Bu seneki bayram harçlıklarımla bir Ducati almayı planlıyorum da... Bayramda sevgili Hasan Okumuş bayramımı kutlayıp, motosikletteyken yapılması ve yapılmaması gereken hususlarla ilgili, bazılarına çok güldüğüm bir yazı yollamış. Sizlerin de okumanız gerektiğini düşünerek, bu bayram hediyemi sizlerle paylaşmak istedim. Buyurun bakalım...
1. Disk kilidini taktığını her zaman hatırlayacak beyne sahip biri henüz dünyaya gelmedi. İlk olmaya çalışıp zorlama. Unutursuuun!
2. Bol paçalı pantolon giyme. 100 kilometrenin üzerinde paça rüzgarla yukarı doğru sıvanıp anti-karizmatik bir hal alıyor ve ikide bir düzeltmekle olmuyor. Çek kenara. Adam gibi sok paçanı çorabın içine. Kendi karizmanı kendin boz,rüzgara bırakma.
3. Aerodinamik tasarımında harikalar yaratılmamış olan yüksek ön camlı, yan çantaları olan motora biniyorsan, 120 kilometreden sonra her an türbülans etkisine gireceğini ve bunun arka lastiğin patlamış gibi seni şiddetli yalpalamaya zorlayacağını hatırla. Düşmezsin belki ama "ödüm patladı" tabirinin bir motor sürücüsü tarafından böyle bir olay sonrasında atasözü haline dönüştüğü rivayeti var. Ben yaşadım, sonra bir hafta kadar karşı cins senin için hiçbir şey ifade etmiyor.
4. Öyle walkman, radyo gibi şeyleri motor tepesinde dinleme. Dinleyeceksen de slow müzik dinle. Davul soloda motor kullanmanın zorluğunu bilenler bilmeyenlere anlatsın.
5. Yokuş yukarı durunca sağ elinin marifetlerine güvenip hem freni hem de gazı zorlamaya kalkma. Koy sağ ayağını arka frene, motor viteste bak keyfine.
6. İş stresi, aşk acısı, hicran yarası, patron sendromu, eş fırçası, arkadaş kazığı, bunalım, depresyon, jat lag, joint sonrası, yetişme telaşı, alkol etkisi, geç kalma endişesi, yağmur korkusuyla motora binme. Kısaca, binmeden aynaya bak. Gülümsüyorsan, tak bire devam et.
7. Aynaya asılı şeftali torbası filan taşımaya kalkma. Ben gecen yıl denedim, düşünce eziliyorlar.
8. Unutma, iki çanta arasındaki beş kilodan fazla ağırlık farkı bele ve virajda zararlıdır. Belinle ilgili imalı sorulardan kaçınmak için çantanı orantılı yükle.
9. Hareket halinde ve kafanda kask varken kulağın kaşınırsa, bu sorununu gözlük sapıyla gidermeye çalışma. Ya çek bir kenara adam gibi kaşı kulağını ya da kulağına niyet başka yerini kaşı. (Ben denedim. Tam konsantrasyonla mümkün bir hadise)
10. Motorda başına tüm felaketler iki şekilde gelir; düşerek ve üşüyerek. Böbreklerinin 40 derece sıcakta bile rüzgara karşı koyamayacağını bil, belliğini tak.
11. Su kaybını terlemek, terlemeyi ıslanmak olarak otomatiğe bağlamış kafana, motorda bunun farklı olduğunu sok. Su iç, kola iç, ayran iç. Alkol alma.
12. Alkollü motor kullanmak normalden çok daha kolaydır. Asıl zor olan durduğunda motoru ayakta tutabilmektir. Bu açıklamadan sonra "Ne yani alkol aldıysak hiç durmayacak mıyız?" sonucunu çıkartan arkadaşları ayrıca tebrik ediyorum.
13. İlle de yoldaki bir çizgiyi takip etmek isteyen dürtülerine, çöp kamyonlarından akan yağlı sızıntıyı pas geçmeleri gerektiğini öğret. Gününü, haftanı, sağlık sigortanı ve kaskonu çöp etme. Haaa bir de beyaz çizgilerin asfalttan altı kat daha kaygan olduğunu da unutma.
15. Vites değiştirirken halen beyninden senin de duyabileceğin bir şekilde diğer uzuvlarına ’ikinci vites birin üstündeydi’ şeklinde komut gidiyorsa, kaskının ve diğer malzemelerinin üzerinde olduğundan yüzde yüz emin ol.
16. Otobanda kamyon, tır, otobüs; yoğun trafikte ise Renault 12, Şahin, Kangoo, minibüs gibi araçlardan, haa bir de bayan otomobil sürücülerinden uzak dur. Arkadaş 12 yılda 4 otomobil çarptı, dördü de bayandı.
17. Normalde takım elbise giydiğinde daha ağır adımlarla yürüdüğünü anımsa ve motorda kimseyle yarışma. Görev paylaşımı yaptık, o işe ’racingci’ kardeşler bakıyor.
18. Trafik açıldığında yanındaki aracın seni sıkıştırmasını istemiyorsan trafik ışıklarına bak, önde oturan bayana değil.
19. Park ederken dönemedin mi? Belin yerine koruma demirini dene, sonra da bunu isteyerek yapmışsın gibi bir eda takın. Bu arada kontağı da hemen kapamayı unutma.
20. Cuma ve cumartesi geceleri ilerleyen saatlerde Ortaköy, Taksim, Kordonboyu gibi yerlerde sapsal sapsal gezinme. O sırada trafikteki ortalama promil 150 civarında, unutma.
21. Koynuna arı mı girdi? Bırak soksun, tadını çıkart. Unutma romatizmaya da iyi geliyormuş. Debelenme, debelenme, debelenme!
