Ayşe Şule BİLGİÇ
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2007 00:00
Evet başlığa bakıp da aranızda; ’Ne oluyor ey Rüzgarın Kızı, ne motosikleti çizecekmişiz bakalım?’ diye soranlar olduğunu biliyorum. Az sonra anlatacağım ama önce geçen haftaki gibi biraz dert yanmak istiyorum size.
Okuyorsunuzdur hala basında, motosiklet kazası haberleri çok revaçta. Basının motosiklet kazaları ile ilgili tutumunu, Pitbull’larla ilgili tutumuna benzetiyorum. Şöyle anlatayım. Geçen gün gazetelerden birinde köşelere itilmiş küçücük bir
haber okudum; ’Köpek bebeği öldürdü.’ Ama hani haber toplam 8-10 cümle ile minicik bir yerde, fotoğrafsız olarak yayınlanmıştı. Okuyunca gördüm ki olayı gerçekleştiren köpek Pitbull değil. Başka bir cins. Ancak köpek Pitbull olsaydı muhtemelen haber, öyle iç sayfalarda, kıyıda, köşede değil, 3’üncü sayfada fotoğraflarla, gerçek köpeğin fotoğrafı yoksa şöyle mümkün olduğu kadar itici ve vahşi gözüken bir temsili Pitbull fotoğrafı ile değerlendirilecekti haber.
MOTOSİKLET PİTBULL GİBİ
Yani tüm basında Pitbull cinsi köpeklerle ilgili basının bilgisizlikten kaynaklanan bir önyargısı var ve her fırsatta bunu ’Pitbull canavar köpek, Pitbull ölüm köpeği, Pitbull vahşeti’ şeklinde duyurmaya bayılıyorlar. Ve şimdi ben Pitbull cinsi ile ilgili konuşsam hatta ağzımla kuş tutup hayvanın nasıl bir hayvan olduğunu anlatsam içinizden biri bile bana inanmaz. İşte bu noktada basının motosikletler hakkında da benzer bir duruma doğru gittiğini düşünüyorum.
’motosiklet dehşeti, ölüm makinesi, motosikletli ölüm, motosiklet yine can aldı, motosikletle gelen son’ başlıklı haberlerden çıkan genel sonuç şu ki, haberi yazan abinin kafasında motosiklet ’en az bir Pitbull kadar tehlikeli bir ölüm makinesi’. Hal böyle olunca da gel anlat ’yok abi vallaha öyle değil, hani asıl sorun hem motora başlayanların hem de trafikteki diğer araçların motosiklet konusunda bilinçsiz olması’ diye. Mümkün değil. Eee o zaman gel de bekle ki Türkiye’de insanlar motosiklet konusunda bilinçlensin, motosiklet kullanımı artsın,
trafik rahatlasın, park problemleri azalsın, yollar daha az yıpransın vs. Mümkün değil. Ben Türkiye’de motosiklet satışlarından memnun olmayan ama bu küçücük sektör içinde söz sahibi olan bir motosiklet markası olsaydım, ilk yapacağım iş, motosiklet ve motosiklet kazaları ile ilgili çok sıkı bir sunum hazırlatıp, bu sunumu eğlenceli bir organizasyon ile, gerekiyorsa gazete gazete gezerek tüm basın mensuplarına anlatır, motosikletler hakkındaki tüm gerçek bilgileri önlerine sererdim. O zaman bir haber yaparlarken ’Çelik kaskı kurtardı’ diye de, ’Motosiklet yine ölüm saçıyor’ diye de başlık atmazlar.
tASARIM YARIŞMASI
Neyse dert yanma seansım bittiğine göre asıl konumuza geçelim. Evet güzel yurdumda, motosiklet konusunda da nadir de olsa güzel şeyler oluyor. Şimdi size işte motosiklet konusunda güzel bir şeyden bahsedeceğim. Motosiklet Tasarım Yarışması’ndan. Kanuni tarafında düşünülen bu yarışmayı ilk duyduğum günden beri çok heyecanlıyım. Hani yıllardır hep yurt dışında bu tip yarışmaların yapılıp, bir takım yeni yeteneklerin sektöre kazandırıldığını hep duyuyor görüyoruz ama henüz Türkiye’de motosiklet üretiminin yeni yeni kıpırdandığı şu dönemde böyle bir yarışma fikri beni çok mutlu etti. Tebrikler Kanuni. Gelelim olayın nasıl bir şey olduğuna. Efendim sayfadaki fotoğraflardan da anlayacağınız üzere, siz gönlünüzden geçen motosikleti çiziyorsunuz, sonra bunu Kanuni’ye gönderiyorsunuz. Kanuni’nin bu yarışma için uygun gördüğü kriterler, motosikletin üretilip üretilemeyeceği, estetiği vs. bir jüri tarafından değerlendiriliyor ve ilk üç tasarım seçiliyor.
EYLÜL’DE BİTİYOR
Kanuni Pazarlama Müdürü Sait Orhan yarışma ile ilgili şunları söylüyor: "Türkiye’de sadece yollarda artan motosiklet sayısı gözümüze görünürken, bir taraftan da motosiklet ve bu endüstriye olan yönelmeleri üretici firma olarak değerlendirmeyi düşündük. Nitekim kendi projelendirdiğimiz ve üretimine geçtiğimiz modellerin yanı sıra müşterilerimizden de bu yarışmayı hazırlamadan önce öneri ve talepler alıyorduk. Bu talepleri bir yarışma ile şekillendirmek ve motosiklet endüstrisinde değerlendirilebilecek kabiliyetleri ortaya çıkarmayı hedefledik. Gelen tasarımların içinde Türkiye şartlarında üretimi mümkün olan modellerden ve özelliklerinden faydalanmayı amaçlıyoruz." Bence güzel de diyor. Evet o zaman şimdi, eğer böyle tasarım yeteneğiniz var ise sarılın kağıda kaleme, çizin hayalinizdeki ’üretilebilir’ motosikleti ve doğru Kanuni’ye yollayın. Yarışmaya katılım Eylül ayında bitiyor. Daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.kanuni.com.tr adresini kullanabilirsiniz. Bu arada söylemeden edemeyeceğim efendim tasarımları değerlendirecek jüri içinde Hürriyet Otoyaşam’ı ve 2Teker Motosiklet Dergisini temsilen ben de yer alacağım ona göre. Kim ne çizmiş yollamış haberim olacak yani. Benim dışımda motosiklet konusunda uzman endüstriyel tasarımcılar, Araştırma Geliştirme Müdürleri de var jüride.