Monica taş gibi kadın
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 04, 2007 00:00
Tolga Karel, ekim ayında Fransa’da Monica Bellucci ve Jean Reno gibi starlarla birlikte rol alacağı sinema filmiyle ilgili Kelebek’e konuştu. Genç oyuncunun, Bellucci ile ilgili yorumu hayli ilginç: "42 yaşında olmasına rağmen hálá taş gibi bir kadın. Çok heyecanlıyım, bakalım ne olacak."
n Fransa’dan Türkiye’ye ne zaman döndünüz?
- 2001 yılında geldim. Fransa’da 4,5 sene okul arttı yüksek lisans için kaldım ama yüksek lisansı bitirmedim. Paris Devlet Konservatuvarı’ndan mezun oldum. Aslında Fransa’ya gitmeden önce de Türkiye’de Yeditepe Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okudum. Fransa’da konservatuvar yıllarında bir ajansa kayıt olmuştum, Ouattro isimli. Ve o dönem "Denizin Çocukları" adlı filmde Gerard Depardieu ile oynamıştım. Oradaki referanslarım ve burada izledikleri Çağan Irmak’ın filmi, "Yaprak Dökümü" şimdi Luc Besson’ın filmi için referans oldu.
n Biraz bu filmden bahseder misiniz?
- Filmde, Jean Reno ve Monica Bellucci’nin olması kesinleşti ama daha senaryonun içeriği ve isminden bahsetmiyorlar. Gideceğim ve küçük bir ön çalışma aşaması olacak. Filmin çekimleri ekim sonu başlayacak.
n Karakterler hakkında da bilgiye sahip değil misiniz?
- Tabii ki, bazı bilgilere sahibim. Ben sert, isyankar bir gazeteciyi oynayacağım. Bulaşmaması gereken bir olaya istemeden de olsa bulaşıyorum. Monica Bellucci bir medya patronunun karısını, Jean Reno ise mafya babasını oynuyor. Aksiyonu bol bir film olacak.
n Bu önemli oyuncularla oynamak bir tarafa ortada bir de Luc Besson faktörü var. Önemli bir yönetmen...
- Evet bence de. Ama sanırım kendisi yapımcı olduğu için yönetmen başkası olabilir. Kendi yönetmenleri de var onlara çektirebilir. Ama yapımcı olması da heyecan verici. Yurtdışında çalışmak en büyük hayalimdi. Avrupa’da hep doğru projeleri takip edip, içinde yer almak istedim. Gerard Depardieu ile oynamak, Türkiye’ye gelip Çağan Irmak gibi bir yönetmenle "Karanlıktan Gelen"in 6’ncı serisinin başrol oyuncusu olmak büyük bir şans benim için.
n Monica Bellucci ve Jean Reno ile oynayacaksınız. Heyecanlı mısınız?
- Bu film kariyerimde çok önemli bir adım benim için. Monica Bellucci 42 yaşında olmasına rağmen aslında hálá taş gibi bir kadın. Gerçekten çok hoş kadın. Çok heyecanlıyım, bakalım ne olacak. Monica Bellucci’nin sevdiğim tarzı şu; sinemada çok rahat soyunan, nü fotoğrafını çok iyi bilen, ekranda avam durmayan bir erotizmi kullanan bir aktris. Ama Monica Bellucci, sadece Avrupa’da kariyer yapabildi. Hollywood’da kariyerini çok geliştiremedi.
n Ama Jean Reno’nun kariyeri Avrupa sinemasının dışında tabii ki...
- Evet onun acayip bir kariyeri var. O, Hollywood, Avrupa, Arap sinemasında da korkunç iş yapan bir adam. "Çirkin Kral" diyorum ben ona.
n Aynı zamanda müzik direktörlüğü yapıyorsunuz, besteler verdiğiniz sanatçılar oldu...
- Evet, birçok isme beste verdim: Petek Dinçöz, Ebru Yaşar, Fulden Uras, Nalan, şimdi de Cüneyt Tek var. Süpervizörlük bölümüne kaydım şimdi. Hem müzikal hem yapım koordinatörlüğü bazında Şahin Özer’le çalışıyorum.
YENİ YÜZ İHTİYACINI KARŞILIYORUM
n Bu yıl hem sinema hem dizi derken hızlı bir yıl oldu sizin için değil mi?
Evet bu sene patlamaydı. Hem yaptığım müzik hem dizi hem sinema filmiyle Tolga Karel tarzını insanlara bu sene gösterdim. Yeni bir jenerasyon var ve yüzlerin yenilenmesi gerekiyordu, ben bu ihtiyacı karşılıyorum. Ben adrenali ve efekti yüksek bir adamım. O yüzden konuşanlar konuşmaya devam etsinler, ben 20 yıl daha en azından bu piyasanın içindeyim. İnsanlar bir şey yapamayınca bir şeylere sarıyorlar, laf üreteceklerine iş üretsinler!
