de kuran Hüseyin Öztürk bir yıldır İstanbul'da.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!