Motorcu motorcunun ‘Her’ gün dostudur

Bundan yıllar önce... Duyan da bir ÅŸey sanacak yıllar önce dediÄŸim 2-2.5 yıl önce :). Ä°stanbul'un yıllardır dört tekerle feth ettiÄŸim yollarını her gün iki teker farkıyla yeniden keÅŸfediyordum. Sabahın erken saatlerinde çıkıp hava kararmadan döndüğüm bu keÅŸifler yavaÅŸ yavaÅŸ karanlığa da kaldığım hale dönüşüyordu. Motosikletle trafikte tek başıma yaÅŸadığım onca yeni, güzel, enteresan ya da korkutucu tecrübeleri birilerine o kadar çok anlatasım, paylaÅŸasım vardı ki...Ancak gelin görün ki benimle benzer hisleri yaÅŸamış ya da yaÅŸamamış olsa bile bunları anlayabilecek, hadi onu da geçtim önemseyecek hiç kimselerin etrafımda olmadığını çok geç anladım. Şöyle ki; başından sonuna kadar motora karşı olan ailem zaten bu konuda hiçbir ÅŸey duymak istemezlerken mesela kız arkadaÅŸlarla buluÅŸulup kahve içilip sohbet edilecek... Sohbet esnasında söz AyÅŸe Åžule'ye geldiÄŸinde kız baÅŸlıyor anlatmaya: ‘‘Ya geçen gün böyle trafikte, maslak civarlarındayım, sanayiye gidiyorum, 70-80'le filan sol ÅŸeritteyim. Abi bi' stop etti motor. Bi' an noluyo len dedim kendi kendime. Hemen saÄŸa sinyal verip, böyle saÄŸ elimle de arkadan gelenlere bi' dakka, bi' dakka yaparak geçtim en saÄŸa. Bi' baktım yan ayaklık demiri kırılmış. O da açıkken motor çalışmaz. Açılınca stop etmiÅŸ. Ya hep korkardım böle giderken stop etse motor nolur diye hiç biÅŸi olmuyomuÅŸ:)’’ diyip gülüyorum.. Hafif acıyarak ‘‘yazık yazık kız kafayı yedi motor motor diye’’ bakışlarıyla dinlermiÅŸ gibi yapan arkadaÅŸlar da zoraki gülümseyip ‘‘Ay ben de geçen gün Akmerkez'de bir inci küpe gördüm. Alıcam da evde kaç tane var zaten ama çok da beÄŸendim. Dayanamadım aldım.’’ diye sohbete devam ediyor. Öbürü; ‘‘Aaaa bi' dakka ÅŸu üç tane küçük incinin sarktığı, beyaz altın olan küpe mi? Ay ben de onu çok beÄŸenmiÅŸtim. Güle güle kullan. Bu üstündeki de yeni galiba?’’ , ‘‘Evet onu da 3 gün önce bilmem nerde tesadüfen gördüydüm de............... Beni çevremdeki kimselerin anlamadığı o kadar açıktı ki. Çok yalnızdım.O zamanlar trafikte gördüğüm ve bana korna çalan her motosikletliden de yabani hayvan gibi kaçardım. Bilmezdim ki motosikletin her motosiklet sahibine bendeki hislere benzer hisler yarattığını ve o insanların sadece motosiklet sevdalarından dolayı birbirlerini dost saydığını. Çok sonra öğrendim o ‘‘dıt’’ çalınan kornaların bir çeÅŸit trafik tacizi deÄŸil de ‘‘ŞiÅŸÅŸt dostum yalnız deÄŸilsin! Seni anlıyorum! Ben de benzer hisler yaşıyorum!’’ demek olduÄŸunu. Åžimdi yolda gördüğüm her motora kurye dostlarım dahil kornamı selamımı eksik etmem. Yolda kalmış bir motor görsem hemen durur bir ÅŸeye ihtiyacı olup olmadığına bakarım. Çünkü sonradan, çok şükür, edindiÄŸim motorcu dostlarımdan, motorcu büyüklerimden öyle gördüm, öyle öğrendim. Ve artık biliyorum ki neresine gidersem gideyim, dünyanın her yerinde iyi günde ve kötü günde yanımda olup beni anlayabilecek, her konuda benden desteklerini esirgemeyecek dostlarım var. Ve hepsinin de hayata açılmış kocaman yürekleri var.Türkiye'de her 1000 kiÅŸiye 16 motosikletDünyadaki ülkelerde 1000 kiÅŸiye düşen motosiklet sayısının Ä°talya: 170, Japonya: 110, Ä°spanya: 90, Almanya: 90, Yunanistan: 80, Portekiz: 80, Avusturya: 80, Hollanda: 80, Bulgaristan: 50, Fransa: 40, Hindistan: 35, Polonya: 25, Türkiye: 16 olduÄŸunu biliyor muydunuz? Ben tahmin ediyordum da, yine de görünce tüylerim diken diken oldu. Her 1000 kiÅŸiye 16 motosiklet! Yok mu arttıran?Yürüyün kızlar kim tutar sizi...Havalar güzelleÅŸmeye baÅŸladı ya herkesler çıkardı cillop motorlarını. Ä°ÅŸin en hoÅŸuma giden yanı trafikte rastladığım motorcular arasında geçtiÄŸimiz yıllara nazaran kadın kullanıcıların artıyor olması. Sıklıkla pek sempatik scooterların üzerinde gördüğüm tüm bayan motosiklet kullanıcılarını izninizle kutlamak istiyorum. Yürüyün kızlar kim tutar sizi.Komik AnılarGeçen hafta ara verdiÄŸimiz anılar bu hafta devam ediyor. Ä°nsanın motoru olur da başına komik bir ÅŸey gelmemiÅŸ olabilir mi? Mümkün deÄŸil..Hadi düşün, başına gelen en komik anıyı bizimle paylaÅŸ.. ruzgarinkizi@hurriyet.com.tr ya da otoyasam@hurriyet.com.tr adresine yolla...‘‘Geri dön de ablayı al...’’ArkadaÅŸlarla yemekteydik. Çok sevdiÄŸimiz bir abimiz ‘‘başımızdan geçen bir olayı anlatayımda gülün’’ dedi. Kendisinin o zamanlar 1963 model bir Vespası vardı. BaÅŸladı anlatmaya. Bir Bayram günü Avrupa yakasındaki akrabalarına karı koca Vespa'larına binip ziyarete gidiyorlar. Ziyaret bitiminde Yıldız yokuÅŸundan yukarı çıkarken bir minibüs bunları sıkıştırıyor. Neyse ki bir ÅŸey olmadan kurtuluyorlar. Biraz ilerde, kırmızı ışıkta duruyorlar. YeÅŸil yanıyor, bizimki gaza basıyor, tam gaz gidiyor. Bu arada, bunları istemeden de olsa sıkıştıran minibüsün şöförü durmadan bizimkine korna çalıyor, el kol hareketleriyle bir ÅŸeyler yapıyor. Bizimkide ‘‘Lanet olsun Bayram günü münakaÅŸa edip keyfimi kaçırmayayım’’ deyip hiç oralı olmuyor ama minibüsün ÅŸoförü çok ustaca bir manevrayla bizimkinin önünü kesiyor ve aÅŸağı iniyor. ‘‘Yahu abi ne biçim adamsın yarım saattir sana korna çalıyorum durmuyorsun, ışıklardan kalkarken yenge hanım arkadan düştü. Dön geri de onu al.’’ diyince bizim hanımın olmadığını anladım diyor. Masadaki herkes ben dahil gülmekten kırılıyoruz.Kemal Arıkan Uluslararası Vespa Federasyonu Türkiye BÅŸk.Â