- 2001 yılında geldim. Fransa’da 4,5 sene okul arttı yüksek lisans için kaldım ama yüksek lisansı bitirmedim. Paris Devlet Konservatuvarı’ndan mezun oldum. Aslında Fransa’ya gitmeden önce de Türkiye’de Yeditepe Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okudum. Fransa’da konservatuvar yıllarında bir ajansa kayıt olmuştum, Ouattro isimli. Ve o dönem "Denizin Çocukları" adlı filmde Gerard Depardieu ile oynamıştım. Oradaki referanslarım ve burada izledikleri Çağan Irmak’ın filmi, "Yaprak Dökümü" şimdi Luc Besson’ın filmi için referans oldu.
n Biraz bu filmden bahseder misiniz?
- Filmde, Jean Reno ve Monica Bellucci’nin olması kesinleşti ama daha senaryonun içeriği ve isminden bahsetmiyorlar. Gideceğim ve küçük bir ön çalışma aşaması olacak. Filmin çekimleri ekim sonu başlayacak.
n Karakterler hakkında da bilgiye sahip değil misiniz?
- Tabii ki, bazı bilgilere sahibim. Ben sert, isyankar bir gazeteciyi oynayacağım. Bulaşmaması gereken bir olaya istemeden de olsa bulaşıyorum. Monica Bellucci bir medya patronunun karısını, Jean Reno ise mafya babasını oynuyor. Aksiyonu bol bir film olacak.
n Bu önemli oyuncularla oynamak bir tarafa ortada bir de Luc Besson faktörü var. Önemli bir yönetmen...
- Evet bence de. Ama sanırım kendisi yapımcı olduğu için yönetmen başkası olabilir. Kendi yönetmenleri de var onlara çektirebilir. Ama yapımcı olması da heyecan verici. Yurtdışında çalışmak en büyük hayalimdi. Avrupa’da hep doğru projeleri takip edip, içinde yer almak istedim. Gerard Depardieu ile oynamak, Türkiye’ye gelip Çağan Irmak gibi bir yönetmenle "Karanlıktan Gelen"in 6’ncı serisinin başrol oyuncusu olmak büyük bir şans benim için.
n Monica Bellucci ve Jean Reno ile oynayacaksınız. Heyecanlı mısınız?
- Bu film kariyerimde çok önemli bir adım benim için. Monica Bellucci 42 yaşında olmasına rağmen aslında hálá taş gibi bir kadın. Gerçekten çok hoş kadın. Çok heyecanlıyım, bakalım ne olacak. Monica Bellucci’nin sevdiğim tarzı şu; sinemada çok rahat soyunan, nü fotoğrafını çok iyi bilen, ekranda avam durmayan bir erotizmi kullanan bir aktris. Ama Monica Bellucci, sadece Avrupa’da kariyer yapabildi. Hollywood’da kariyerini çok geliştiremedi.
n Ama Jean Reno’nun kariyeri Avrupa sinemasının dışında tabii ki...
- Evet onun acayip bir kariyeri var. O, Hollywood, Avrupa, Arap sinemasında da korkunç iş yapan bir adam. "Çirkin Kral" diyorum ben ona.
n Aynı zamanda müzik direktörlüğü yapıyorsunuz, besteler verdiğiniz sanatçılar oldu...
- Evet, birçok isme beste verdim: Petek Dinçöz, Ebru Yaşar, Fulden Uras, Nalan, şimdi de Cüneyt Tek var. Süpervizörlük bölümüne kaydım şimdi. Hem müzikal hem yapım koordinatörlüğü bazında Şahin Özer’le çalışıyorum.
YENİ YÜZ İHTİYACINI KARŞILIYORUM
n Bu yıl hem sinema hem dizi derken hızlı bir yıl oldu sizin için değil mi?
Evet bu sene patlamaydı. Hem yaptığım müzik hem dizi hem sinema filmiyle Tolga Karel tarzını insanlara bu sene gösterdim. Yeni bir jenerasyon var ve yüzlerin yenilenmesi gerekiyordu, ben bu ihtiyacı karşılıyorum. Ben adrenali ve efekti yüksek bir adamım. O yüzden konuşanlar konuşmaya devam etsinler, ben 20 yıl daha en azından bu piyasanın içindeyim. İnsanlar bir şey yapamayınca bir şeylere sarıyorlar, laf üreteceklerine iş üretsinler!