Modanın sokak çocuğu öldü

Ne acıdır ki bu yaratıcı adam 16 Aralık’ta 56 yaşında öldü. Ama sokak modası deyince akla ilk gelen markalardan Miss Sixty-Energie’yi kendisi öldükten sonra da yaşayacak konuma getirdi .

1955 yılında Libya’da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ancak 1967’de Libya’daki siyasal sebeplerden dolayı ailesiyle Roma’ya göç etti. Yabancı diller üzerine okuduktan sonra yaşamına büyük bir tutku veren ve kariyerini etkileyen resme başladı.�
Yıl 1980... Libyalı mülteci Wichy Hassan, Roma’da Via del Corsa’da ‘Energie’ adlı bir mağaza açtı ve zamanın en hit markalarını satmaya başladı. Üç-beş ay sonra insanların ne istediğini çözmüştü. Energie etiketli ilk ürün 1982’de üretildi. Sadece erkekler için spor giyim ve jean ürünlerden oluşan bu koleksiyona olan talep, bir anda mağazadaki dünya markalarının önüne geçti. Energie Jean önce İtalya sonra tüm Avrupa’da hızla yayıldı. 90’lara gelindiğinde bir kadın koleksiyonu için ısrarlar başladı. Genç giyimi alanında Avrupa ve İtalya’nın en büyüklerinden olan Energie’nin kimliğini muhafazada kararlı olan Wichy, kadın koleksiyonuna Miss Sixty adını verdi. Marka 91’de böyle doğdu; erkeği tüm hatlarıyla erkeksi gösteren bir marka olan Energie’deki anahtar kadın için de kullanıldı. Böylece ne kadar jean, sokak, club ve trendy olsa da genç bir kadının dişiliğini arka plana atmayan sofistike bir marka yaratıldı. Bugün itibariyle dünyada sekiz bine yakın satış noktası bulunan Energie ve Miss Sixty’yi var eden adam Wichy Hassan maalesef beş yıl önce kanser oldu.

TASARIM EKİBİ YARATTI

Hastalık tanısı konulduğundan beri, Wicky Hassan şirketini geleceğe hazırlamak için çok çalıştı. Özellikle, tüm zamanını vizyonunu taşıyacak ve tamamlayacak tasarım ekibini yaratmaya ayırdı. Sixty Group’un CEO’su Piero Bongiovanni o öldükten sonra arkasından şunları söyleyecekti: “Dünyanın en iyi moda tasarımcılarından birini kaybettik. Yorulmak bilmeksizin çalışkan ve işine tutkun Hassan; kadınlara tapardı ve her zaman daha güzel, feminen ve seksi görünmelerini sağlamak isterdi. Her fırsatta ‘Jean bir kadının kıvrımlarını belirginleştirmelidir’ derdi. Bu figürü benimseyen Demi Moore, Christina Aguilera ve Jennifer Lopez markanın ve kendisinin en iyi dostlarıydı.”

Sanki hastalığını biliyordu�

1996’DAKİ RÖPORTAJIMIZDAN...

- Miss Sixty ve Energie markalarının hayatınızdaki anlamını anlatır mısınız?
- Çocuklarım gibi. Onları ben yarattım. Kalbimi ortaya koydum. Her gün büyüyüp daha sofistike bir hale geldiklerini görmek inanılmaz bir tatmin veriyor.�

- Modanın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Moda her zaman için büyük bir sürpriz, müzik gibi asla bitmeyen bir öyküdür.

- Bundan 10 yıl sonra Miss Sixty ve Energie’nin nasıl markalar olmasını hayal ediyorsunuz?
- Korkarım bunu söyleyemeyeceğim.

- Şu an bulunduğunuz noktada “Ben hayallerimi gerçekleştirdim” diyor musunuz? Yoksa gideceğiniz çok nokta mı var?
- Umarım daha gidecek uzun bir yolum vardır!