OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 26, 2002 00:00
Her erkek mutlaka dişilerin entrikasına maruz kalmıştır, diyor, ressam Bedri Baykam. Adından da anlaşılacağı gibi Bedri Baykam'ın son sergisi kadınlar üzerine. Zaten onun sanatını etkileyen iki önemli konu var. Biri siyaset diğeri de kadınlar. İkisinin de izlerinin çocukluğundan itibaren şekillendiğini düşünüyor. Şu anda oğluna da adını verdiği babası Suphi Baykam eski CHP milletvekillerindendi. Kadınlarla ilgili hatıraları da siyaset kadar eski. Üç yaşında masaların altında oyuncaklarıyla oynama bahanesiyle kadınların bacaklarını röntgenlediğini söylüyor.İstanbul
Atatürk Kültür Merkezi'nde 4 Ocak'ta açılan DiÅŸi Entrikalar sergisi Baykam'ın kadın serisinin sonuncusu. 2.5 yıl süren bir hazırlık döneminden sonra açtığı bu sergide Baykam daha çok fotoÄŸraflarını çektiÄŸi modellerini kullanmış tablolarında.Bedri Baykam'ın sergisini gezerken resim tekniklerini, bu serginin onun resim serüvenindeki yerini de görebilirsiniz ama biz entrikalarında kendisinin de parmağı olduÄŸunu düşündüğü kadınları üzerine konuÅŸtuk.Bu arada DiÅŸi Entrikalar'ı Ä°stanbul'da görmek için son fırsatınız. Çünkü sergi bu hafta sonu kapanıyor. YetiÅŸmezseniz ya Ankara'da olmanız, ya da Paris'e gitmeniz gerekecek. Çünkü DiÅŸi Entrikalar 4 Haziran-13 Temmuz 2002 tarihleri arasında Paris'teki Galerie Lavignes-Bastille'de, 27 Eylül-23 Ekim 2002 arasında da Ankara Siyah-Beyaz Galeri'de tekrarlanacak.DiÅŸi ve entrika. Bu kadar mı iç içe ve birbirini tamamlıyor?- Tabii ki iç içe ikisi. Zaten iki entrika meÅŸhurdur. Bizans entrikası ve diÅŸi entrikalar. Bundan sonra diÅŸi entrikalar gündemimizde daha sık yer alacak. Daha doÄŸrusu erkekler yıllardır maruz kaldıkları ÅŸeyin adının konmasından rahatlık duyacaklar. Hastalığın önce teÅŸhisi konması lazım ki tedavisi yapılsın. Ama tabii diÅŸi entrikalar hiç bir zaman vazgeçemediÄŸimiz ve vazgeçmek de istemediÄŸimiz bir hastalık. Kadınlara ne zaman geçtiniz?- Kadınlara özellikle Paris dönemimden itibaren yaklaşık 18'li yaÅŸlarımda geçtim. Yani ergenlik yıllarımda baÅŸladı. Beni en çok ilgilendiren konular ve esin kaynaklarım kadın ve yakın siyasi tarihimiz. BildiÄŸiniz gibi 68'li yıllar, 27 Mayıs, Kuvayı Milliye gibi 20. yüzyıl siyasi dönemlerimiz üzerine sergilerim oldu. Her biri kitaplarla ve kataloglarla beslenen yoÄŸun çalışmalardı. Öte yandan boya ve sanat tarihiyle bir iliÅŸkim var, bir yandan da hiç durmadan bana adrenalin pompalayan kadınların dünyasına bakışım. Kadınlara olan düşkünlüğüm baÅŸladığında üç yaşındaydım. Ä°ki üç yıl sonra çıkacak otobiyografimde bunları ifÅŸa ediyorum. DiÅŸi Entrikalar bu ilginin birikimi mi?- 1975 sonrasında Fransa'da fotoÄŸraf çekmeye baÅŸlamıştım ama bu iÅŸi asıl daha sonra Amerika'da ağırlıklı yaptım. Hatta orada çektiÄŸim fotoÄŸraflar da o dönem Erkekçe, Playboy gibi dergilerde yayınlanmıştı. Ressamlık ve yazarlık ana mesleklerim olduÄŸu için fotoÄŸrafçılık benim hayatımda ön plana çıkmadı. Fakat yazdığım Kemik romanındaki ana kahraman Selim Targan 36 yaşında bir fotoÄŸrafçı. Kadınlar onun üzerine geliyor ve onun öyle aşık olmak gibi bir niyeti yok. Bir anlamda benzer olduÄŸumuz yönler var onunla. Kemik romanını okuyanlar bu sergiden daha çok haz alacaklar. Roman ve sergi aslında birbirini tamamlıyor. Tablolarınızda hep yabancılar var, Türk model yok mu?-Bu sergide yok. Türk modellerle ÅŸu ana kadar çalışmamış olmamın nedeni biraz rahat deÄŸiller ve çıplaklıktan korkuyorlar. Göğsümün ucu gözükse acaba kötü kız imajı mı olur diye rahatsızlar. Bana göre mankenlerimizin birçoÄŸu zengin koca bulmak için bu mesleÄŸin içine girmiÅŸ. Yoksa vücutlarıyla ve kendileriyle barışık oldukları, vücutlarını ve güzelliklerini gönül rahatlığıyla sergilemeyi kabul ettikleri için deÄŸil.Benim gibi sanırım pek çok kiÅŸinin merak ettiÄŸi bir ÅŸeyi sorayım. Ressamlar modelleriyle yatar mı?- Bu konuda oldukça deneyimli olan bir insanım. Ressamlar ve fotoÄŸrafçılar modelleriyle yatabilirler de yatmayabilirler de. Ne her modelimle yatmışımdır, ne de modellerimle kesin yatmam diye bir ilkem olmuÅŸtur. Tahmin ediyorum ressamların hayatına baktığımızda da iÅŸlerin bu ÅŸekilde yürüdüğünü görürüz. Ama modellerim bacımdır, onlara ömür boyu dokunmadım demedim, hiçbir zaman.Demirel dinozor oldu ben hálá genç ressamım1959'dan beri resim yapıyorum. 63'ten beri de bu ülkede ressam Bedri Baykam olarak tanınıyorum. 63'te kovboylar, Kızılderililer, harp resimleri yapıyordum ve onlarla meÅŸhur olmuÅŸtum, Türkiye'de ve yurtdışında açtığım sergilerle. Bana hálá neredeyse genç ressam gözüyle bakanlar var. Öte yandan benden sonra siyasete atılıp 1964'te meÅŸhur olan Demirel, arada 40 yıl mesleÄŸini yaptı ve bitirdi, ÅŸimdi o kuÅŸak siyassetçilere dinozor deniyor ama ben neredeyse hálá genç ressamım. Oysa Demirel'den daha eskiyim Türk medyasında.Â
button