Modacıların ev hali

Güncelleme Tarihi:

Modacıların ev hali
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2010 17:43

Hello! dergisi, Türk modasına yön veren genç moda tasarımcılarının evlerine ‘çat kapı’ konuk oldu, sürpriz karelerle karşılaştı.

Haberin Devamı

RANA & BERNA CANOK
Renkli eğlence dünyamız

Mesleğe M.S.Ü’den mezun olduktan sonra 1986’da başladık. Günümüzün çağdaş kadınlarına yönelik R&B markamızla özel koleksiyon ve aksesuvar tasarımları yapıyoruz. Ayrıca Argande gibi Güneydoğu Anadolu kadınlarına destek veren sosyal sorumluluk projelerine de koleksiyonumuzla destek veriyoruz.

Evimizin dekoru neo-rustik tarzda. Eskinin ruhani güzelliğini, antikalarını yeni çağın alternatifleri ile kombinledik. Ev, bizim renkli eğlence dünyamız. Evdeki rutin hayat kahvaltı ile başlıyor, ardından hızlıca giyiniyoruz ve çalışmak için yola koyuluyoruz. Cuma akşamları eve dönmek yerine, önce dışarıda yemek yemeyi ardından sinemaya gitmeyi tercih ediyoruz.

Evdeki boş zamanlarda, pasta tasarımları yapıyoruz ve arkadaşlarımızı davet ediyoruz. Evimizin bir odasını atölye gibi düzenlediğimiz için en çok bu odada vakit geçiriyoruz. Çünkü hayatımızın her safhası tasarımla geçiyor. Biz de burada aklımızda kalan her şeyi uygulamaya geçirip, ürüne dönüştürüyoruz. Evde küçük atölyemiz, blues, caz ve reggie müzik CD’lerimiz olmadan yaşayamayız.

Haberin Devamı

İDİL TARZİ
Ev benim kabuğum

Milano Domus Academy’den 1994’te mezun olduktan sonra 1995’te Beymen Academia koleksiyonum satışa sunuldu. Kendi ismimi taşıyan markamla o gün bugündür modayla iç içeyim. 2010 Resort koleksiyonum “ıdil Tarzi in Artisan” etiketiyle satışa sunuldu. Ayrıca mezuniyetler için “ıdil Tarzi Atelier” koleksiyonumu da tamamladım.

Evimin dekorasyonu minimal bir etki taşıyor. Tüm eşyalarımız modern tasarımlardan oluşuyor. Genel anlamda bir sakinlik ve rahatlık hissini evimde ararım. Evde dağınıklığı minimuma indirecek çözümler uyguladık.

Yengeç burcuyum. Evimde olmayı ve keyif yapmayı çok seviyorum. Ev benim kabuğum. Ev, aile için en özel yer. Özellikle çocukları hayata hazırlayacak temel eğitimlerin verilebileceği yegane ortam. Beraberce yapılan kahvaltılardan, yemek dolu sofralardan ve evime misafir gelmesinden çok mutlu oluyorum.

Hafta arası kızımı okul servisine verir vermez atölyeme gidiyorum. Her seferinde kızımla kapıda birbirimize kalp ve öpücük yolladığımız bir anımız vardır. Akşamüstü eve geldiğimde Mina ile oyun saati yapıyoruz. Daha sonra Mina’nın yemeği, banyosu derken masal saati geliyor. Ve her akşam masal okurken, beraber uyuya kalıyoruz.

Boş vakitlerimde mutfağa girmeyi seviyorum. ıtalyan yemekleri dışında yemek yapmayı bilmediğim için pek çok yemek kitabım var. Mutfaktayken şarap içmek, sohbet etmek ve bunu paylaşmaktan çok hoşlanıyorum.

