Ali AKSOYER/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2006 21:21
İtalya’da her bin kişiden 170’i, Japonya’da ise 110’u motosiklet sahibi. İspanya, Almanya, Yunanistan ve Portekiz de bu ülkelere yakın. Türkiye’de ise 1000 kişiye düşün motosiklet sayısı sadece 16. Neden motosiklet sektörü ülkemizde bu kadar geri ? Hükümetin yeterli teşviki sağlamaması, motosiklet konusundaki cahillik yüzünden tehlikeli bulunması, 3 milyara bile motosiklet satılırken hala günümüzde zengin çocuğu oyuncağı olarak bilinmesi geri kalmışlığın nedenleri arasında yer alabilir. Peki sektörün sorunları ve bu sorunların çözümleri neler?
Motosikletin sorunlarıYaşama katkı yapan bir araç olarak ciddiye alınmıyor. Tehlikeli ve riskli olarak algılanıyor. Kullanıcısının imajı toplumda iyi değil. Motosiklet kullanıcıları diğer sürücüler tarafından yeterli saygı ve anlayışı görmüyor.
Trafik kanunlarımızda motosikletin birinci öncelikli araç olması gerekirken, öncelik sırasına bile konulmayan motosikletlerden 70 kilometre hız limiti ile kamyonlardan bile daha yavaş gitmesi bekleniyor.Alım vergileri birçok ülkeye göre çok yüksek. Avrupa ülkelerinde de motosiklet için sadece KDV ödenir ve bunun oranı yüzde 7 ile 22 arasında değişiyor. Türkiye’de motosiklet için KDV oranı yüzde 18. Lüks tüketim maddesi sayıldığı için KDV’ye ek yüzde 8 ÖTV uygulanıyor. Böylece motosiklet alan kişinin ödeyeceği KDV+ÖTV toplamı yüzde 27’ye ulaşıyor. Pek çok Avrupa ülkesi paralı yol geçişlerinde motosikletlere teşvik amaçlı özel indirimler uygular hatta ücret almazken, Türkiye’de motosikletlerden otomobillerle aynı ücret alınıyor.Avrupa ülkelerinde 50 cc hacimli motosikleti kullanmak için bir ehliyete gerek yok. 50 cc-125 cc hacim arası motosikletler otomobil ehliyeti ile kullanılabiliyor. Türkiye’de 50 cc hacimli motosikleti kullanmak için bile A2 ehliyet almak gerekiyor. Ve ehliyet masrafları hayli fazla.Motosiklet sporları için gereken uygun yer konusunda hala yetersizlik var. Motosiklet bir ulaşım aracı olarak ciddiye alınmadığı için ülkemizde sadece birkaç yerde özel motosiklet parkları var. Onlara da otomobiller park ediyor.
Sorunlar nasıl çözülecekKüçük hacimli motosikletler lüks tüketim maddesi olmaktan çıkarılıp, vergileri düşürülmeli.125 cc hacme kadar olan motosikletler otomobil ehliyeti ile kullanılabilmeli.Motosiklet ehliyet masrafları düşürülmeli.Köprü ve ücretli yol geçişlerinde motosikletlere teşvik edici bir indirim uygulanması hatta para alınmaması gerekiyor.Trafik kanununda motosikletin birinci öncelikli araç haline getirilmesi şart.Sürüş okullarındaki motosiklet eğitiminin daha etkin hale getirilmesi gerekiyor.Motosikletler için özel park yerleri yapılmalı.
Kullanıcıların yapması gerekenlerTabi motosiklet kullanıcılarının üzerine düşen görevler de yok değil. Her motosiklet kullanıcısı, motosikletine binerken topluma ve diğer motosiklet kullanıcılarına karşı bir takım sorumlulukları olduğunu hatırlamalı. Motosiklet konusunda ciddi bir eğitim almış olması, motosikletini trafikte diğer araçları taciz etmeyecek şekilde kullanması, kasksız asla motora binmemesi, diğer sürücülere her zaman örnek olması gerektiğini bilmesi gerekiyor. Böylece yıllardır pis, asi, işi gücü olmayan, aklı kötülüğe çalışan serseriler olarak görülen, filmlerde ellerinde zincirlerle insanlara kötülük yapan, trafikte hep bir huzursuzluk çıkaran motorcu imajı günümüzde yerini modern, iş ve mevki sahibi, çağdaş bir görüntüye bırakabilir. Üst düzey yöneticilerin işlerine, üniversite öğrencileri okullarına motosikletleri ile gitmeye başlaması bunun en açık örneği.Hatta bayan sürücülerdeki artış da oldukça dikkat çekici.
Motorcuların hukuk mücadelesi sürüyorHürriyet Gazetesi Hukuk Müdürü ve aynı zamanda bir motosiklet sevdalısı olan Avukat Erem Yücel, köprü ve otoyol gişelerinde, motosikletlerle, ağırlığı 3 tonu bulan otomobil, minibüs ile kamyonetlere aynı ücreti öngören tarifeyi hazırlayan Karayolları Genel Müdürlüğü’ne açtığı davayı kazandı. Ankara 3’üncü İdare Mahkemesi, motosikletlerin kapladığı alan ve boyut ile kullanış şekli itibariyle otomobil, minibüs, kamyonet ve kamyon sınıflandırmasına dahil edilemeyeceğine karar verdi. İdari Yargılama Usulü Kanunu gereğince Karayolları Genel Müdürlüğü kararı temyiz edip Danıştay’dan yürütmeyi durdurma kararı aldı.
Motosiklet kullananların 3’te 2’si ehliyetsizÇin malı ucuz motosikletlerin piyasaya girmesiyle İstanbul’da hızla artan motosiklet sayısı 2005 yılı sonunda 64 bin 60’a ulaşırken, motosiklet kullanmak için gerekli A-2 sınıfı ehliyeti olanların sayısı sadece 22 bin 258. Bu hesaba göre şu anda 41 bin 802 kişi ehliyeti olmadan motosiklet kullanıyor. Trafik Ceza Kanunu’nun ehliyetsiz araç kullananlara verilen cezaları düzenleyen 36’ncı maddesine göre ehliyetsiz motosiklet kullananlara ilk yakalandıklarında 1 ile 2 ay arasında hapis cezası, ikinci yakalanışlarında ise 2 ile 3 ay arasında hapis cezası uygulanıyor. Eğer aracı kullanan sahibi değilse, sürücüyle birlikte motosiklet sahibi de aynı cezaya çarptırılıyor. Bu sürücülere ve aracı kullanmasını izin verenlere hapis cezasının yanı sıra 206 YTL trafik cezası kesiliyor.Motosikleti, otomobil ehliyeti veya kamyon ehliyeti ile kullananları da hapis cezası bekliyor. Trafik Ceza Kanunun 39-1-A maddesine göre bu sürücülere ilk yakalanışında 1 ile 2 ay, tekrarında 2 ile 3 ay arasında hapis isteniyor. Motosiklet sahibi farklı bir kişiyse aynı ceza ona da uygulanıyor. Kullanan ve kullandıran sürücülere 206 YTL ceza kesiliyor. Trafik Ceza kanunun 78/1-b maddesinde Motosikletlerde ve motorlu bisikletlerde sürücülerin koruma başlığı yani kask ve koruma gözlüğü, yolcuların ise koruma başlığı bulundurmaması ve kullanmaması durumda 49 YTL para cezası uygulanıyor.