Mr. Gurme
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2001 02:08
İntermedia’nın kitapları
Bu köşeyi yazmaya ilk başladığımda, İstanbul’da restoran patlaması yaşanmaya başlamıştı.
Neredeyse her gün bir yabancı mutfak temsilcisi açılmaktaydı o sıralarda.
Dışarda yemek yiyen, para hacayan insan sayısındaki hızlı artışın da etkisiyle sektör bir anda canlanmış, dinamikleşmişti.
İşte Intermedia'nın çıkardığı ‘İstanbul’da Yeme İçme Sanatı' adlı rehber o zamanlarda yayınlanmaya başlayınca büyük bir boşluğu da doldurmuştu.
Öyleki ben bir aralar o rehber çantamda olmadan dışarıya bile çıkmamaya başlamıştım. Çünkü ani bir gelişme olup da gece nereye gidelim sorusuna cevap verebilmek rehber olmayınca artık mümkün değildi İstanbul'da.
Aradan geçen yıllarda sektör büyüdükçe büyüdü.
Rehber de büyüdü. Elime son geçen yedinci baskı tamtamına 455 sayfa.
Kitaba önsözü yazan Nuri Çolakoğlu 1995 yılında basılan ilk rehberin kısa sürede 5 bin adet satıldığını söylüyor.
Herhalde satış rakamı üç dört misline ulaşmış olmalı bugünlerde.
Tabii deneyim kazanıldıkça iş çok daha profesyonel hale geliyor hata payı minimuma indiriliyor.
Eleştiri kitabı değil bu. Değerlendirme de yapılmıyor lokantalar hakkında. Bilgi veriliyor, yemek listeleri özetleniyor, fiyatlar hakkında fikir veriliyor. Adresler ve yeri kolay bulmanızı sağlayacak küçük haritalar da var rehberde.
İstanbulluların bu rehberi başucu kitabı yapacaklarına inanıyorum.
Bu rehberle birlikte elime geçen ve yine Intermedia'nın yayını olan bir başka rehber özellikle sevindirdi beni.
‘Adım adım Ege kıyıları’ rehberin adı. Ayvalık'tan Bodrum'a yeme, içme ve gezi rehberi bu.
Bu aralar yaşam bölgem Ege. Durmadan dolaşıyorum bölgede.
Bir anlamda benim için hayat kurtarıcı bile oldu diyebilirim bu kitap için.
İki haftaya kadar göreceksiniz tam da İzmir restoranlarını tanıtmak için işe girişmiştim.
Yıllardır ağırlıkla İstanbul'u yazdım. Ama arada Ankara, Adana, Mersin, Antalya, Bodrum da yazmıştım.
İzmir ihmal edildi uzun süre. Çok sitem aldım bu konuda.
Tam gereğini yapmak üzere yola çıkarken gelen bu rehber inanılmaz kolaylaştırdı işimi.
İntermedia bu rehberde İstanbul rehberinden farklı bir şey de denemiş.
Bir işaretle ‘tavsiye ettikleri’ restoranları da belirtmişler, yani saha çalışması da yapmışlar.
Bunu İstanbul rehberinde de uygulamaları şart oldu artık. Hatta tavsiye etmediklerini de belirtirlerse, en azından ortalama olanları belirtirlerse çok da iyi olur.
Bu iki faydalı rehber için kutluyorum onları.
Bu köşeyi yazmaya ilk başladığımda, İstanbul’da restoran patlaması yaşanmaya başlamıştı.
Neredeyse her gün bir yabancı mutfak temsilcisi açılmaktaydı o sıralarda.
Dışarda yemek yiyen, para hacayan insan sayısındaki hızlı artışın da etkisiyle sektör bir anda canlanmış, dinamikleşmişti.
İşte Intermedia'nın çıkardığı ‘İstanbul’da Yeme İçme Sanatı' adlı rehber o zamanlarda yayınlanmaya başlayınca büyük bir boşluğu da doldurmuştu.
Öyleki ben bir aralar o rehber çantamda olmadan dışarıya bile çıkmamaya başlamıştım. Çünkü ani bir gelişme olup da gece nereye gidelim sorusuna cevap verebilmek rehber olmayınca artık mümkün değildi İstanbul'da.
Aradan geçen yıllarda sektör büyüdükçe büyüdü.
Rehber de büyüdü. Elime son geçen yedinci baskı tamtamına 455 sayfa.
Kitaba önsözü yazan Nuri Çolakoğlu 1995 yılında basılan ilk rehberin kısa sürede 5 bin adet satıldığını söylüyor.
Herhalde satış rakamı üç dört misline ulaşmış olmalı bugünlerde.
Tabii deneyim kazanıldıkça iş çok daha profesyonel hale geliyor hata payı minimuma indiriliyor.
Eleştiri kitabı değil bu. Değerlendirme de yapılmıyor lokantalar hakkında. Bilgi veriliyor, yemek listeleri özetleniyor, fiyatlar hakkında fikir veriliyor. Adresler ve yeri kolay bulmanızı sağlayacak küçük haritalar da var rehberde.
İstanbulluların bu rehberi başucu kitabı yapacaklarına inanıyorum.
Bu rehberle birlikte elime geçen ve yine Intermedia'nın yayını olan bir başka rehber özellikle sevindirdi beni.
‘Adım adım Ege kıyıları’ rehberin adı. Ayvalık'tan Bodrum'a yeme, içme ve gezi rehberi bu.
Bu aralar yaşam bölgem Ege. Durmadan dolaşıyorum bölgede.
Bir anlamda benim için hayat kurtarıcı bile oldu diyebilirim bu kitap için.
İki haftaya kadar göreceksiniz tam da İzmir restoranlarını tanıtmak için işe girişmiştim.
Yıllardır ağırlıkla İstanbul'u yazdım. Ama arada Ankara, Adana, Mersin, Antalya, Bodrum da yazmıştım.
İzmir ihmal edildi uzun süre. Çok sitem aldım bu konuda.
Tam gereğini yapmak üzere yola çıkarken gelen bu rehber inanılmaz kolaylaştırdı işimi.
İntermedia bu rehberde İstanbul rehberinden farklı bir şey de denemiş.
Bir işaretle ‘tavsiye ettikleri’ restoranları da belirtmişler, yani saha çalışması da yapmışlar.
Bunu İstanbul rehberinde de uygulamaları şart oldu artık. Hatta tavsiye etmediklerini de belirtirlerse, en azından ortalama olanları belirtirlerse çok da iyi olur.
Bu iki faydalı rehber için kutluyorum onları.