Haberin Devamı

ZEYNEP TOSUN
Ya uyuyorumya da yiyorum


7 yaşında Barbie’lerimi giydirmeye çalışırken başladım mesleğe diyebilirim. 2006’da üniversiteyi İstanbul’da bitirdikten sonra Milano’ya Istituto Marangoni’ye moda eğitimi almaya gittim. Hızlandırılmış program arkasından master derken Alberta Ferretti’den iş teklifi aldım ve onun ekibinde bir sene kadar tasarımcı olarak çalıştım.

İstanbul’a döner dönmez ıTKıB yarışmasında üçüncü oldum. Sonra ailemin desteğiyle kendi atölyemi kurdum. Annem Günseli Çoşkuner yıllardır sektörde çalışmış bir tasarımcı olarak her zaman benim bu mesleğe karşı ilham kaynağım oldu. şu an yazlık seksi elbiseler ve couture koleksiyonumu güncellemekle meşgulüm.

Mimar babam Çetin Tosun ile yaşıyorum. Evimiz minimal klasik tarzda dekore edilmiş. Ev benim için bir ‘Yan gel yat’ mekanı. Bu aralar yoğunluktan eve sadece uyumaya giriyorum. Normalde evde hep arkadaşlarım vardır. Beraber DVD izler, yemekler yaparız.
Güzel havalarda barbekü vazgeçilmezim. Evde sürekli müzik çalar. Ayrıca iki tane kedim var. Onlarla hayat çok mutlu mesut geçiyor. Evde en çok ya odamda ya da mutfakta vakit geçiririm çünkü ya uyuyorum ya da yiyorum.

Haberin Devamı

ÖZGÜR MASUR
Sade ve özgür

Mesleğe 2000 yılında, üniversitenin dördüncü sınıfında başladım. şu an yeni koleksiyonumun detaylarını geliştiriyor ve yeni eskiz çalışmaları yapıyorum.

Evimde çok fazla renk sevmiyorum. Onun için olabildiğince siyah ve beyaz renklerini kullanmaya dikkat ettim evimin dekorunda. Sadeliği her zaman tercih ederim. Bohem ve mistik yaşamı severim ama kendi evimde çok fazla olmasını istemem.

Ev benim için her zaman sığınağım ve huzur noktam olmuştur. Çok yoğun bir yaşantım olduğu için evde uyku dışında en fazla 2-3 saat vaktim olabiliyor ve onu da kahve eşliğinde dergi bakarak ya da battaniye altında film izleyerek geçiririm.

Evde en çok uzanabileceğim yerlerde vakit geçirmeyi seviyorum, çünkü uzanmak beni hem rahatlatıyor hem de dinlendiriyor. Sanırım rahat bir kanepe ve iyi bir aydınlatma olmadan evde yaşayamam.

Haberin Devamı

MEHTAP ELAİDİ
Denizcilikten modacılığa

Bu mesleğe 10 sene önce çok farklı bir alan olan denizcilikten geçiş yaptım. şu an 2010-11 Sonbahar Kış koleksiyonumun defilesini tamamladığım yoğun bir dönemden çıktım ve nihayet evimde keyif yapabiliyorum. Sırada defile koleksiyonumu Las Vegas’ta bir fuara yollama hazırlıkları var. Aynı zamanda da evimde biraz daha vakit geçirebiliyorum.

Evimin dekorasyonunu belli kalıplarla tarif etmek zor ama bana ait diyebilirim. Çünkü bence ev kişinin kozası ve içinde rahat edebilmeniz için sizden izler taşımalı. Ev benim için özellikle kızlarımla ve dostlarımla keyifli anlar yaşadığım, her köşesinde huzur hissedebildiğim bir yer olmalı.

Evde kızlarımlaysam, salonda sohbet etmeyi, yemek yemeyi ve DVD izlemeyi; kendi başımaysam, yatak odamda kitap okumayı ve çalışma odamda vakit geçirmeyi seviyorum. Bahar aylarının başlangıcından itibaren ise arka bahçemde oturmaktan büyük keyif alıyorum. Benim için bu evin en büyük anlamı kızlarımla paylaşıyor olmam. Onlarsız bu evde yaşamayı düşünemiyorum... 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!