Güncelleme Tarihi:
Aquarius 1
Evet biliyorum balığın mevsimi değil.
Tabii ki iyi balık yemek için eylül sonunu beklemek gerekiyor.
Üstelik de bu yaz tek bir yağmur damlası bile düşmedi denize.
Evet, bunları biliyorum da aa ne yapayım bütün yazı teorik gerekçelerle balık yemeden geçirecek değilim ya.
Hem ben rakı içmeyi de pek severim.
Her zaman içmem ama içtiğim zaman da hakkını veririm.
Geçenlerde Sarıyer'e gittik.
Ben balıkçılar çarşısını gezmekten çok keyif alıyorum.
Ne bileyim ben, çocukluğumdaki İstanbul'u hatırlatıyor bana burası.
Çarşı içinde yanyana güzel lokantalar var.
Özellikle yaz günleri güneş batmadan önce bunlardan bir tanesine oturduğunuzda hem yoldan gelen geçeni, turlayanları izlemek hem de denizi seyretmek keyfini yakalarsınız.
O pazar günü Aquarius-1'i seçtik kendimize.
Masaların uzaktan temizliği ve itinayla hazırlanmış olması seçimimizde etkili oldu.
Yanlış da yapmamışız. Keyifle bir yemek yedik.
Bilinen mezeler vardı. Balıkta lüferi seçtik.
Sürpriz yoktu, yemekler hayal kırıklığı da yaratmadı.
Sokağa atılan masalardan bir tanesine oturmayı tercih ettik biz.
Gerçi ikinci kattan manzara çok daha iyi. Ve büyük ihtimalle ikinci kat çok daha serin oluyor.
Ancak o gün sokakta yemek istemiştik. Gündelik yaşamın içinde keyif çatmak da bir başka oluyor.
Rahat ortamda, güzel bir İstanbul günü geçirmek istiyorsanız tavsiye ediyorum.
AQUARİUS 1
Balıkçılar Çarşısı İçi
Sarıyer
Tel: (212) 271 34 34
* * *
Balık turumuz devam ediyor.
Bir başka gün de Bay Balıkçı'ya gittik.
Burası ilginç bir mekan.
Çok büyük bir bahçesi var.
Bahçe zevkli bir düzenlemeyle oluşturulmuş.
Karadeniz'den gelebilecek rüzgarı önlemek için denize bakan tarafa büyük camlar yerleştirildiğinden sıcak günlerde zaman zaman çok gereken rüzgar engelleniyor.
Servis çok itinalı.
Garsonlar en küçük bir eksikliği bile anında telafi etmek için hiç durmadan dolaşıyorlar.
Burası değişik lokantalarda çalıştıktan sonra iş sahibi olmaya karar veren ortakların bir araya gelmeleriyle kurulmuş.
Meslekten geldikleri için işin inceliklerini iyi biliyorlar.
Mezeler arasında soyulduktan sonra üzerine sadece yağ ve limon gezdirilen közlenmiş patlıcan ve fırında ahtapot dikkatimi çekti.
Ahtapotta son derece güzel bir sos da vardı.
Tabii yine rakı içtik.
Burada da deniz manzarası harika. Boğazın Karadeniz'e açılışı muhteşem şekilde görülebiliyor.
Ailece gidilebilecek bir mekan
BAY BALIKÇI
Kireçburnu Caddesi No.14
Kireçburnu
(212) 262 22 94
Günde beş porsiyon meyve-sebze
Taze sebze ve meyvelerin insanları tümörlere karşı koruduğu, yani tümörlerin oluşmalarını engellediği kesinlik kazanmış durumda. Çünkü sebze ya da meyveler vücudun savunma mekanizmasını güçlendiriyor ve hücre ölümlerini azaltıyor. Kansere karşı birleşen kuruluşlar birkaç yıldan beri bu yiyeceklerin tüketimine ağırlık verilmesi için çaba gösteriyorlar. Özellikle Amerika'da yapılan bu çalışmalar ‘‘günde beş porsiyon meyve-sebze’’ olarak özetleniyor.
Peki ama porsiyon kelimesinin tam karşılığı ne? Bu sorunun cevabı değişik şekillerde veriliyor. Porsiyon bazen bir bardak meyve suyu, bazen bir tane meyve, bazen 250 gr. taze sebze, bazen de bir adet salata olabiliyor.
İnsanlar tümörlere karşı kesin etkili bir besin türünün olup olmadığı konusuna da meraklılar ama henüz böyle bir besin maddesi tanımlanmış değil. Hatta insanların meyve ve sebzeleri karıştırarak tüketmelerinin en yararlı yol olduğu iddia ediliyor. Vücudun savunma sistemini güçlendirmek için değişik besinlerden faydalanmak gerekiyor.
Bu alışkanlık ise çocukluktan başlıyor. Daha çocukken yemek aralarında tüketilen yiyeceklerin sebze ya da meyve olmasına özen gösterilmeli. Çocuğun seveceği yeni meyve suları, salataları, sebze yemekleri hazırlanmalı.
Bu arada da besinlerin çok iyi yıkanmasını ve meyvelerin de özellikle kabukları ile tüketilmesi gerektiğini unutmayın.
Bal hakkında bilmediğiniz birkaç şey
Şeker gibi bir tatlandırıcı olmasına rağmen bal vitamin ve mineral tuzlar yönünden çok daha zengin bir besin. Kısaca şekerden çok daha yararlı. Aşağıda bal hakkında bilmek isteyebileceğiniz birkaç sorunun cevabını bulacaksınız.
Bal şeker ve su karışımı olduğu için beyaz şekerden pek farklı bir besin değildir.
YANLIŞ Mutfakta kullandığınız şeker sadece sakkarozdan oluşuyor, dolayısıyla içinde vitamin, mineral tuz ve vücuda yararlı diğer maddelerden bulundurmuyor. Balın ise yüzde sekseni meyve şekeri ve glikoz, geri kalanı da su içinde erimiş bir biçimde organik asit, mineral tuzlar, enzimler ve hormonlardan oluşuyor. Uzman doktorlar balı doğal yollardan tedavi yöntemi olarak da öneriyorlar. Balı, solunum yolları, böbrek sistemi ve karaciğer hastalıkları tedavisinde kullanıyorlar.
Bal diyabet hastaları tarafından da kullanılabilir.
DOĞRU Çoğunluğu meyve şekeri ve glikozdan oluşan bal, şekere nazaran vücut tarafından çok daha kolay sindiriliyor. Az miktarda kullanıldığında daha da yararlı olabiliyor.
Bal şişmanlatıyor.
YANLIŞ Her 100 gram bal sadece 290-300 kalori içeriyor. Buna karşın şeker 390 kalori içeriyor. Üstelik bal şekerden daha çok tad veriyor.
İyi bir bal her zaman akıcı ve açık renkli olmalı.
YANLIŞ Renk ve yoğunluk balın yapıldığı çiçek türleri ile yakından bağlantılı. Balın kristalize olması da içindeki glikoz ve meyve şekerinin miktarına bağlı olarak değişiyor. Genel olarak yoğun bir görünüm kalitenin de bir garantisi.