Serhan YEDİG
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2009 00:00
Radyo programcısı, dergici Serhan Bali (35), festivallerin, yorumcuların, bestecilerin izinden kıtalararası seyahatlere çıkan bir müzik gezgini. Ekonomi öğrenimi gördükten sonra müzik yayıncılığına yönelen Bali, üç yıldır klasik müzik temalı yolculuklara çıkıyor. Son dört ayda, Finlandiya, Kanada ve Romanya’ya gitti. Müzikal yolculuklarını anlatıp müziksever gezginlere ocakta Salzburg’u öneren Bali, “Mozart’ın yeni bulunan konçertosundan yapılan uyarlama ilk kez Salzburg’da seslendiriliyor, bu olaya tanık olmak gerçekten heyecan verici” diyor.
Geçen yüzyılın başında, tren ve vapur dışında uluslararası ulaşım imkânının bulunmadığı bir çağda, bazı İstanbullu müzikseverlerin sadece yeni sahnelenmeye başlayan bir operayı izlemek için İtalya’ya, Almanya’ya gittiklerini söylesek inanır mıydınız? Bugün uçakla birkaç saatte ulaşılan mesafelerde, bir konser uğruna günlerce yolculuk yapanların öyküleri İstanbullu müzikseverler arasında kuşaktan kuşağa, kulaktan kulağa aktarılır. Aradan geçen zamanda, sayılarının artması beklenirdi. Tam tersine azaldı. Yine de, zaman zaman bazı tur firmaları, bestecilerin, eserlerin izinde geziler düzenliyor. Bunların bir kısmı, ilgisizlikten iptal ediliyor.
Serhan Bali, klasik müzik evreninin enginliğini, seyahatin kişinin dünyasına getirdiği zenginlikleri öğrencilik döneminde tek başına keşfedip, sonra bu iki tutkuyu birleştirenlerden. “Ailem geziye pek meraklı değildi” diyor çocukluk yıllarını anlatırken. “İlk uzun yurtdışı yolculuğuma 18 aşında çıktım. Singapur’a ve sonra Japonya’da yaşayan ablamın yanına gittim. Farklı bir kültürle tanışmak, dev müzik mağazaları keşfetmek bana çok cazip gelmişti.”
Sonraki yıllarda daha çok yurtiçini keşfetmekle yetindi. “İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde okurken AIESEC İstanbul Değişim Programı Koordinatörü’ydüm. Anadolu kentlerinde pek çok toplantı düzenlerdik. Her toplantı, benim için aynı zamanda bir keşif gezisine dönüşürdü. Üniversiteden mezun olup, satın alma uzmanı olarak iş hayatına girdiğimde gezilerim sıklaştı.” Bali, müzikle tanışıklığını lise arkadaşına borçlu. Önce klasik Türk müziğine ilgi duydu, ardından klasik Batı müziğini keşfetti. TRT-3’ün programları, sahaflardan topladığı İngilizce dergilerle bilgisini ilerletti. 2001’de Açık Radyo’da klasik müzik programları hazırlaması, hayat çizgisinde de köklü bir dönüşüme yol açtı. İşinden ayrılıp, Andante Dergisi’ni yayımlamaya başladı. İşte bu dönemde, müzik temalı uzun yolculuklar girdi hayatına.
BİR GÜNDE İKİ PASYON DİNLEDİM
“Frankfurt Müzik Fuarı dünyanın tüm önemli enstrüman yapımcılarını, nota yayımcılarını buluşturur. Yeni eğilimler, enstrümanlar, yayımlanacak yeni nota edisyonları görücüye çıkar. Özellikle eğitimciler ilgi gösterir. Her türlü yeniliği orada görmek mümkündür. Fuarı yıllardır merak ediyordum. Nihayet 2003 Martı’nda bu yolculuğu gerçekleştirdim. Yola çıkmadan, günlerce internet başında hazırlık yaptım. Her akşam bir konser izlemeliydim. Fuarda üç gün geçirdim. Sonra trenle Hollanda’ya, Amsterdam’a geçtim. uzun yıllardır Concertgebouw Konser Salonu’nun olağanüstü akustiğini merak ederdim. Salonun her köşesini gezdim. Konserde Bach’ın Aziz Matthias Pasyonu’nu dinledim. En arka sıradan bile netlikle duyuluyordu tüm sesler. Aynı gün bir başka gruptan bu eseri bir kez daha dinledim. Sonra Almanya’ya dönüp, Dresden, Leipzig, Münih, Berlin’de ikişer gün kaldım. Berlin Filarmoni’nin salonunu gördüm. En arka sıradan, ayakta Daniel Barenboim, Lang Lang piyano ikilisini dinledim. Ünlü konser salonu gezdim, izleyicisini inceledim. Yurtdışında konsere gittiğimde, o ülkelerin izleyicilerini kıyafetlerinden, sevinçlerini gösterme biçimlerine kadar incelerim. Berlin’de ayrıca Halk Operası ve Alman Operası’nda birer eser izledim. Dresden’e geçip Staatcappelle’in meşhur altın yıldızlı salonunda bir opera, bir orkestra konseri izledim. Leipzig’de paskalya zamanı, Bach’ın doğum gününde, kantorluk yaptığı iki kilise, iki ayrı Pasyon’unu dinledim. Aziz Thomas Kilisesi’nde bazı dinleyiciler ağlıyordu. Münih’te Bavyera Devlet Operası’nda Handel’in Tamerlano Operası’nı izledim. Gezim 15 gün sürdü, mutlu döndüm.”
