Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2007 00:00
Podyum dünyasının ünlü mankenleri de modacılığa soyundu. Ece Sükan "Vintage", Ahu Yağtu "Second Chance" isimli butikleriyle, Sinem Güven ise "psipsi" adını verdiği giyim koleksiyonuyla tasarım dünyasına el attı. Üç güzel de mankenlerin sadece fizikleriyle başarılı olabilecekleri görüşünün doğru olmadığını ortaya koydu.
Ününü yeteneğiyle birleştirdi
"Vintage" butiğin sahibi Ece Sükan’ın modaya olan eğilimini, önce Marie Claire’de moda editörlüğü, ardından da modellik yapması önemli ölçüde etkilemiş. "Vintage"ın New York’ta yaşadığı dönemlerde tanıştığı ve kendine yakın bulduğu bir trend olduğunu söylüyor. Kendi özel zevkinin yanı sıra mesleğiyle ilgili olarak yıllar içinde toparladığı kıyafetlerden neredeyse bir koleksiyon oluştuğunu görünce butik açma fikri gelmiş aklına. Ünlü manken, "Yurtdışından aldığım ve ’Bir gün bir yerde kullanabilirim’ düşüncesi zaman içinde hayli parça biriktirmeme sebep oldu. Hep yeniden üretmek ve tasarlamak adına kendi içimde bir depolama yapıyormuşum meğer. Yine de bir butiğin bütçe olarak altından kalkamayacağımdan korkuyordum. Ancak biraz da şans eseri bir mekan bulmamla hayata geçti bu hayalim" diyor. Sükan, modellerin mesleklerine modanın başka bir kolunda devam etmelerini mantıklı buluyor. Sahip olduğu ünü yetenekleriyle birleştirmenin istediklerini hayata geçirmeyi kolaylaştırdığını söyleyen güzel manken, "Moda tasarımcısı oldum, demek kolay değil. Yaptığımı ’ucundan kıyısından modayla haşır neşir olmak’ diye tanımlayabilirim" diye konuştu.
Her zaman yaratıcılığımı kullanırım
"Psipsi" markasının tasarımcısı manken Sinem Güven, "Her zaman ruhumda olan birşeydi tasarım" diyor. Sofrayı bile yaratıcılığını kullanarak hazırlayan biri olduğunu söyleyen Güven, "Öncelikle neyi giymekten hoşlanıyorum, neyin içinde rahat ediyorum ve hangi kumaşı seviyorum" sorularını cevapladım" diye konuştu. Güven’in çok sevdiği kedisi Kırpık’tan esinlenerek "psipsi" adını verdiği markasında şimdilik elbise, pantolon ve bluz var. Ünlü mankenin en büyük sıkıntılarından biri, mankenlerin her yaptıklarının göze batması. Güven, "Ölene kadar manken kalmamızı bekliyorlar herhalde. İnsanların neye meyilleri varsa o tarafa doğru kendilerini geliştirmeleri kötü birşey değil. Dikişten anlamam. Çizgim yok ama gözüm ve zevkim var" diyor.
Bende tasarımcı gözü var
"Second Chance"ın ortağı Ahu Yağtu, eskiden beri kıyafetlere meraklı olduğunu anlatıyor. Ünlü manken, "Ortağım Nurten Leventoğlu’yla açtığım butik de bu merakın sonucu" diyor. Yağtu, "Hem onda hem de bende birikmiş kıyafetleri bir şekilde değerlendirmek istedik. Bir yandan da başkalarına yararlı birşeyler yapmayı amaçladık. Bunun için Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfı’yla anlaştık. Sattığımız kıyafetlerden elde ettiğimiz gelirle burslu çocukları okutuyoruz" diye konuştu. Mankenlerin modayla ilgilenmelerinin nedenini yıllar içinde oluşan vizyonlarını değerlendirmek istemeleri olarak gösteren Yağcı, "Ben tasarımcı değilim. Öyle bir iddiam da yok. Ama bir gözüm olduğunu düşünüyorum" diyor.