22. "Tüh aha da sağa dönecektim" dediysen, düz git. Git 30 kilometre ileriden dön."Nasıl döndüm ama helal olsun bana" sendromuna kapılırsın. Allah korusun alışkanlık filan yapar. Düz gidip 30 kilometre ileriden dönersen salaklığına hayıflanıp bir dahakine kavşağa gelmeden uyanık olur, kararını erken verirsin.
23. Benzin aldıktan sonra hemen gazlayıp gitme. Karının arkanda olduğundan emin ol. Tuvaletteki eşini benzincide unutmak bir motorcunun başına gelebilecek en feci olaylardan birisidir. (Nedense bugüne kadar kız arkadaşını unutan birine rastlanmamıştır)
24. Racing kullanıyorsan arkana erkek arkadaşını alma. Ver parasını, nereye gidecekse taksiyle ulaşsın. Adam biraz da ödlekse yanlış anlamalara sebep olur, aklayamazsın kendini.
25. Chopper ile toprak yola girme, hele yokuş hiç çıkma, hele hele toprak yokuşta asla durma. Ön tekerlek frende kaya kaya geri gelir bir yerden sonra da yatarsın. Bunları yaşadıysan ve arkanda partnerin varsa, birine anlatırken "Kız arkadaşımla bir yattık ki geçen gün" cümlesini kullanıp milletin aklını karıştırmayasın.
26. Sadece kalın kafalıların kask kullanmadığını unutma, onların mazereti makul. Haa bir de ele güne daha karizmatik gözükeceğim diye kafanın daha kolay kırılmasını sağlayan taslardan asla kullanma. O Nazi türü şeylerin kafana takacağın ortadan kesilmiş beş litrelik pet şişe kadar seni koruyacağını unutma. Bu arada kask takmamakta ısrarcıysan, arada bir Okmeydanı SSK acilin önündeki bankta bir süre otur, sigara iç ve gelenleri izle. Fikrini değiştireceksin.
27. Polis çevirdiğinde o daha hiç konuşmadan sen mutlaka birkaç şey söyle. Eksiğin, fazlan, hatan, kusurun varsa ve onun bunu fark ettiğini biliyorsan hemen itiraf et, inkar etme. Yarım ağızla konuşup "Dişimi çektirdim de çok üzgünüm, farkındayım. Aslında hiç yapmam. İkaz ettiğiniz için teşekkür ederim" filan de. (Yıllardır denenmektedir ve yaşamımda buna karşı koyabilen bir polise hiç rastlamadım)
28. Kanalizasyon kapaklarının kenarından, tramvay rayının üzerinden, grup sürüşlerinde arkadaşının sağından, tıkalı yolda araçların hemen solundan gitme. Hayat sigortan mı var? O zaman demedi deme!
29. Kendinle barışık ol. Bırak herkes; korumalı montun, çeneli kaskın, kışlık çizmelerin, kaskon, zamanı gelmeden aldığın yeni lastiklerin, havalı kornan, ilave neon ışıkların, fosforlu pantolonun ve yan sanayi koruma demirin ile alay etsin. Hasta ziyaretine gitmek, kabulden evladır.
NOT: 21’inci soru hariç tamamı gerçek ve birçoğu tecrübeyle daimdir. 24’üncü maddeyi yaşamamak için ise depo kapağı üzerinde fotoğraf bulundurma uygulamasına geçmek mantıklı olabilir.
60’ıncı yıla özel üretim Vespalar1946’dan günümüze, "scooter" denince akla gelen ilk marka olan Vespa, 60’ıncı yılına özel 2 yepyeni fakat nostaljik model yaratmış. Efsanevi motosikletin 1950 ve 1960’lardaki tasarım ve teknik özelliklerinin yorumlanmasıyla ortaya çıkartılan bu iki model, tüm dünyada satışa çıkmış.
VESPA GTV: Çelik gövdesi ve kült Vespa çizgilerini taşıyan tasarımı ile Vespa GTV, ön çamurluğundaki yuvarlak farı ile farklılaşıyor (1950’lerde far gidona taşınmıştı). Gidon çizgilerinin ilk Vespa prototipinde olduğu gibi çıplak metal olarak kullanıldığı Vespa GTV, bu yönüyle modern bir motosiklet havası taşıyor. Yuvarlak analog göstergesi (içinde dijital bir bölüm de var), deriden üretilmiş dikişli, iki kişilik kademeli selesi ve ilk modellere benzer gri metalik boyasıyla bu retro model teknik özellikler açısından geliştirilmiş olmasıyla sürüş keyfiyle konfor ve gücü birleştiriyor. 250 cc olarak sunulan motorun 4 zamanlı 4 sübaplı motoru sıvı soğutmalı olarak çalışıyor.
VESPA LXV: Yeni Vespa LX’i temel alan fakat yine 1960’ların çizgileriyle tekrar yaratılan Vespa LXV, o yıllarda olduğu gibi sürücülere sonsuz hareket ve özgürlük sunuyor. Bu özel modelde de özellikle aksesuarlarla nostalji yaratılmış. Vespa’nın 60’ıncı yılına özel üretilen Vespa LXV, geçen sene piyasaya sürülen yeni LX’in tüm teknik özelliklerini barındırıyor. Model 125 cc olarak satışa sunuluyor. 125 cc’lik LXV nostaljik Vespa görüntüsünü neredeyse tam olarak yansıtıyor. 50’lerin başında Avrupa yollarında boy gösteren ve Vespa LXV ile yeniden hayat kazanan bu model ünlü ’Roman Holiday’ adlı filmde de kullanılmıştı.