İlk turundan sonra Serhan Bali’nin müzikal yolculukları yavaş yavaş sıklaştı. Bu yıl ise birbiri ardına üç geziyle rekor kırdı. Bas Burak Bilgili’yi dinlemek için Finlandiya’daki Savolina Opera Festivali’ne gitti. Helsinki’ye uçakla bir saat uzaklıktaki kentin ortaçağdan kalma şatosunda bir haftada altı opera izledi. Geleceğin yıldızlarını keşfeden bu festivali tüm opera meraklılarına tavsiye ediyor Bali. Eylülde ise iki yılda bir düzenlenen Enescu Festivali için Bükreş’teydi. “Salzburg’la kıyaslanabilecek bir festival. Çok güzel salonların yanı sıra meydanlarda, sokaklarda konserler düzenleniyor. Concertgebouw, St. Petersburg, Philarmonia gibi dünyanın önde gelen orkestralarını 8-10 Euro’ya dinlemek mümkün” diyor. En son, iki hafta önce Calgary’deki Honens Piyano Yarışması’nı izlemek için Kanada’ya gitti. Bir hafta kaldı.
MOZART GÜNLERİ“Honens Yarışması şovmen değil, komple müzikçilere yönelik. Adayların solistliğin yanı sıra iyi bir oda müziği yorumcusu, lied eşlikçisi olması gerekiyor. Bunu görmek için gitmeye değerdi” diyor. Calgary’deki Piyano Müzesi’ni, Bonff’da gördüğü sanat merkezini unutamamış. Rocky Dağları’nın eteğindeki bu merkez, kongre turizminden kazanıp, geri kalan zamanında tesisin kapısını eser yazmak için inzivaya çekilecek gençlere açıyor.
Serhan Bali, önümüzdeki günlerde müzik temalı bir seyahate çıkmayı düşünenlere 22-31 Ocak arasında Salzburg’da düzenlenecek Mozart Haftası’nı (Mozart Woche) öneriyor. Etkinliğe dünyanın önde gelen Mozart yorumcuları katılıyor. Bu yılki festivalin özelliği, Mozart’ın bu yıl ortaya çıkarılan bir eserinin ilk kez icra edilecek olması. “Mozart’ın kız kardeşi Maria Anna’nın koleksiyonundaki bestecisi belirsiz iki eserin Mozart’a ait olduğu bu yıl kanıtlandı. Piyano için sol majör prelüd ve sol majör piyano konçertosundan bir bölümü ünlü müzikolog ve piyanist Robert Levin piyano ve yaylılara uyarladı. Eseri bir grup müzikçiyle, 31 Ocak’ta, Wiener Saal adlı salondaki Mozart Haftası’nın kapanış konserinde seslendirecek. Mozart Haftası’nın odak noktası ise bestecinin Idomeneo operası. Eseri Les Musiciens du Louvre Grenoble icra edecek. Mozart’ın bu eser üzerine çalıştığı dönemde bestelediği piyano eserleri, serenadlar, senfonik eserler ve oda müziği yapıtları da bir hafta boyunca Nikolaus Harnoncourt, René Jacobs, Christoph Eschenbach gibi şefler, Concentus Musicus Wien, Kremerata Baltica, Camerata Salzburg, Salzburg Mozarteum gibi orkestralar András Schiff, Gidon Kremer, Andreas Scholl, Leif Ove Andsnes gibi solistlerce seslendirilecek.
SERHAN BALİ’NİN ARALIK AYI ÖNERİLERİ2010 Mahler Yılı konserlerine başlayan Amsterdam Concertgebouw, Mariss Jansons yönetiminde 2. Senfoni’yi 4 Aralık’ta Amsterdam, 16 Aralık’ta Viyana’da seslendiriyor.
Simon Rattle yönetimindeki Berlin Filarmoni’nin 29-31 Aralık akşamları yıl sonu gala konserinde Lang Lang, Rahmaninof’un İkinci Piyano Konçertosu’nu seslendirecek...